Cumartesi, Ekim 20, 2007

YILIN OTOSUNA 7 ADAY


Her yıl otomobil gazetecilerinden oluşan kurulun düzenlediği European Car of the Year (Yılın Avrupalı Otomobili) yarışmasında 2008 adayları belirlendi.

Avrupa'da yılın otomobili yarışmasının finalistleri belli oldu. 22 ülkeden 58 jüri üyesinin oylarıyla 7 otomobil finalde yılın otomobili olmak için yarışacak. Otomotiv dünyasının Oscar'ı olarak kabul edilen Car of the Year'da, bu yıl MercedesBenz C Serisi, Kia Cee'd, Mazda 2, Fiat 500, Nissan Qashqai, Ford Mondeo ve Peugeot 308 finale kaldı.

Son oylama kasım ayı başında gerçekleşecek. Birinci olan otomobil 19 Kasım tarihinde kamuoyuna açıklanacak. Bu yılki adaylara bakınca hepsinin finale kalmaya hak ettiklerini görüyorum. Ancak, ne yazık ki 7 finalist arasından sadece bir birinci çıkacak.

Her yıl, birbirinden bağımsız birçok basılı yayın organından editörler kurulunun düzenlediği European Car of the Year (Yılın Avrupalı Otomobili) yarışmasında 2008 yılı için, 32 aday arasından 7 finalist belirlendi. Elemeleri geçenler;

Mini’nin tahtına aday: Fiat 500
Ford Mondeo
Artık sıkıcı bir Koreliden çok daha fazlası olan Kia cee’d
Mazda 2
Mercedes C-serisi
Nissan Qashqai
Peugeot 308


Adaylardan Audi A5/S5′in listeye girmemesi beni oldukça şaşırttı. Yazımın başında bahsettiğim secici kurul, Avrupa’nın 22 ülkesini temsil eden 58 üyeden oluşuyor. Her ülkeden gelecek aday sayısı, o ülkenin otomobil pazarı büyüklüğü ve otomobil üretimindeki önemlerine göre belirleniyor. Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya’nın altışar üyesi bulunurken, diğer ülkelerin orantılı olarak daha az üyeleri bulunuyor.

Geçen yıl bu ünvanı Ford S-Max, 2006′da Renault Clio, 2005′te Toyota Prius, 2004′te Fiat Panda ve 2003′te Renault Megane almıştı. Kazanan 19 Kasım’da açıklanacak ve ödül töreni Ocak ayında yapılacak.

Bakalım Ford, iki yıl üstüste bu prestijli ünvana sahip olabilecek mi.



1964 yılından bu yana verilen bu ödülün tüm sahipleri şu şekilde:

Rover P6 (1964)
Austin 1800 (1965)
Renault 16 (1966)
Fiat 124 (1967)
NSU Ro80 (1968)
Peugeot 504 (1969)
Fiat 128 (1970)
Citroën GS (1971)
Fiat 127 (1972)
Audi 80 (1973)
Mercedes-Benz S-Class (1974)
Citroën CX (1975)
Chrysler Alpine/Simca 1307-1308 (1976)
Rover SD1 (1977)
Porsche 928 (1978)
Chrysler/Simca Horizon (1979)
Lancia Delta (1980)
Ford Escort (1981)
Renault 9 (1982)
Audi 100 (1983)
Fiat Uno (1984)
Opel Kadett/Vauxhall Astra (1985)
Ford Granada Scorpio (1986)
Opel Omega/Vauxhall Carlton (1987)
Peugeot 405 (1988)
Fiat Tipo (1989)
Citroën XM (1990)
Renault Clio (1991)
Volkswagen Golf (1992)
Nissan Micra (1993)
Ford Mondeo (1994)
Fiat Punto (1995)
Fiat Bravo/Brava (1996)
Renault Scénic (1997)
Alfa Romeo 156 (1998)
Ford Focus (1999)
Toyota Yaris (2000)
Alfa Romeo 147 (2001)
Peugeot 307 (2002)
Renault Mégane (2003)
Fiat Panda (2004)
Toyota Prius (2005)
Renault Clio (2006)
Ford S-MAX (2007)

OGS'DEN GEÇİŞ TAKTİKLERİ

OGS cihazları, gişelerdeki kablosuz uzaktan algılayıcılar tarafından 5 defa okunamamasının ardından geçiş ücretlerinin 10 katına varan ceza kesiliyor.

Geçiş sırasında gişelerdeki sesli uyarıların dikkate alınması gerekiyor.

Cihazın, sadece beyan edilen araçta kullanılması gerektiğini belirten yetkililer, ''Her aracın kendisine ait OGS cihazı olmalı. Araç değişikliğinde ise cihazın yeni araç üzerine devir işlemleri, ilgili banka şubelerinde mutlaka yaptırılmalı'' dediler.

Sürücüler tarafından gelişi güzel yerleştirilen Otomatik Geçiş Sistemi (OGS) cihazlarının, gişelerdeki kablosuz uzaktan algılayıcılar tarafından okunamamasının, 5 toleranslı geçişin ardından geçiş ücretinin 10 katı cezaya yol açabildiği belirtildi.

Geçiş sırasında gişelerdeki sesli uyarıların dikkate alınması ve ses vermeyen cihazların mutlaka teste gönderilmesi gerektiği bildirildi.

Karayolları 5. Bölge Müdürü Mahmut Çelikcan, OGS'nin, Kurumun sorumluluğunda işletilmekte olan Boğaz köprüleri ile otoyollarda geçiş ücreti ödeme yöntemi olduğunu hatırlattı.

Herhangi bir otoyola otomatik geçiş şeridi kullanılarak giriş yapıldığı taktirde, araca takılı durumdaki elektronik etikete (araç içi birim), ne zaman girildiğinin otomatik olarak kaydedildiğini belirten Çelikcan, son günlerde gelişigüzel yerleştirilen cihazların gişelerdeki kablosuz uzaktan algılayıcılar tarafından okunamaması sebebiyle sürücülerden gelen şikayetlerin arttığını ifade etti.

Geçiş sırasında gişelerdeki sesli uyarıların sürücüler tarafından dikkate alınmasını isteyen Çelikcan, ses vermeyen cihazların mutlaka teste gönderilmesi, cihazın araç modeli ve cam özelliğine uygun şekilde konumlandırılması gerektiğini ifade etti.

Renault ilk kez yerli dizel motor üretecek


Oyak Renault Genel Müdürü Gabillet, Türkiye'de ilk kez bir otomobil üretim firmasının, binek otomobiller için bir dizel motor üreteceğini belirterek, ''Hedefimiz yüzde 80 yerlilik" dedi.

Oyak Renault Genel Müdürü Alain Gabillet, Türkiye'de ilk kez bir otomobil üretim firmasının, binek otomobiller için bir dizel motor üreteceğini belirterek, ''Şu anda ürünlerimizde yüzde 60-65 yerlilik oranımız var. Oyak Renault'daki hedefimiz yüzde 80 yerlilik oranına ulaşmak. Şimdi yeni motor projemizle birlikte bu eksikliği de kapatıyoruz'' dedi. Gabillet, Bursa'da gazetecilere yaptığı açıklamada, 2007 yılında devreye alınan 2 büyük projeden birinin fabrikanın üretim kapasitesinin yüzde 50 artırılması olduğunu belirterek, hayata geçirdikleri bu proje sayesinde, yılda 350 bin araçlık üretim kapasitesine ulaştıklarını ve bin kişiden fazla istihdam yarattıklarını söyledi.

