Pazar, Şubat 22, 2009

VOLKSWAGEN Scirocco

 
 
 
 
 

Geçmişten geleceğe
Scirocco’nun tasarımında ilk iki versiyonun ana çizgisinden yola çıkıldığını rahatlıkla görüyoruz. Geçmişin ana karakteri korunurken geleceğin dinamiklerini de otomobil karakteristiğine işlenmiş. VW Grubu’nun diğer üyelerinde olduğu gibi Scirocco’da da katlı çizgiler yerine akışkan yüzeyler tercih edilmiş. Ön tarafta siyah bal peteği desenli büyük hava girişi ile radyatör ızgarası otomobile kısık bir bakış kazandırıyor. Profilden oldukça sakin görünen Scirocco’nun yan aynalara monte edilmiş sinyal lambaları oldukça şık ve aynı zamanda işlevsel… Aslında tam bir coupe olmayan Scirocco, hatchback tasarımdan farklılaştırılmak için birçok detayla bezenmiş. Özellikle arka spoylerin bu işi çok iyi yaptığını söyleyebiliriz. Krom çift egzoz çıkışı ve 10 kollu alaşım jantlar ise Scirocco’nun sportif yönüne işaret ediyor.

Kabin içi hiç yabancı değil
Scirocco’nun iç tasarımı herhangi bir Volkswagen kullanıcısına hiç yabancı gelmeyecektir. Ama yine de kapı içi panelleri ve ön konsol başta olmak üzere birçok noktada kullanılan krom malzemenin sağladığı bir sportiflik hissediliyor. Oldukça alçak bir oturma pozisyonuna sahip olan koltukların yapısı vücudu çok iyi sarıyor. Audi modellerinden bildiğimiz şekilde alt kısmı düz tasarlanan direksiyon simidi de Scirocco’ya ayrı bir hava katmış. Kumanda öğeleri ergonomik açıdan oldukça başarılı, göstergeler ise okunaklılığı ile bizden geçer not alıyor. Arka tarafta ise diz mesafesi biraz yetersiz kalsa da tavan tasarımından dolayı baş mesafesinin beklenenden daha iyi olduğu söyleyebiliriz. Arka tarafta oturanların yüksek omuz çizgisinden dolayı manzarayı pek seyredemeyeceklerini söylemeden de geçmeyelim! Sadece içeriden açılabilen bagaj kapağı canınızı biraz sıkabilir ama bu tip bir otomobil için oldukça yeterli hacme sahip olduğunu söyleyebiliriz. 292 litrelik bagajın koltuklarının da 50/50 oranında katlanabildiğini hatırlatalım.

Sürüşte sportif tatlar
Bu otomobil Golf’le aynı platformu paylaşıyor ama sürüş karakteri Golf’e pek benzemiyor. Öncelikle Scirocco'nun çok daha fazla sportif tatlar sunduğunu söyleyebiliriz. Bunun en büyük sebebi de standart olarak sunulan Adaptif Şasi Sistemi sayesinde süspansiyonların sertlik ayarlarının istenildiği gibi yapılabilmesi. Tüm bunların ardından en son işin hassas direksiyon sistemine düştüğünü söyleyebiliriz ki o da işini hiç zorlanmadan yapıyor.

Test aracımızda VW Grubu’nun en iyi oyuncularından biri; 1.4 TSI motor görev yapıyor. Vergi diliminden dolayı en çok tercih edilecek seçeneklerden bir olmasını beklediğimiz 1.4 TSI, 5800 d/d’de 160 HP güç ve 1500-4500 d/d’de 240 Nm tork üretiyor. 6 ileri manuel şanzıman ile görev paylaşımı yapan 1.4 TSI motor Scirocco'yu 0’dan 100’e 8 saniyede çıkarken 218 km/s’lik son sürate ulaştırıyor. Daha çok şehir içinde geçen testimizde 7.8 lt/100 km yakıt tüketen Scirocco'nun gösterdiği performansa göre makul tüketim değerlerine sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Çarşamba, Şubat 18, 2009

VOLVO S80 D5

 
 
 
 