İkincisinin ise gerçekleştirmekte oldukları ''Clio Grand Tour'' adlı yeni model projesi olduğuna işaret eden Gabillet, şöyle konuştu: ''Projeyi şu anda gerçekleştiriyoruz. Birkaç hafta önce Frankfurt Otomobil Fuarı'nda tanıtılmıştı bu yeni model. Yıl sonuna kadar da basına tanıtılacak ve basın deneme sürüşleri yapılacak. Bu model sadece Türkiye'de ve Bursa'daki Oyak Renault fabrikasında üretilecek. Gelecek yıl için de tabi birçok projemiz var. Bunlardan bir tanesi özellikle benim için sembolik değeri olan bir proje. Yeni bir dizel motorun üretimi. Türkiye'de ilk kez bir otomobil üretim firması, binek otomobiller için bir dizel motor üretecek, bu projeyle. Tabi, bu ürettiğimiz motoru, Bursa'da ürettiğimiz modellerde kullanacağız, fakat aynı zamanda diğer ülkelere, Renault'nun diğer modellerinde kullanılmak üzere Renault'nun diğer ülkelerdeki fabrikalarına da ihraç edeceğiz.''

-YERLİLİK ORANI-

Gabillet, Oyak Renault'un üretiminde yerlilik oranına ilişkin bir soruya, ''Şu anda ürünlerimizde yüzde 60-65 yerlilik oranımız var. Oyak Renault'daki hedefimiz yüzde 80 yerlilik oranına ulaşmak. Tabi bildiğiniz gibi, yerlileştirilmeyen en önemli aksam motor kısmı ve diğer mekanik aksamlardı. Şimdi bu yeni motor projemizle birlikte bu eksikliği de kapatıyoruz'' yanıtını verdi.

Bu hedefe ulaşmak ve otomobildeki çeşitli donanım ve aksamlarda yerlileşmek için Türkiye'de rekabetçi ortamı bulmaları gerektiğini vurgulayan Gabillet, ''Bütün teknolojilerde de bu maalesef geçerli olmuyor. Tabi daha çok araç içinde kullanılan elektrik-elektronik aksam ve donanımlar konusunda. Biliyorsunuz bunların üretimi Türkiye'de pek gelişmiş düzeyde değil. Hükümetten beklentimiz, elektrik-elektronik donanım ve aksamların Türkiye'deki yerli üretimini, yeni teknolojilerin Türkiye'ye girişini destekleyecek bir takım tedbirler alması, bu konuda gerekli teşvikleri öngörmesi'' diye konuştu.

-DAKİKADA BİR OTOMOBİL ÜRETİMİ-

Gabillet, ''Dakikada bir otomobil'' üretimi projelerinin hatırlatılması üzerine, projeye geçen yıl başladıklarını, 2007'de de bu yöndeki yatırımlara devam ettiklerini belirtti. Ağustos ayındaki tatilden sonra ağırlık verdikleri projenin şu anda hayata geçirildiğini, üretim süratini artırmaya devam ettiklerini anlatan Gabillet, ''Artık bir proje değil bu bizim için, şu anda yapmakta olduğumuz ve gerçekleştirdiğimiz bir faaliyet'' dedi.

Cuma, Ekim 19, 2007

Chrysler Sebring





AUDI Q7




4.2 FSI ve 3.0 TDI ile Türkiye pazarına giren Audi Q7; ‘quattro’ ile özdeşleşen Audi’nin zirve yaptığı bir model. Artan petrol fiyatlarının da etkisiyle dizel motorlara olan ilginin artmasıyla Q7 3.0 TDI da daha fazla dikkat çekmeye başladı. Böylece 4.2 FSI’nın belki de tek kusuru olan yüksek yakıt tüketimi 3.0 TDI’nın dizel motoru ile bir nebze olsun unutulmuş oldu.
Q7’de güvenlik adına yok yok. Aktif güvenlik teknolojileri, ABS, EBD, ESP, çekiş kontrolü ASR ve elektronik diferansiyel kilidi EDL bunlardan bazıları. Q7’nin frenlemesi insanı hayrete düşürüyor. Böylesi iri cüsseli bir aracın 100–0 km frenlemesini 36 metrede tamamlaması gerçekten alkışlanacak bir başarı. Pasif güvenlikte de Audi felsefesinden ödün vermeyen Q7’de ön ve hava yastıklarının yanı sıra ön ve arkada oturan yolcular için büyük yan hava yastıkları var. Çarpışma anında yakıt kesme, hırsız alarmı, ön ve arka park sensörleri gibi birçok pasif güvenlik donanımı da Q7’nin güvenliğe verdiği önemi gösteriyor.

Altea XL Türkiye’de!



Doğuş Otomotiv-SEAT tarafından özel sipariş ile satışa sunulan Altea XL, 38 bin 495 YTL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim liste fiyatı ve zengin donanımlı Stylance paketiyle rakipleri karşısında rekabetçi özellikler sunuyor. SEAT Altea’nın tipik özelliği olan sportif ve yenilikçi tasarım unsurlarını barındıran SEAT Altea XL, sınıfında en üst seviyede güvenlik sağlaması, daha geniş iç mekan sunması ve 532 litrelik bagaj kapasitesiyle dikkat çekiyor. Arka koltukların öne kaydırılmasıyla Altea XL’in bagaj kapasitesi sınıfındaki en geniş hacimlerden biri olan 635 litreye ulaşabiliyor. Tasarımında Altea ile önemli ölçüde benzerlikler gösteren Altea XL, bagaj kapağı üzerine taşan yeni stop lambası grubu ile daha yumuşak bir ifadeye bürünüyor. Ayrıca tavana konumlandırılan raylar aracın aile otomobili profilini pekiştiriyor. SEAT Altea XL, üçü benzinli, ikisi dizel olmak üzere toplam beş farklı motor seçeneğiyle ithal ediliyor. 1.6 lt 102 hp ve 2.0 lt FSI 150 hp tiptronik iki benzinli motorun yanısıra yeni 1.4 lt hacimli TFSI teknolojili 125 hp’lik benzinli motor da Altea XL’in kaputu altında görev alıyor. 1.9 lt TDI 105 hp ve 2.0 lt TDI 140 hp tiptronik DSG motorlar ise SEAT Altea XL’in dizel motor seçenekleri arasında yer alıyorlar. 2.0 lt hacimli benzinli ve dizel motor seçenekleri, tiptronik ve tiptronik DSG şanzımanlarla sipariş edilebilirken, diğer tüm motor seçenekleri manuel şanzımanla kombine ediliyor. Stylance donanım paketiyle ithal edilen SEAT Altea XL’de, Aktif Sürüş Sistemi (DSR), ABS, Çekiş Kontrol Sistemi (TCS), Elektronik Stabilite Programı (ESP), sürücü/yolcu ön, yan ve perde hava yastıkları, deri direksiyon ve vites topuzu, arka park sensörü, çift yönlü otomatik klima, hız sabitleyici, yol bilgisayarı, 16” alüminyum alaşım jantlar, elektrikli ön ve arka camlar, elektrikli, ısıtmalı, katlanabilir dış aynalar, direksiyondan kumandalı Radyo/CD/MP3 çalar standart olarak sunuluyor.