 Üstün güvenlik
İsveçli Volvo eskiden sadece kullandığı İsveç çeliğinin sağlamlığıyla övünür ve öyle bilinirdi. Marka artık bununla yetinmiyor, güvenlik teknolojilerini de modellerinin en önemli parçası haline getiriyor. Bu gelenek S80’de de bozulmuyor. 6 hava yastığı, boyun zedelenmelerini önleyen kafalıklar (AHR) ve dinamik denge ve çekiş kontrol sistemi (DSTC), kör nokta uyarı sistemi (BLIS), opsiyonel olarak sunulan öndeki araçla mesafeyi koruyan hız sabitleme sistemi ve çarpışmayı önleyici fren sistemi gibi birçok güvenlik donanımı S80’de yer alıyor.
Ev rahatlığı
S80’nin dış tasarımı İsveçli markanın son dönemlerdeki çizgisini yansıtıyor. Sert hatlarla yumuşak çizgilerin çok güzel harmanlandığı, sağlamlık ve güvenirlik felsefesini tam olarak yansıtan ve aynı zamanda güncel tasarım anlayışından uzak kalmayan bir yaklaşım hâkim. S80’in kabin içerisi son derece ferah ve bir ev ortamı kadar huzur verici. Dizel motorun sesi kabin içerisine ilk çalıştırmalar haricinde çok fazla yansımıyor. Kabin içerisi son derece modern ve kullanılan malzemeler kaliteli olsa da bir Audi veya BMW kadar şık olmadığını söylememiz gerekiyor.
Kullanışlı iç hacim
Tüm sürücülerin konforlu bir araç bulacakları iç mekânda fonksiyonellik ön planda. Hem koltukların hem de direksiyon simidinin ayarları rahatlıkla yapılabiliyor ve istenilen konuma getirilebiliyor. Derli toplu kumanda düğmelerine ulaşmak çok kolay. İnsan figürlü klima ve havalandırma düğmeleri birçok markadan daha anlaşılabilir ve kolay kullanılabilir olarak tasarlanmış. Tek kusur ise görüş alanını kısıtlayan kalın ön cam sütunları!
Büyük bir hacme sahip olan S80’de 5 kişi rahatlıkla seyahat edebilir. Bagaj hacmi bu boyuttaki bir araçta daha büyük olabilirdi ama 60/40 oranında katlanabilen koltuklar sayesinde bu eksiklik de gideriliyor. İlave gözler yeterli ama sürücü ve yolculunun arasında yer alan eşya gözünü açmak oldukça zor.
Güçlü motor, üstün yol tutuş
Ülkemizde beş farklı motor seçeneği ile satılan S80’nin en verimli seçeneği şüphesiz D5 yani 5 silindirli turbo dizel motor. 185 HP’lik motorun 2000 d/den itibaren sunduğu 400 Nm’lik tork değeri gerçekten etkileyici.
Test aracımızdaki Haldex kavramalı dört tekerlekten çekiş sistemi hem yol tutuşu arttırıyor hem de torkun daha etkili kullanılmasını sağlıyor. Normal yol koşullarında gücün sadece yüzde 5’i arka tekerleklere aktarılırken zor durumlarda güç her iki tekerleğe gerektiği oranda dağıtılıyor. Test aracımızla ani hareketler yaptığımızda veya birkaç viraja hızlı girdiğimizde bunu hemen fark ettik. S80’nin sert süspansiyonları özellikle virajlarda çok daha güçlü yol tutuş sağlıyor. Eğer direksiyon sistemi daha hassas olsaydı otomobil sürücünün isteklerine çok daha iyi cevap verebilirdi.
Yol tutuşu dört çeker sistem sayesinde oldukça başarılı olan S80’nin yakıt tüketimi de 6 ileri otomatik şanzımana rağmen oldukça düşük. Çoğu şehir içinde geçen testimiz esnasında 8.8lt/100 km yakıt tüketen S80, 2400 cc’lik motor hacmine ve 1625 kg’lık ağırlığına rağmen sahibinin cebini fazla yakmayacağını gösterdi.
Türkiye’de bir dizel, dört benzinli olmak üzere 5 farlı motor seçeneği ile satılan S80, 59.914 Euro’dan başlayan fiyatlarla satılıyor. Dört çeker sistemle donatılan test aracımız, S80 D5 AWD Premium Edition versiyonunun fiyatı ise 66.428 Euro. Özellikle Premium Alman rakiplerine göre fiyat avantajı sağlayan S80 D5 AWD, Volvo sağlamlığı ve güvenliğini, dizel motorun makul yakıt tüketimi ve dört çeker sistemin sürüş kalitesi ile harmanlıyor.