Citroen C5




İngiltere’de 2008’in başlarında satışa çıkarılacak olan C5 ile ilgili ilk ipuçlarını Frankfurt Fuarı’nda C5 Airscape Concept ile almıştık. Daha uzun ve çarpıcı gövde yapısı ve agresif burnu ile dikkat çeken Yeni C5; 4,78 m uzunluğa, 1,86 m genişliğe ve 1,45 m yüksekliğe sahip. Yeni C5, beraberinde birçok yenilik de getirmiş. 7 inç LCD ekran ve yeni NaviDrive sistemi, yeni direksiyondan kumanda sistemi, şeritten ayrılma uyarı sistemi, 3 seviyede ayarlanabilen hidroaktif süspansiyonlar, Xenon farlara sahip uyarlanabilir aydınlatma sistemi, yeni C5’in yeniliklerinden bazıları. Yeni C5’in fotoğraflarından anlaşıldığı kadarıyla tasarım anlayışında da önemli gelişmeler olmuş. Özellikle iç tasarımında kullanılan malzemelerin kalitesi Audi ile bile yarışacak düzeye gelmiş. Ayrıca büyük kabindeki yalıtım da geliştirilerek içeriye ses alınması önlenmiş ve böylece içerideki akustiğin konfora zarar vermemesi sağlanmış. Gösterge paneli ve kadranlarını da son derce çekici bir hal alan C5’in bir sürü kontrol düğmesini üzerinde bulunduran ilginç direksiyon simidi insanı bir hayli şaşırtıyor. Yeni C5 güvenliği de elden bırakmamış. 9 adet hava yastığı, katlanabilir pedallar, Elektronik Fren Gücü Dağıtıcısı EBD, Acil Fren Destek Sistemi EBA, ABS ve ESP gibi birçok güvenlik donanımı yeni C5’de standart olarak sunuluyor. Yeni C5'de geniş bir motor seçeneği de mevcut. 127HP 1.8i 16V ve 143HP 2.0i 16V benzinli motorların yanısıra Yeni C5'de dört adet de partikül filtreli Hdi dizel motor seçeneği bulunuyor. (HDi 110, HDi 138, HDi 173 ve HDi V6 208). Yeni C5'de hem manüel hem de otomatik vites seçeneği sunuluyor.

Perşembe, Ekim 18, 2007

Pazar, Ekim 14, 2007

Toyota üretimi 116 bine çekti


Adapazarı’nda ürettiği otomobilleri dünyaya satan Toyota Türkiye, gelen siparişlere yetiştemeyince 2007 yılı üretim planlarını revize etti.

Yılbaşında 158 bin olarak planlanan üretim adedi,166 bine yükseltildi

BU yıl yeni siparişlerin ardından üretim planını revize eden Toyota Türkiye’nin CEO’su Tamer Ünlü, 158 bin olan üretim adedini, gelen siparişlerin ardından 166 bine çıkardıklarını açıkladı. Ünlü ‘Ocak ayından ekim başına kadar olan dönemde 113 bin 482 adet otomobil ürettik. Yıl sonunda üretim adedimiz 165 binin üzerinde gerçekleşir. Belirlediğimiz 2007 üretim planımız 158 bin adetti. Aldığımız siparişlerle üretim planımızı 166 bin adet olarak revize ettik’ dedi.

YATIRIMLAR DEVAM EDECEK

OTOMOTİV sektörünün otomasyon, model değişiklikleri gibi konular nedeniyle sürekli yatırım gerektiren bir sektör olduğuna dikkat çeken Ünlü kuruluştan bu yana yapılan yatırımın 1 milyar Euro’nun üzerinde olduğunu ifade etti. Yatırımlara devam edeceklerini kaydeden Ünlü, ihracat gelirlerinin 2.5 milyar dolar olduğunu kaydetti.

AVRUPA’NIN % 22’SİNİ ÜRETİYOR

TOYOTA Türkiye’nin 2006’da üretimi, yüzde 11 artışla 176 bin 688 adet olmuştu. Corolla Verso’nun yanı sıra bu yıl mart ayında üretimine başlanan Auris’i üreten Toyota Türkiye, Fransa, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti ile birlikte Japon Toyota Motor’un Avrupa üretim üslerinden biri. Avrupa’daki üretiminin yüzde 22’sini gerçekleştiren Toyota Türkiye, üretilen araçları Adapazarı’ndan Avrupa’ya ihraç ediyor.

ÜRETİMİN YÜZDE 40’I AURIS


İhracata 2002 yılında başlayan ve Japon markasının Avrupa üretim üslerinden biri haline gelen Toyota Türkiye, 2006 yılı sonuna kadar Corolla Sedan, Wagon ve Verso modellerini imal etti. Toyota Türkiye son olara, Toyota’nın yeni hatchback modeli Auris’un üretimine geçti. Bugün itibarıyla Adapazarı fabrikasında üretimin yüzde 40’ını Auris’a kaydırıldı. Corolla Sedan ve Wagon ise 2006 sonundan itibaren üretimden kaldırıldı.

Cuma, Ekim 12, 2007

Renault bir milyonuncu aracını üretti


Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, 1 milyonuncu otomobil ihracatını gerçekleştirdi. Oyak Renault'tan yapılan açıklamaya göre, Oyak Renault'un ihracat için ürettiği bir milyonuncu araç Clio, çalışanların alkışları arasında Almanya'ya doğru yola çıktı.

Oyak Renault'nun halen ürettiği otomobiller Symbol, Megane Sedan, Clio, 5 kıtada Avustralya'dan Yeni Zelanda'ya, Fransa'dan İngiltere'ye, Tayland'dan Mısır'a, Fas'tan Güney Afrika'ya ve Kolombiya'ya 100'den fazla ülkede satışa sunuluyor.

Aileye yeni katılan Clio Grand Tour ise, yıl sonundan itibaren yollara çıkacak. 1990'lı yılların sonundan bugüne Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, Renault 12, Renault 9, Renault 19, Megane Wagon, Megan Sedan ve Clio ile ihracatını sürekli artırarak bir milyon adedini geçen ilk otomobil üreticisi olurken, fabrikanın ihracat cirosu ise 10,5 milyar dolara ulaştı.

Oyak Renault, 2007 yılının ilk yarısında 100 bininci K motor ihracatı ve 300 bininci Symbol ihracatını gerçekleştirirken, yılın ilk yarısında ISO 9001 Kalite Sistem Güvencesi Belgesini dördüncü kez yeniledi.

Audi 1.4 TFSI Türkiye'de


Doğuş Otomotiv-Audi, kompakt lüks sınıfın tercih edilen modellerinden olan A3 model ailesinin 1.4 TFSI motorlu versiyonlarını da Türkiye'de satışa sundu.