Salı, Şubat 17, 2009

BMW X6



Alman üretici BMW, sıradan hale gelen ve seriler arasında ayrımı zorlaşan tasarımda yepyeni arayışlar içinde. Örnek mi? Tam da X5 modelinin yenilenme mevsiminden önce yola çıkan X6'ya ne dersiniz?
X6 artık yalnız değil.
Markanın dün Münih'te örtüsünü kaldırdığı PAS (Progressive Activity Sedan) otomobil konsepti mart ayında Cenevre otomobil fuarında tanıtılacak.
5 Serisi Gran Turismo konsepti dış tasarımda alışılmış çizgileri hiçe sayıyor gibi...

Touran bir milyona ulaştı

Volkswagen'in kalabalık ailelerin ihtiyaç duyduğu özelliklere cevap veren Touran modeli, bir milyonuncu müşteriye ulaştı.
Türkiye'de 2007 yılından itibaren yer almaya başlayan otomobil esnek kullanım özellikleriyle ön plana çıkarken VW Türkiye, gelen talep üzerine 43,5 bin TL fiyata sahip Touran Function modeli için ek 250 sipariş daha verdi.

SPORTİF HYUNDAI i30!..




Hyundai i30’un özel edisyon spor modelini Almanya’da satışa sundu

Sportif görünümü ve ismine rağmen i30 Sport Hatchback and Crossover Wagon’da mekanik bir değişiklik yok, yenilik tamamen tasarımsal farklılıklarda. 200 adetle sınırlı olarak üretilen i30 Sport’da 126 HP’lik 1.6 lt benzinli motor, Crossover Wagon’da ise 140 HP 2.0 lt turbo dizel motor görev yapıyor.

Her iki modelde de “Kristal Beyaz” gövde rengi ve özel tasarım paketi standart olarak sunuluyor. Tasarım paketinde; suni karbon fiber ön ızgara koruyucu, sis farlarının etrafında siyah kenarlıklar, ön spoyler, marşpiye, tavan spoyleri, entegre difüzörlü arka apron, iki krom egzoz çıkışı ve antrasit detaylarla bezenmiş 18 inç alaşım jantlar bulunuluyor.

Aracın içerisinde de birçok sportif öğe bulunuyor. Deri koltuklar, deri direksiyon simidi ve vites topuzu, soğutmalı eşya gözüne de sahip otomatik klima sistemi, hız sabitleyici, direksiyondan kumandalı müzik sistemi, USB ve iPod bağlantı noktası ve elektrikli camlar i30 Sport’un donanımları arasında sayılabilir.

Almanya’da satılacak 200 adetle sınırlı bu versiyonların satış fiyatları oldukça cazip. i30 Sport hatchback 20.990€ ve Crossover Wagon’da 24.490€ fiyat etiketiyle satılıyor.

Pazar, Şubat 15, 2009

Bursalı Symbol yılın en tavsiye edilen aracı oldu

Geçtiğimiz yıl Bursalı Fiat Linea’nın aldığı AutoBest ödülünü bu yıl ise bir başka Bursalı yeni Renault Symbol aldı.

"Gelişmekte Olan Pazarların En Tavsiye Edilebilir Otomobili" olarak seçilen Symbol, ödülünü Autobest’in İstanbul’da düzenlediği törende aldı. Autobest’in 15 jüri üyesinden 10’u Yeni Renault Symbol’ü birinciliğe layık görürken bu ödül ile otomobilin şık ve modern tasarımını, geniş bagajını, başta düşük yakıt tüketimi olmak üzere düşük kullanım maliyetlerini, konforu ve mükemmel sürüş özelliklerini ödüllendirmiş oldu. Törende ayrıca en iyi şirket ödülünü Ford Avrupa alırken en iyi yönetici ödülü Luca De Meo, en ekolojik otomobil ödülünü Seat Ibiza, en iyi tasarım ödülünü Opel Insignia, en iyi teknolojini ödülünü Skoda Superb ve en güvenli araç ödülünü Toyota iQ aldı.

Cuma, Şubat 13, 2009

İkinci el otomobil alırken nelere dikkat etmeli?