Doğuş Otomotiv'den yapılan açıklamaya göre 26 bin 309 euro'dan başlayan fiyatlarla pazarlanmaya başlanan 6 ileri vitesli manuel şanzımanlı Audi A3 1.4 TFSI, 125 HP'lik gücüne karşılık ortalama 6.5 litrelik yakıt tüketim değeriyle dikkat çekiyor.
Doğuş Otomotiv-Audi tarafından Türkiye'de satışa sunulan A3 1.4 TFSI'nın başlangıç seviyesindeki standart donanımında EBD destekli ABS, ön ve ön yan hava yastıkları, çift bölgeli klima, yağmur sensörü, CD çalarlı müzik sistemi, ısıtmalı ve elektrikli dış aynalar gibi güvenlik ve konfor unsurları yer alıyor.

Pazar, Ekim 07, 2007

15 bin YTL'ye DVD'li otomobil


İran otomobilleri bayram sonrası Türkiye'de. Sıra Çin araçlarında. Onlar da Aralık ayında gelecek.. İlk etapta 3 bin adet sipariş veren Mermerler Otomotiv, yüksek talep sebebiyle rakamı artırmaya hazırlanıyor.

Aralık'ta satışa sunulacak olan Chery'ye büyük ilgi var. İlk etapta 3 bin adet sipariş veren Mermerler Otomotiv, yüksek talep sebebiyle rakamı artırmaya hazırlanıyor.

İthalat sorununu aşan Çin, Hindistan ve İranlı firmaların ürettiği otomobiller, birer birer Türkiye'ye geliyor. Hintli Mahindra satışa çıkarken, İranlı Samand'ın 375 otomobili Türkiye'ye getirildi. Samand LX modeli bayramdan sonra 19 bin 990 YTL'den satışa sunulacak. Mermer ve zeytinyağı ihracatına karşılık, ithalat izni çıkan Chery marka Çin otomobili ise aralık ayında Türkiye'ye geliyor. Uzun süredir vize bekleyen Çin otosu, daha gelmeden büyük ilgiyle karşılaştı. Chery'nin ilk bayisi olan Yıldızlı Otomotiv, Antalya'da 7 milyon dolar harcadığı showroomunu önümüzdeki aylarda açmaya hazırlanıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Yıldızlı, araç için 500 kişinin sıraya girdiğini bildirdi. Ucuz araba almak isteyenlerin sık sık Chery markası hakkında kendilerinden bilgi aldıklarını kaydeden Yıldızlı, "Sürekli arabanın ne zaman geleceğini soruyorlar. Bazıları şimdiden ayırtmak istiyor. Otomobilleri büyük bir sabırsızlıkla bekliyorlar." dedi. Chery'nin Türkiye distribütörlüğünü alan Mermerler Şirketler Grubu Başkanı Yüksel Mermer de ilk etapta 3 bin sipariş verdiklerini, yoğun talep sebebiyle sayının bir miktar artabileceğini dile getirdi. Otomobiller gelmeden altyapı hazırlıklarını tamamlamayı planladıklarını ifade eden Mermer, "Türkiye genelinde bayilik anlaşması yaptığımız firma sayısı 40'a yaklaştı. Görüşmeler devam ediyor. Yoğun talep olması nedeniyle bayilik konusunda seçici davranıyoruz." dedi.

Chery'nin Alia, Kimo, Tiggo, S16, Queen ve Boss modelleriyle Türkiye piyasasında iyi bir yere gelmeyi hedefleyen firmanın, yedek parça ve servis teşkilatı kurma çalışmaları da tamamlanmak üzere. Çin otomobili, emsallerinden yüzde 30 daha ucuz olacak. 15 bin YTL civarındaki fiyatıyla piyasanın en ucuzu olacak. Ucuz fiyatına rağmen koltukların arkasında DVD ekranları ve dijital yön takip sistemi gibi donanımlara da sahip olan Chery'ler, en az 2 yıl garanti kapsamında satılacak. Türkiye'deki showroomlarda çalışacak personel Çin'de eğitilecek. Çinli teknisyenler de Türkiye'de satış ve satış sonrası teknik eğitimler verecek.

'Çok ucuzluk bekleyen hayal kırıklığına uğrar'

Çin otomobillerine karşı önyargıları Chery ile yıkacaklarını dile getiren Mermer'in verdiği bilgilere göre, Chery dünyanın en büyük otomobil fabrikalarından biri. 1 milyon üretim kapasitesine sahip. Ayrıca 1 milyon adet motor imal ediyor. İtalya ve Amerika'daki otomobil markalarına motor üretiyor. İtalyan Fiat ile 100 bin adetlik motor anlaşması imzalamış. Çinlilerin Türkiye'de fabrika kurma sözü verdiklerini aktaran Mermer, "Ne zaman üretime geçecekleri belli değil. Satışa başlandıktan sonra netlik kazanacak. Öncelikle rağbet gören markaların üretilmesi planlanıyor." diye konuştu. Chery'nin Türkiye üzerinden Avrupa'ya açılmak istediğine işaret eden Mermer, "Herkes Çin'e yatırım yapıyor, biz de Çinlilere Türkiye'de yatırım yaptıracağız. Türkiye'de otomotiv yan sanayii çok gelişmiş durumda, bundan faydalanmak istiyorlar." şeklinde konuştu.

Çinli yetkililerle 4 yıldır sürdürdükleri görüşmelerin geçen haziran ayında neticelendiğini belirten Chery Batı Akdeniz Bayii Mesut Yıldızlı, fiyat avantajından dolayı diğer markalarla rahatlıkla rekabet edebileceklerini söyledi. Yıldızlı, Chery'nin pazara girmesiyle oto fiyatlarının da düşeceğini iddia etti. Beş yıl içinde ciddi bir satış rakamına ulaşmayı hedeflediklerini bildiren Yıldızlı, "Önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük otomobil şirketleri arasına girecek. Chery'yi, geleceğini parlak gördüğümüz için tercih ettik." ifadelerini kullandı. Yıldızlı, Çin otomobillerine yönelik ucuzluk beklentisiyle ilgili de şunları söyledi: "Çin'deki ucuz işgücünden dolayı otomobiller ucuza imal ediliyor. Kalitesizlik söz konusu değil. Geçmiş dönemlerde Çin motosikletleri üçte bir fiyatına satıldı. Otomobilde de aynı ucuzluğun olacağını bekliyorlar. Ama öyle olmayacaktır. Ucuzluk bekleyenler biraz hayal kırıklığına uğrayabilir."

Ford Otosan'da namaz kılan safdışı



Koç’un İzmit’teki Ford Otosan fabrikasında çalışan işçilerin namaz kıldıklarından dolayı işten çıkarıldığı iddiaları sivil toplum kuruluşları ile fabrika yönetimini karşı karşıya getirdi.

FORD'TA GARİP UYGULAMA

1 milyon 600 bin metrekarelik devasa bir alanda kurulu Ford Otosan fabrikasında, 6 binden fazla işçi çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda da mescit yeri istediği için Emrah Kirişçi isimli işçinin kovulduğu Ford Otosan’da 500’e yakın işçi namaz kılmasına rağmen, bir tek mescid bulunmuyor.

Gazetemizi arayarak namaz kılanlara karşı yapılan kıyımı anlatan işçiler “Namaz kılanlara karşı korkunç bir kıyım var. Namaz kılanları gördükleri anda hukuki kılıfını önceden hazırladıkları tutanaklarla işten kovuyorlar. Örneğin abdest almak için botlarımızı çıkarmamızı bahane ederek hakkımızda tutanak tutuyorlar. Böylece işçilere tazminat da vermemiş oluyorlar” dediler.

Ford Otosan Kocaeli Fabrika Müdürü Haydar Yenigün’ün namaz kılınabilecek alanları dahi kapattığını belirten fabrika çalışanları “Duş ile depo arasında küçük bir alan vardı ve orada namaz kılıyorduk. Haydar Yenigün, namaz kıldığımızı gördüğü zaman küçücük alana sırf ‘namaz kılmayalım diye’ duvar ördürttü” şeklinde konuştular.

SUDAN SEBEPLERLE İŞTEN ATILIYORLAR
Öte yandan Ford Otosan’daki namaz baskısı Mazlum-Der tarafından da protesto edildi. Mazlum-Der Kocaeli İl Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu yaptığı açıklamada, Otosan’da namaz kılanlara yönelik baskı olduğunu belirterek, “Çalışma düzenini aksatmayacak şekilde ifa edilen namaza fabrika yönetiminin tahammül edemeyişini şaşkınlıkla karşılıyoruz. Hele uydurma bahanelerle işçiler hakkında soruşturma açılması kabul edilebilir değildir. Mazlum-Der olarak bu olayın takipçisi olacağız” dedi.
Gergerlioğlu, açıklamasında Koç’un Ramazan alerjisine dikkat çekti. Diğer taraftan konuyla ilgili bilgi almak üzere aradığımız fabrika yetkilileri sorularımıza cevap vermekten kaçındılar.

TEK FABRİKADA 3 MARKA


Tofaş bir modelle 3 firmayı fethetti
Koç Holding ile İtalyan Fiat'in ortak olduğu Tofaş’ın 2005 yılında başlayan Minicargo projesi start aldı. Fabrikada FİAT, Peugeot ve Citroen için 3 ayrı model araç üretilecek.

Koç Holding ile İtalyan Fiat ortaklığının ürünü Tofaş’ın 2005 yılında başlayan Minicargo projesi start aldı. Toplamda 380 milyon euro yatırım yapılan ve tüm fikri mülkiyet hakları Tofaş’a ait olan projeyle Fiat, Citroen ve Peugeot markalarına özel üretilecek aracın üretimi Bursa’da başladı. Üretime başlama töreni Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Fiat Group CEO’su Sergio Marchionne ve PSA Peugeot Citroen CEO’su Christian Streiff’i bir araya getirdi.


8 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK


İtalyan Fiat ile Fransız PSA (Peugeot Citroen Automobile) gruplarının sinerjisinden doğan işbirliği, Tofaş’ın hedeflerinin yükselmesini sağladı. Törende konuşan Koç Holding ve Tofaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, 2006’da Türkiye’nin otomobil üretiminin ve ihracatının yüzde 45’ini gerçekleştirdiklerini söyledi. Tofaş’ın iki büyük global oyuncunun ortak aracını üreten ilk Türk şirketi olduğunu belirten Mustafa Koç, Minicargo projesinin sağlayacağı büyüme ile Koç Holding vizyonunda kilit rol oynayacağını ifade etti.

Koç, Türkiye ve Koç Topluluğu adına çok daha iddialı planlar yaptıklarını ve 2010 yılına kadar 1 milyon otomobil üretmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Tofaş’ın kapasitesi yeni yatırımlarla önce 360 bin adete, ardından da 2009 yılı itibarıyla 400 bin adete yükselecek. Tofaş’ın 2007-2009 arasında toplam yatırımı 870 milyon euro (1.2 milyar dolar) civarına çıkacak ve Tofaş yeni üretimlerin devreye girmesiyle yüzde 70’ten fazlası ihraç olan ve 400 bine çıkacak kapasitesinin tamamını kullanan dev bir şirket haline gelecek. Linea modelinin ardından Minicargo projesiyle hareketlenen şirketin sadece bu yılki yatırımı 430 milyon euro olacak. Bu yıl sonuna kadar toplam 2 bin 700 kişi işe alınacak ve 8 bin kişi istihdam ediyor olacak.

HEDEF 2010’DA İLK 10’A GİRMEK

Tofaş CEO’su Ali Pandır, Türkiye otomotiv sektörünün, Minicargo projesi ile 3 uluslararası marka için otomobil üretme tecrübesine ilk kez sahip olduğunu söyledi. Bu proje ile birlikte Fiat’ın üçüncü en büyük fabrikası haline geldiklerini belirten ve önümüzdeki 10 yılı garanti altına aldıklarını vurgulayan Pandır, ‘Bu bizim için yeterli değil. Yeni yatırımlarla birlikte hedefimiz bir numaralı Fiat üreticisi olmak’ dedi. Pandır, Türkiye’nin 2010 yılında dünya araç üretiminde ilk 10’a girme yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade etti. Pandır, “MiniCargo’yu yılda 165 bin adet, ürün ömrü boyunca da 1 milyon adetten fazla üretmeyi planlıyoruz” dedi. Minicargo’nun üretimiyle birlikte Tofaş fabrikasının yıllık üretim kapasitesinin 2008 yılında 360 bin adete ulaşacağını kaydeden Pandır yatırımların da devam edeceğini söyledi.

Tek fabrikadan üç marka, üç model: Fiorina, Nemo, Bipper

Üçü de hafif ticari pazarına tamamen yeni bir seçenek olarak sunulan Fiat Fiorino, bugün (perşembe) İtalya Milano’da dünyaya tanıtıldıktan sonra kasım sonundan itibaren dünyada ilk kez Türkiye’de yollara çıkacak. Türkiye ile aynı anda İtalya’da da satışa sunulacak araç, şubattan sonra da Avrupa ülkelerinde Peugeot ve Citroen markalarıyla satılacak. Temel olarak aynı gövde ile üretilen bu modeller dış tasarımda her markanın kendine özgü stilini yansıtıyor. Fiorino, Nemo ve Bipper pazara çıktıkları ülkelerde markalara özgü motor seçenekleriyle de birbirleriyle rekabet içinde olacak.

3.86 metrelik uzunluğundaki minicargo modelleri ile Avrupa pazarına ilk hafif van sınıfını Tofaş geliştirmiş oluyor. Binek ve ticari olarak kullanılmak üzere iki ayrı versiyonu bulunan minicargoda ergonomi ve konfor konusunda otomobillere yakın bir standart sunuluyor. Örneğin ABS ve sürücü hava yastığı standart donanımda yer alıyor. Kargo hacmi 2.8 metreküpe kadar çıkarılabiliyor.