Gündüz gözüyle alın
Kullanılmış otomobil alırken tam anlamıyla inceleyebilmek, basit çizik ve darbeleri görmek için mutlaka gün ışığına ihtiyaç var. Bu nedenle satın almayı düşündüğünüz otomobili mutlaka gündüz görün ve anlaşmanızı gündüz yapın.

Fiyatları mutlaka karşılaştırın
Karar verdiğiniz marka ve model otomobili almadan önce mutlaka fiyat araştırması yapın. Gerek gazete ilanlarını, gerek galerileri, gerekse de açık otomobil pazarlarını iyice araştırın. Fiyatları karşılaştırıp daha sonra otomobili almaya niyetlenin. Ne kadar çok otomobile bakarsanız , alacağınız otomobilin fiyatı o kadar içinize siner ve en avantajlısını alabilirsiniz.

Kaportada kamuflaj olup olmadığına bakın!
Kaportadaki çürük yerler sticker, fiberglas veya macunla kamufle edilmiş olabilir. Bunu anlamak için bir kalemle kaportaya vurup gelen sesi dinleyin. Sacla fiberglasın vereceği ses birbirinden farkılıdır. Sac daha tiz, fiberglas ise daha tok çınlama sesi verir. Bunun suyla en çok temas eden kaput içi, çamurluk üstü, kapı kenarları gibi bölgelerde denemeniz yeterlidir.

Somunlara, punto ve ek yerlerine dikkat!
Kaportayı incelerken parçaların montajında kullanılan somunların değişip değişmediğini kontrol edin. Ayrıca her otomobilde fabrika montajında kullanılan teknikler vardır. Bu teknikler zamanla bozulur ve gözle görülür hale gelir. Ama araç bir hasar görmüşse veya değişiklik yapılmışsa, bunu anlamak için otomobilin ek yerlerinde kullanılan elastiki fabrikasyon macunlara dikkat etmek gerekir. Fabrikalarda puntolama sistemi robotlar tarafından yapıldığı için, kaportadaki bir değişiklikte ustanın elle aynı sonucu vermesi mümkün değildir. Buradan otomobilin darbeli olup olmadığı kolayca anlaşılabilinir.

Boyanın orjinalliği nasıl kontrol edilir?
Ayna kenarı, kenar çıtaları, anten bağlantı yeri, tampon gibi yerlerde boya izlerinin olması, otomobilinin boyasının orjinal olup olmadığını gösteririr. Kapı veya cam fitilleri de kontrol edilerek aracın boyanıp boyanmadığı tespit edilebilir. Ayrıca otomobilin çeki demiri gibi zor görülen kısımlarında unutulan bir bant da boya yapıldığının somut bir kanıtıdır.

Kaput ve kapılara dikkat!
Kaput veya kapıların kapandığında birleşim yerlerinin birbirine eşit olması gerekir. Eşit olmaması parça değişimine işarettir.

Motoru bir ustaya veya servise gösterin!
İkinci el otomobil alırken mümkünse motordan anlayan bir tamirciyle yola çıkın. Kullanılmış otomobil alırken öncelikle motor kontrol edilmeli. Bu sebeple almayı düşündüğünüz otomobili ya servisine gösterin, ya da yanınızda motordan anlayan bir ustayı götürün. Kaput açıldığında öncelikle motor kapağı açılıp yağ akıtması kontrol edilmeli ve contaların yağ sızdırıp sızdırmadığına bakılmalı.
3 yaşından büyük otomobillerde bunu tespit etmek daha da zorlaşır. Bu durumda motorun üfleyip üflemediğine yani yağ yakıp yakmadığına bakmak gerekir.

Motorun yağ yaktığını nasıl anlarsınız?
Motorun üflemesini anlamak için motora yağ konulan kapak açılır ve motor çalıştırılır. Motor ısındıktan sonra yağ, egzostan ve monifolddan gaz halinde çıkmıyor, segmanlar yukarıya doğru yağ atıyorsa, bu motorun yağ yaktığı anlamna gelir. Bu, zamanla çok masraf çıkarır. Motorun yağ haznesinin kapağı açılıp bakıldığında buharlaşan gazlar görülüyorsa, bu da pistonun aşındığını gösterir.
Birkaç saat park halinde kalmış bir otomobilin altına yatılarak bakıldığında, motorla şanzıman arasından yağ aktığı görülürse, krank keçelerinde kaçak olduğu anlaşılır.