Bu arada Tofaş’ın yine Bursa’da üreterek, Fiat markasıyla hem Türkiye’de hem de dünyada satacağı yeni Doblo’da hukuki anlaşmanın imzalanmasına birkaç gün kaldı. Mayıs ayında imzalanan ön protokolün ardından üzerinde anlaşılan yeni Doblo yatırımı ile Tofaş, 100 milyon euroluk yatırım daha başlatacak.

Cuma, Ekim 05, 2007

Volkswagen'den Türkiye'de fabrika

Alman otomotiv devi Volkswagen, Türkiye’de fabrika kurmayı düşündüğünü açıkladı.
Türk-Alman Sanayi ve Ticaret Odası’nın (TATSO) Berlin’de yapılan genel kurulu sonrasında, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TATSO Başkanı Rainhart on Leoprechting ve diğer yetkililer, ortak bir basın toplantısı düzenledi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmeye yönelik üçlü bir mekanizma bulunduğunu belirterek, bunu; hükümet tarafından kurulan Türkiye-Almanya iş Konseyi, TOBB tarafından düzenlenen Türk-Alman Ekonomi Kongresi ve TATSO olarak açıkladı. Hisarcıklıoğlu,”Bütün hedefimiz, Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek” dedi.

-VW TÜRKİYE’DE YATIRIMI DÜŞÜNÜYOR-

Bu arada Volkswagen Yönetim Kurulu üyesi Michael Kern, Türkiye’deki faaliyetleri hakkında bilgi verirken, Doğuş Otomotiv’le yıllardır başarılı bir ortaklık sürdürdüklerini ifade etti. Türkiye’de yıllık taşıt satışlarının 70 bine ulaştığını belirten Kern, Türkiye’de fabrika kurma konusunun gündemlerinde olduğunu açıkladı. Kern, “Türkiye’de fabrika kurmak gündemimizde yer alıyor. Bu konuda karar verildiğinde de bunu ilk benden duyacaksınız” diye konuştu.

Aunde firmasının CEO’su Rolf A. Königs de 2010 yılına kadar Türkiye’de üç fabrika daha kuracaklarını bildirerek, bunların tekstil ve otobüsler için koltuk üretimi yapacağını açıkladı. Könings, toplam yatırım tutarının 120 milyon Euro olacağını, bu yatırımlarla bin 200 kişilik istihdam yaratılacağını kaydetti. Könings’in verdiği bilgiye göre Volkswagen’in Craver marka aracının Türkiye içi boş biçimde geleceği, tekstil iç donanımının Türkiye’de kuracakları fabrika yapılacağını kaydetti.


Salı, Ekim 02, 2007

Minicargo gün sayıyor

Fiat'ın, Peugeot-Citroen Grubu (PSA) ile 31 Mart 2005 tarihinde imzaladığı işbirliği anlaşması çerçevesinde Tofaş'ın Bursa'daki fabrikasında üretilecek “Minicargo”, 3 Ekim'de düzenlenecek üretim başlangıç töreniyle ilk kez tanıtılacak.

Bursa'da kurulu Tofaş, Çırağan Sarayı'nda imzalanan anlaşmanın üzerinden yaklaşık 30 ay geçtikten sonra, “Minicargo”nun üretimine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı törenle 3 Ekim'de başlamaya hazırlanıyor.

Törene, Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Koç Holding ve Tofaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Fiat Group üst yöneticisi (CEO) Sergio Marchionne, Tofaş CEO'su Ali Pandır ve PSA Peugeot-Citroen CEO'su Christian Streiff'in katılması ve birer konuşma yapması bekleniyor.

Yılda 165 bin adet üretileceği ve daha önce 2008 yılı başında pazara sunulacağı duyurulan “Minicargo”nun, gelen talepler nedeniyle aralık ayında satışa sunulacağı bildirildi.

Broşür

İkinci el otomobilde son fiyatlar

Bursa Oto-Koop'ta bazı modellerin "ikinci el" fiyatları şöyle

Ford Connect 2004 20.000 22.000
Ford Focus 2002 16.500 17.500
Opel Astra 1.4 2004 20.000 21.000
Opel Astra 1.6 2000 17.000 18.000
Fiat Palio 1.4 1999 10.000 11.000
Fiat Albea 1.2 2005 15.000 16.000
Fiat Doğan SLX 1994 7.500 8.500
Renault Broadway 1995 7.000 7.500
Renault Clio Symbol 1.4 2005 16.000 17.000
Renault Megane 2004 19.000 21.000
Polo 1.6 1998 10.000 11.000
Honda 1.6 2001 16.000 17.500
Bora 1.6 1999 16.000 17.000
Passat Diesel 2005 55.000 57.000
Opel Corsa 2000 12.000 12.500
Mercedes S 320 1995 28.000 30.000
Toyota Avensis 1.6 2005 28.000 30.000

Audi'nin 8 vitesli modeli


Alman lüks otomobil üreticisi Audi AG’nin yeni nesil modeli A5 ve S5, Ekim ayından itibaren Türkiye’de... 3.2 litre ve 265 beygir gücüne sahip motor, aracın 0'dan 100 km'ye 6.1 sn'de ulaşmasını sağlıyor.


2007 yılında toplam 40 adet A5/S5 satışı hedefleyen Doğuş Otomotiv-Audi, 2008 yılında ise yeni model ailesinden 300 adet satabilmeyi amaçlıyor.

Audi A5’in anahtar teslim satış fiyatı 75 bin 612 Euro’dan başlarken, en güçlü versiyon S5 ise 107 bin 508 Euro’dan başlayan anahtar teslim satış fiyatıyla pazarlanıyor.

A5’te ilk etapta ikisi dizel olmak üzere toplam üç motor seçeneğine yer veriliyor. Audi A5’in 2.7 TDI motor seçeneği Multitronic şanzımanla ithal edilirken, 3.0 TDI motorlu modeller ise 6 ileri vitesli manuel şanzımanla kombine ediliyor.

SEKİZ İLERİ VİTES

Benzinli motor seçeneğine sahip A5 modeli ise sadece 8 ileri vitesli Multitronic otomatik şanzıman seçeneğiyle Türk müşterilerin beğenisine sunuluyor. 3.2 litre ve 265 beygir gücüne sahip motor, aracın 0'dan 100 km'ye 6.1 sn'de ulaşmasını sağlıyor. Aracın yakıt tüketimi ise 100 kilometrede 8.7 litre.

DAHA SPOR DAHA HIZLI

Audi A5 model ailesinin en performanslı versiyonu S5 ise 6 ileri vites ve dört tekerlekten çekiş kombinasyonuyla ithal ediliyor. Audi A5’ten farklı olarak S model serisi tasarım anlayışına paralel olarak daha spor bir çizgiye sahip olan S5'in 4.2 litrelik V8 FSI motoru 354 beygir güç üretiyor. Bu motor, Audi S5’in 0–100 km/s hızlanmasını 5.1 sn’de tamamlamasını sağlıyor.

Ucuz İran otomobilleri geldi


İranlı Khodro Company (IKCO) firması tarafından üretilen ''Samand'' marka 375 otomobil, Türkiye'ye getirildi.
''Samand''ın Türkiye Distribütörü MYS Otomotiv'in Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Seskır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otomobilin ithalatına yönelik tüm prosedürleri tamamladıklarını belirterek, İran otomobilini kısa süre sonra Türk tüketicisiyle buluşturacaklarını söyledi.
Geçtimiz ay İran'daki fabrikaya 2007 yılı için 3 bin araç siparişi verdiklerini anlatan Seskır, ''Yaklaşık 2.5 yıl süren görüşmelerin ardından 'Samand' nihayet Türkiye'de. İlk planda 375 adet otomobil geldi. Ramazan Bayramı'nın ardından 19 bin 990 YTL'den satışına başlıyoruz'' dedi.
Şükrü Seskır, ''Samand'' otomobili için şu ana kadar 15 şehirde bayi ve servis ağı oluşturulduğunu, diğer şehirler için bu konudaki çalışmaların devam ettiğini vurguladı.
Türkiye'ye gelen ''Samand''ın LX modelinde sürücü hava yastığı, ABS, klima, yarı elektrikli ön koltuklar, alarm, CD-MP3 çalar, uzaktan kumandalı merkezi kilit, elektrikli camlar, çelik cant, elektrikli ve ısıtmalı aynalar, sis farları ve park mesafe sensörleri gibi her türlü güvenlik ve konfor donanımının mevcut olduğunu ifade eden Seskır, şöyle konuştu:
''Otomobil, daha Türk pazarına girmeden büyük ilgi görmüştü. Sadece Bursa'da 300 kişi otomobil için sıra bekliyor. 'Samand'ın yanı sıra IKCO firması tarafından üretilen 'Soren' ve 'Pars' modellerini de Türkiye'ye getireceğiz. Bunun için görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Yine doğal gaz ve LPG ile çalışan otomobillerimiz de yakında Türkiye'de olacak. Gelecek sene de dizel motora sahip modellerimiz satışa sunulacak.''

-''16-17 BİN YTL'LİK 'SAMAND'LAR DA GELİYOR''


Seskır, har türlü donanıma sahip olan ''LX'' modelinin dışında fiyatı biraz daha düşük olan ''Samand'' modelini de gelecek aydan itibaren Türkiye'ye getireceklerini kaydetti.
Diğer modele göre donanımında bazı eksiklikler bulunacak ''Samand''ları 16-17 bin YTL'den satmayı planladıklarını anlatan Seskır, bu modeli ticari araç kullanıcılarının tercih etmesinin beklendiğini sözlerine ekledi.

Pazartesi, Ekim 01, 2007

NASIL DAHA AZ YAKAR ?


Benzin, motorin veya LPG... Aslında hangi yakıt türünü kullanırsanız kullanın az tüketmek sizin elinizde. Aracınızın gerçekten fazla yakıt yaktığını nasıl anlarsınız? İşte ip uçları:

İçten yanmalı motorların tümü güç üretebilmek için bir yakıta ihtiyaç duyarlar. Günümüzde bu tip motorlarda benzin, motorin ve LPG gibi yakıtlar kullanılıyor. Bu ürünlerin fiyatlarıysa her geçen gün yükseliyor. Yakıt tüketiminizi minimuma düşürmek elinizde.

Bir sorun mu var?

Otomobiller öncelikle konforlu ulaşım sağlamak amacıyla üretilirler. Sonraysa yakıt tüketiminin düşük olması için üreticiler emek harcarlar. Pek çoğumuz aşırı lüks ama kilometre başına fazlaca yakıt tüketen bir otomobille dolaşmak istemez. Sunduğu konforun yanında, yakıt tüketimi de otomobillerin tercih edilirliğini belirleyen faktörlerden birisi. Peki ya ilk aldığınızda otomobiliniz sizi yakıt tüketimi yönünden memnun ederken, artık ciddi miktarda mali külfet getirmeye başladıysa… Aracınızın gerçekten fazla yakıt yaktığını nasıl anlarsınız? İşte ip uçları…

• Motorun çekişinde azalma olur.
• Egzoz gazı siyah renktedir ve benzin kokar.
• Egzoz borusu içinde karbon isi oluşur.
• Egzozda patırtılı patlama sesleri olur
• Motor soğukken kolay, sıcakken güç çalışır.

En geçerli tespit yöntemiyse yakıt tüketiminizi sıkça ölçmektir. Aracınızın fazla yakıt yakıp yakmadığının tespitini yapmak için, bir litre benzinle kaç kilometre yol gittiğinizi bilmeniz gerekir. Bunun için yakıt deponuzu, akaryakıt istasyonundaki tabanca otomatik olarak yakıtı kesinceye kadar doldurun. Bu sırada günlük kilometre saatinizi sıfırlayın. Ardından normal kullanımda otomobilinizi sürün. Diyelim aracınızın deposunu doldurduktan sonra 250 km yol yapmışsınız. Yeniden akaryakıt istasyonuna gittiğinizde aynı şekilde tabanca otomatik atana kadar doldurun ve doldurduğunuz miktarı not edin. Bu rakam sizin 250 km’de harcadığınız akaryakıtı temsil etmektedir. Diyelim ki 15 litre rakamını elde ettiniz. Basit bir hesapla 15*100/250 ile 100 kilometrede 6 litre akaryakıt tükettiğinizi öğrenebilirsiniz. Bu araştırmayı sıklıkla yaparak akaryakıt tüketiminizdeki artışları kolaylıkla fark edebilirsiniz.

Bir araçta yakıt tasarrufundan bahsetmeden önce, fazla yakıt harcamasının nedenlerini açıklamak yerinde olur. Aracın fazla yakıt harcamasının nedenlerini iki grupta toplamak mümkündür. Birincisi araçtan kaynaklanan kusurlar, ikincisi ise sürücüden kaynaklanan kusurlar.
Eğer otomobiliniz son günlerde fazla yakıt tüketmeye başlamışsa vakit geçirmeden servisinizin yolunu tutun. Çünkü birkaç küçük önlemle yakıt tüketimini kontrol altında tutabilirsiniz.
Tedbirinizi almadan önce otomobilinizdeki onarılması gereken yerler hakkında teşhisinizi doğru koyun. Bazı basit onarım teknikleri ile aşırı yakıt tüketiminde tasarrufu kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Bütün iş bunun yöntemini iyi bilmekte yatıyor.

Hangi bakımlara dikkat etmeliyiz?

1. Motorunuzun ayar ve bakımlarını düzenli olarak ve uzman kişilere yaptırın.

Bu ayar bakımlarında;
• Hava filtresinin temizliğine dikkat edin. Tıkanmış hava filtresi yakıt tüketimini arttırır.
• Distribütör platin ayarını katalog değerine ayarlatın. Değerinde olmaması yakıt tüketimini arttırır.
• Akümülatör ve bağlantı kablolarının bozukluğu motor verimini düşürür. Değerinde olmaması yakıt tüketimini arttırır.
• Bujilerin arızalı ve ayarsız olması yakıt tüketimini arttırır.
• Karbüratörün bakımını yaptırın.
• Rölanti devri katalog değerinde olmalı. Yüksek devir yakıt tüketimini arttırır.