Motorun sesini mutlaka dinleyin!
Otomobili çalıştırıp mutlaka motorun sesini dinleyin. Bu size motor hakkında referans olacaktır. Otomobili motoru soğukken çalıştırdığınızda rölantisi düzgünse ve uğultu yapmıyorsa bu iyiye işarettir.
Motoru çalıştırdığınızda sesi dinlerken egzozun da patlak olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Eğer egzoz aşırı yıpranmış ve delinmişse bu durum kendini sesiyle ele verir.

Radyatör ve hortumlar
Radyatörün ve motor hortumlarının su kaçırıp kaçırmadığına bakın. Radyatör suyunu kontrol edin, eğer su paslı ve yağlıysa sorun var demektir. Radyatör, motor çalışırken köpürme yapıyorsa, bu silindir kapağı contasında kaçak olduğunu gösterir.

Aküyü unutmayın!
Alacağınız otomobilin kaputunu kapatmadan önce aküsünü kontrol etmeyi unutmayın. Akü başları okside olup yağlanmış ise akünün ömrü azalmış demektir. Ayrıca akünün çatlak olup olmadığına da bakın.

Şaşi ve motor numaralarını mutlaka kontrol edin
Otomobilin çalıntı olup olmadığını anlamaka için, ruhsattaki bilgilerle şasi ve motor numaralarını karşılaştırın. Yoksa çalıntı otomobil alıp daha sonra başınızı ağrıtırsınız.

Gizli kalmış bölümleri gözden kaçırmayın!
Halı, paspas altı gibi göz önünde olmayan bölümlerde paslanma ya da parça değişimi olabilir. Bu bölgeleri kontrol ederseniz, daha sonra bir sürprizle karşılaşmaktan kurtulabilirsiniz.

Paslanma menteşelerden başlar
Otomobilde paslanma olup olmadığını ilk bakışta anlamak bazen zor olabilir. Bunu anlamak için paslanmanın başlangıç noktaları olan kapı, bagaj ve kaput menteşelerinin etrafına bakabilirsiniz.
Tavan, tavan çıtalarının kenarları ve çamurlukların metal kısımları paslanmaya müsait yerlerdir. Bu bölgelerdeki tahribata dikkat edilmeli.

Şasiye dikkat!
Şasinin tamir görmemiş olmasına dikkat edin. Şasinin eğilip sonra düzeltilmiş olması otomobilin fiyatını ucuzlatır. Otomobil takla atmış ve kasa yenilenmiş olabilir. Bunu da şasinin bağlantı noktalarında sökülüp takılma ve anahtar izleri arayarak tespit etmek mümkündür.

Bombelerin düzlüğünü kontrol edin
Otomobilin yanlarında bulunan bombelerde herhangi bir şekil bozukluğu varsa, bu darbe aldığını gösterir. Bunu tespit etmek için otomobilin sol ve sağ köşelerinden bombelere göz hizasından bakabilirsiniz.

Kilometreyi ihmal etmeyin!
İkinci el otomobil alırken dikkat edilmesi gereken en önemli hususulardan biri de yaptığı kilometredir. Çünkü bu otomobilin yıpranmasıyla doğru orantılı olan en belirgin değişkendir. Kilometre göstergesinde oynama yapılıp yapılmadığını da ya aracın bakım kitapçığına bakarak ya da bir uzmanına göstererek anlayabilirsiniz.

Yürüyen aksam ve ön takım önemli
Rot ve rotillerin sağlam olup olmadığını anlamak ve ön takımı kontrol etmek için otomobili kullanmanız gerekli. Bu sayede otomobilin amortisörlerini, fren ve debriyaj balatalarını da kontrol edebilirsiniz.
Balataları, disk ve kampanaları kontrol etmek için lastikleri sökerek bakmanız da gerekebilir. Balataları bitik bir otomobil alırsanız, size çok yüklü olmasa da artı bir masraf yaptırır. Eğer otomobille 50 km/s hızla giderken ani frene bastığınızda araç izinden çıkmadan duruyorsa ve sürtünme sesleri gelmiyorsa frenlerde problem yok demektir. Ayrıca aks körüklerinde bir sorun ve amartisörlerde yağ kaçağı olup olmadığını da kontrol etmelisiniz.
Otomobil olduğu yerde çalışır vaziyette dururken, debriyaja basarak vitesleri değiştirin. Vitesler rahat ve sessiz geçiyorsa problem yok demektir.