2. Fren balataları sıkı ise tekerlek dönüşü zorlanır. Yakıt tüketimi artar.
3. Debriyajın kaydırması yakıt tüketimini arttırır.
4. Ön düzen ayarlarını her zaman kontrol ettirin. Lastik havalarını da sıkça kontrol edin. Bozuk ayarlar yakıt tüketimini artırır.

Kullanırken nasıl düşüreceğiz?

1. Önünüzdeki aracı çok yakından takip etmeyin. Zira devamlı olarak ya fren pedalına ya da gaza pedalına basarsınız. Ani fren ve ardından gaz basmak yakıt tüketimini arttırır.
2. Şehirlerarası yolda 80-90 km/s hızı aşmayınız. 90 km/s'nin üstünde her kilometre yakıt tüketimini yüzde 1 arttırır.
3. Motorunuzun ısısı yakıt tüketimini etkiler. İlk hareketten önce motorun ısınması için en fazla 30 saniye bekleyin. Fazla ısınmasını beklemek yakıt tüketimini arttırır. Soğuk motorda yakıt sarfiyatı fazladır. Motor tam ısınmadan yapılan yolculuklardan (özellikle kısa mesafelerden) kaçının.
4. Yakıt deponuzun hatalı doldurulması yakıt tüketimini arttırır. Deponuzu mümkünse pompanın yavaş hızı ile doldurun. Depo hiçbir zaman ağzına kadar doldurulmamalı. Depoyu daima dolu bulundurun. Çünkü az benzinde buharlaşma daha fazladır.
5. Klima yakıt tüketimini artırır. Bu ekipmanı ihtiyacınız oldukça kullanın. Sıcak aracı ilk etapta çalıştırırken camları açarak soğutmaya çalışın. Ardından klimaya başvurun.
6. Tavan bagajı yakıt tüketimini artırır. Kullanmadığınız zamanlarda bu parçayı sökün.
7. Yolculuk halindeyken camları açmak rüzgar direncini artıracağından yakıt tüketimini yükseltecektir.

Doğru park edin daha az tüketin!

Aracınızı park ederken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta; zor manevraları park ederken yapmanız, parktan çıkarken yapmamanızdır. Aracın sıcak olduğu zaman yapılan zorlayıcı manevralar aracı pek fazla etkilemezken soğuk bir araçla aynı manevraları yapmanız daha fazla yakıt tüketmenize sebebiyet verecektir.

Aslında en doğrusu çıkarken manevra yapmanıza gerek kalmayacak şekilde park etmektir. Sıkışık park yerlerinden çıkarken klima, silecek gibi çalışan aksamları durdurmanız gücün elektronik direksiyon motoruna devrolmasını, böylece yakıttan tasarruf etmenizi sağlayacaktır. Deponuz yeni doldurulmuş ise aracınızı yokuşta burnu aşağıya gelecek şekilde park edin. Yüksek sıcaklıklarda benzinin buharlaşması daha fazla olacağından aracınızı mümkün olduğunca gölge bir yere park edin. Ayrıca bu uygulama klimaya olan ihtiyacı azaltacağından yine yakıt tüketimini düşürecektir.

Ford'un motoruna Gebze'den destek


Ford Otosan'ın Türkiye'nin yanı sıra İngiltere ve Almanya'daki merkezine mühendislik desteği sağlayacak Ar-Ge merkezi faaliyete geçti

Ford Otosan'ın hem Türkiye hem de Avrupa'daki Ar-Ge çalışmalarına kapsamlı destek sağlayacak 1.2 milyon dolar yatırımla kurulan Ford Otosan Gebze Teknoloji Merkezi dün açıldı.
Açılış toplantısında konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, bugün Türkiye'nin iftihar edeceği bir sanayi devi haline gelen Ford Otosan'ın, kuruluş aşamasında karşılaşılan engellerle yapılan mücadeleye değdiğini söyledi.
Gebze'de TÜBİTAK MAM'ın içinde kurulan Ar-Ge merkezi, ilk etapta 200 mühendis ve personelle ek bir tesis olarak Ford Otosan ürünleri ve Ford Avrupa'nın gelecekteki model geliştirme programlarına destek hizmetleri sağlayacak.
Koç Holding'in otomotiv sektöründeki konumunu da değinen Koç şunları söyledi: "2006 yılında Türkiye toplam otomotiv üretiminin ve ihracatının yüzde 45'ini gerçekleştirdik. Topluluğa ait otomotiv şirketleri Ford Otosan ve Fiat 2006'da pazar paylarını artırarak yüzde 29'a ulaştı."
Ortaklıklarının 80 yıllık geçmişe dayandığını hatırlatan Koç, "1997'den bu yana çalışan sayımız 3 bin 400'den 9 bin 200'e, üretimimiz 42 binden 285 bin adede, ihracatımız 667 adetten, 185 bin adede, ciromuz ise 858 milyon dolardan 4.8 milyar dolara yükseldi" dedi. Otomotiv sektöründe son beş yıldır lider marka olduklarını da söyleyen Mustafa Koç, "İhracatta son 3 yıldır adette, son 8 ayda ise hem adet hem ciroda birinci sıradayız" diye konuştu.
Ford Otosan Genel Müdürü Mike Flewitt ise merkezin Koç Topluluğu'nun Ar-Ge'ye verdiği önem ve ayırdığı kaynakla Türk sanayisi için örnek teşkil etme misyonunun da bir parçası olduğunu belirtti.
Flewitt, "Koç Topluluğu, Ar-Ge çalışmalarını, 'yalnızca montaj yapan değil geliştirip üreten ve uluslararası arenada da söz sahibi' bir yerel sanayiye ulaşmada ve etkin rekabette son derece önemli bir güç unsuru olarak değerlendirmektedir" dedi.


1 milyar dolar yatırım hedefi
Koç Holding CEO'su Bülent Bulgurlu da, Koç Holding'in yatırım tutarlarına ilişkin bir soru üzerine, "Önümüzdeki yıl için yatırımda hedeflenen rakam 1 milyar dolara yakın" dedi.
Ciroya ilişkin olarak da hedeflerinin tutacağını ümit ettiklerini belirten Bulgurlu, genelde yüzde 10'un üzerinde bir büyümeyi hedeflediklerini, 2008'de de bunun benzerinin olmasını öngördüklerini söyledi.

'İleride model çalışması olabilir'

Ford Avrupa Başkanı John Fleming, Gebze'nin, Ford Otosan'a ve Ford Avrupa'nın ürün geliştirme merkezleri olan İngiltere'deki Dunton ve Almanya'daki Merkenich'e mühendislik desteği sağlayacağını söyledi.
Düşük emisyonlu motorlar konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin önem kazandığını, bu konuda şimdiye kadar dışarıdan aldıkları desteği Gebze sayesinde azaltacaklarını hatırlatan Fleming, "İlk etapta motor konusunda çalışmalar yapılacak. Daha sonraki aşamada bu bir model de olabilir" diye konuştu.
Fleming, Türkiye'nin sadece araç üretmek değil, geliştirmek için de harika bir ülke olduğunu ifade etti.