Diferansiyel uğultularının sebebini araştırın
Diferansiyel uğultuları zamanla diferansiyel içindeki dişlilerin karıncalaşmasıyla oluşur. Az kilometre yapmış otomobillerde diferansiyel sesi daha çok olur. Çünkü bir otomobil az kullanılırsa, diferansiyel yağı belli zaman içinde çöker ve diferansiyel dişlisinin bazı kısımlarıyla hiç temas etmez hale gelir. Bu bölgelerde karıncalaşma olur ve bu zamanla bütün diferansiyel dişlisine yayılır.

Yedekparça sorunu var mı?
3 yaşın üzerindeki ikinci el ithal otomobil almaya karar verirseniz, üretiminin durdurulmuş olup olmadığına dikkat edin. Çünkü üretimi durmuş ithal otomobillerde yedekparça sorunu yaşayabilirsiniz. Bunu iyice araştırmadan otomobil almayın.

Belgelere dikkat!
İkinci el alırken yasal yükümlülükleri de unutmamak gerekir. Bazı otomobiller Türkiye'ye kaçak olarak sokulmaktadır. Bu nedenle Avrupa otomobil alırken gümrük kağıdının veya ithal belgesinin mutlaka kontrol edilmesi gerekli. Çünkü ruhsat sahte olabilir. Ayrıca otomobilin hacizli olup olmadığını ve vergi borçlarını araştırmayı unutmayın.

Otomobilin içine oturduğunuzda dikkat edeceğiniz hususlar
- Otomobilin sürücü mahaline oturduğunuzda ön konsoldaki göstergelerin çalışıp çalışmadığını kontrol edin.
- Camlar otomatikse açıp kapayarak deneyin.
- Merkezi kilidi, emniyet kemerini ve koltuk ayarlarını da kontrol edin.
- Tavan ve koltuk döşemelerine de bakmayı ihmal etmeyin.
- Lambaları, farları ve sinyalleri ise yakarak deneyin.

Son kararınızı vermeden önce deneme sürüşü yapın
Kullanılmış otomobil alırken eğer son karar verme aşamasına geldiyseniz, o zaman mutlaka otomobili bizzat kendiniz binerek test ediniz.
- Öncelikle otomobilin yapısı ruhunuza uygunsa ve ona ısındıysanız ilk aşama tamamlanmıştır demektir.
- Otomobili uzun ve bozuk bir parkurda camlar ve müzik kapalı olarak test edin.
- Kontağı çevirdiğinizde marşın hemen alıp almadığını dikkat edin.
- Motorun rolantide düzgün çalışıp çalışmadığına, gaz yiyip yemediğine bakın.
- Otomobili kullanırken aracın seriliğine, viteslerin rahat geçip geçmediğine bakabilirsiniz.
- Sürüş esnasında başta motorun olmak üzere diğer sesleri dinleyerek, otomobilin genel durumunu tahlil edebilirsiniz.
- Virajları biraz keskin girerseniz otomobilin savurup savurmadığına bakarken bir yandan da aksların, viraj demirlerinin, salıncakların, amortisörlerin ve lastiklerin durumunu kontrol etme imkanı bulabilirsiniz.
- Bozuk satıhda otomobil geziniyorsa ya ön takım bozuktur ya da ayar istiyor demektir.

Taksiden çıkma otomobillere dikkat
İkinci el otomobil alırken, özellikle daha önce taksi olarak kullanılan otomobillere dikkat etmek gerekiyor. Bu otomobillerde yıpranma payı diğer araçlara göre çok daha fazla oluyor. Bu nedenle otomobilin taksiden çıkma olup olmadığını anlamak için dikkat etmeniz gereken bazı noktalar bulunuyor:

- Motor şasi numarasından Trafik Müdürlüğü'ne sorulmalı.
- Taksimetrenin takılabileceği standart yerlerinin delik olup olmadığı kontrol edilmeli.
- Tavan ışığına bakılmalı. Bazı izlerin yok edilmesi mümkün değildir.
- Sarı boya tespit edilebilir. Bunun için kapı mukavvasını sökmek yeterli.
- Kilometre önemli. normalde bir otomobil sürekli kullanılsa bile bir yılda 30-40 bin km yol yapar. Ama taksi sadece bir ayda 15-20 bin km yol kat eder. Ayrıca şirket otomobilleri de taksiler gibi fazla kilometre yapabilir. Bu sebeple otomobilin modeli küçük kilometresi çok ise büyük olasılıkla taksiden çıkma olabilir.

Cuma, Şubat 06, 2009

CLIO’DA İLK ADIM



Makyajlı Clio’nun ilk resmi fotoğrafları ve araç hakkındaki genel bilgiler Renault tarafından yayınlandı

Burun kısmı ve arka tarafında yeni Megane’den esintiler taşıyan Clio’nun çok daha güncel bir görünüme kavuştuğu söylenebilir.

Yepyeni bir burun tasarımı, yeni farlar, ön ızgara ve ön tamponlar Clio’yu daha şık bir otomobil haline getirirken ön tarafta tamponun altındaki yeni hava girişi otomobili çok daha agresif bir ruha büründürmüş.

Ayrıca iç tasarımda da bir takım değişiklikler yapılmış. En önemli yeniliklerden biri ise Carminat TomTom navigasyon sistemi… Bu navigasyon cihazının piyasadaki en ucuz modellerden biri olduğu ve 550 Euro civarında bir fiyatla satıldığı da alınan bilgiler arasında…

Makyajlı Clio ile ilgili en güzel haberlerden biri bu operasyonla birlikte GT versiyonunun da Clio ailesine katılıyor olması olsa gerek… GT oldukça sportif donanım öğeleriyle yola çıkacak. Çift egzoz çıkışı, ön spoyler ve çarpıcı gövde renkleri… İçeride ise alüminyum pedallar, koltuklarda GT logosu, güncellenen kabin içi öğeleri gibi birçok yenilik ilk defa Clio GT ile karşımıza çıkacak.

Pazartesi, Şubat 02, 2009

Ferrari SUV


Ferrari’nin uzun süredir üretmeyi planladığı SUV hakkında spekülasyonların ardı arkası kesilmiyor!

Porsche Cayenne’yi ürettiğinde herkesin kafasında soru işaretleri vardı. Fakat zamanla bunun hiç de öyle kötü bir fikir olmadığı ortaya çıktı. Bundan cesaret alan Ferrari’de bir SUV üretmek için kolları sıvadı. Tabii konu Ferrari olunca bu konuda yapılan spekülasyonların sayısı da oldukça fazla oluyor. İşte son Ferrari SUV fotoğrafı da böyle bir iddianın sonucu..

Bilgisayarla şekillendirilmiş fotoğraf bize Ferrari SUV’un dört kapılı olacağını, yer açıklığının Cayenne gibi fazla olacağını, arka tasarımının bir station wagon modeli andıracağını ve doğal olarak dört çeker olacağını anlatıyor.

Kod adı "Ferrari FS 599 Fuoristrada" olan bu SUV alüminyum ve karbon fiber malzemelerden oluşan hafif gövdesiyle güncel SUV’lardan çok daha farklı bir model olacak. Araçta California’nın sekiz silindirli ve 599 GTB'nin 12 silindirli motorları kullanılacak. Her iki motorda sırasıyla 400 ile 600 HP güç üretiyor. İkinci motor seçeneği çok fazla güç üretiyor gibi görünse de Ferrari gibi bir modelin ortalama performanslı bir SUV üreteceğini düşünmek çok akıllıca olmaz. Biliyoruz ki Ferrari üretirse en güçlüsünü ve en hızlısını üretir.

Aslında Ferrari SUV hakkındaki spekülasyonlar çok eskiye dayanıyor. Fakat bu süre zarfında Porsche Cayenne ile, Mercedes ML ile, BMW de X6 ile Premium sınıf SUV’lar ürettiler. Artık Ferrari için tek bir yol var o da en iyisini üretmek…

Aslında Ferrari, SUV modelini 2010 Cenevre Fuarı’nda tanıtmayı planlıyor ama ekonomik kriz buna ne kadar izin verecek bu henüz belli değil. Belki de Fiat’ın Chrysler LLC’nin hisselerini satın alması Jeep ile ortak platform kullanılmasını gündeme getirebilir ve bu proje beklenenden daha hızlı bile gerçekleşebilir…