FORD etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
FORD etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi, Nisan 15, 2013

Ford’ta ‘1 milyon’ sevinci


Ford Otosan, 2002’de üretimine başladığı ve 5 kıtaya ihraç ettiği Transit Connect’te 1 milyonluk üretim rakamına ulaşmayı başardı.

Kocaeli Fabrikası’nda üretilen araç; geniş iç hacmi, dayanıklılığı ve kullanışlı tasarımıyla öne çıkarak ticarete konfor getirdi ve Türkiye ve ihraç edildiği pazarlarda büyük satış başarıları yakaladı. 1 milyonuncu Transit Connect’in banttan indirilmesi sebebiyle düzenlenen törende konuşan Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Türk işçi ve mühendisinin emeğinin ürünü olan modelin Türkiye’de ve dünyada kazandığı başarılardan büyük gurur duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Connect dünya pazarları için Türkiye’de Ford Otosan tarafından tasarlandı, geliştirildi ve üretildi. Ford Otosan ailesi bugün 1 milyonuncu üretimini hattan indirmenin mutluluğunu yaşıyor. Üretime başladığımız 2002 yılından bu yana hem üretim adedimizi hem de pazar payımızı istikrarlı bir şekilde yükselttik. 2010 ve 2011 yıllarında sınıfının satış lideri olan Connect’leri Amerika haricinde toplam 50 ülkeye daha ihraç ettik.

Perşembe, Ekim 25, 2012

Ford'dan Gölcük'ü büyütecek karar

Ford Avrupa'dan yapılan açıklamada, İngiltere'nin Southampton ve Dagenham kentlerindeki Ford tesislerinin gelecek yıl kapatılacağı belirtildi.
Southampton fabrikasındaki Transit modeli ticari araç üretimini bundan böyle Ford Otosan'ın Kocaeli Gölcük'teki fabrikasının devralacağı belirtilen açıklamada, bu kararla Gölcük'ün Ford'un ticari araçlarda ana üretim merkezi haline geleceği İngiltere'deki tesislerin motor üretimi ve geliştirilmesine yoğunlaşacağı kaydedildi.
1972 yılından beri Ford'un Transit modelinin üretildiği Southampton'ın gelecek yaz kapatılmasıyla 500'ün üzerinde çalışan işsiz kalacak. Yedek parça üreten Dagenham tesisinin de kapanmasıyla bu rakamın bin 500'ü bulacağı belirtiliyor.
Kapatılması kararlaştırılan Southampton fabrikasında yılda 28 bin araç üretiliyordu. Gölcük'teki fabrikada bu rakam ise yaklaşık 80 bin.
Ford, dün de Belçika'nın Genk kentinde, 4 bin 300 işçinin çalıştığı fabrikayı kapatma ve buradaki Mondeo, S-Max and Galaxy modellerinin üretimini İspanya'ya kaydırma kararı almıştı.
Ford, kriz nedeniyle daralan Avrupa pazarında yeniden yapılanarak yılda 450 - 500 milyon dolar tasarruf hedefliyor.

Pazar, Eylül 23, 2012

Ford Otosan 16 ayda 15 yeni model çıkaracak

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “2014'ün Şubat ayına kadar 15 yeni model çıkarmış olacağız. Bu kadar kısa sürede bu kadar yeni modelin piyasaya girmesi bizim sektörde bir rekor” dedi. Bayi ziyareti için Erzurum'a gelen Yenigün, Cindilli Otomotiv'de düzenlediği basın toplantısında, Ford Otosan'ın 100'ü aşkın satış ve yaklaşık 150 servis noktasında hizmet verdiğini söyledi. Bayileri gezme amaçlarının “onlara iyi işler ve bol kazanç dilemek, ortamı görmek” olduğunu belirten Yenigün, “Bayi sahiplerimizden de birincilik sözü alıyoruz. Gittiğim her yerde bayilerimiz bu sözü veriyor. 10 yıldır Türkiye'de piyasa birincisiyiz. 11'inci yılda da bu devam edecek.

Yeni ürünlerimizle de bunu pekiştirmeyi planlıyoruz” dedi. Yenigün, 2013 yılının Ocak ayında piyasaya yeni bir kamyon modeli çıkaracaklarını ifade ederek, Ağustos ayında yurt dışında kamyon yarışması yapan yılın kamyonunu seçen bir organizasyonda Ford kamyonun üçüncü olduğunu, kamyonla ilgili esas projelerinin 2017 yılı için planlandığını söyledi. Yenigün, 2013'te yeni ürünler piyasaya süreceklerini belirterek, şunları kaydetti: “Almanya'da tanıtımı yapılan Ford Transit'in daha büyük versiyonunu önümüzdeki yılın son çeyreğinde piyasaya süreceğiz. Kuga, Fiesta, Connect yenileniyor. Dolayısıyla 5-6 yeni ürünümüz var.

Yılın sonuna doğru büyük arabamız çıkacak. 2014'te de Connect'ten daha küçük bir ticari marka çıkaracağız. O aracı da çıkardığımız zaman otomobillerle birlikte 2014'ün Şubat ayına kadar 15 yeni model çıkarmış olacağız. Bu kadar kısa sürede bu kadar yeni modelin piyasaya girmesi bizim sektörde bir rekor.” Hükümetin Cumhuriyetin 100. yıl vizyonu kapsamında kendilerine de görev düştüğünü ifade eden Yenigün, “Bu ölçekte hem üretim hem ihracat anlamında sayılar çok yüksek. Önümüzde de 10 yıl kaldı. Bu 10 yılda da Otosan olarak çok plan, program yapıyoruz. Yeni fabrikamızın temelini attık. 2014 yılında çalışmaya başlayacak” diye konuştu. Yenigün, Türkiye'de otomotiv pazarının 2012 yılının 8 ayında ekonomide alınan önlemlerin, ÖTV oranındaki artış ve ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlama sonucunda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 daraldığını belirterek,

Ford Otosan olarak 8 aylık dönemi yüzde 13,8'lik pazar payı ile lider kapattıklarını sözlerine ekledi. Cindilli Otomotiv'in sahibi Muammer Cindilli toplantının sonunda Yenigün'e tablo hediye etti. Yenigün de el yapımı bir minibüs maketini Cindilli'ye armağan etti. Yenigün daha sonra Cindilli Otomotiv'i gezerek çalışanlarla görüştü.

Pazar, Ağustos 12, 2012

Ford Focus 1.0 Litrelik EcoBoost Motoru



Kısa bir süre önce "2012 Yılın Motoru" ödülünü alan Ford'un en yeni motoru 1.0 litrelik EcoBoost, Türkiye yollarına çıkmaya hazırlanıyor.

Yeni Focus modeli ile satışa sunulacak Ford’un gelmiş geçmiş en verimli ve en düşük hacimli benzinli motoru yüksek çekiş gücü, düşük karbondioksit salımı ve ekonomik yakıt tüketimi ile segmentinin standartlarını bir kez daha belirliyor.
Ford’un ileri teknolojiye sahip küçük hacimli ve 3 silindirli yeni 1.0 litrelik EcoBoost motoru Türkiye’de satışa sunuluyor. Bu yıl Avrupa'da ilk kez Focus'ta sunulmaya başlanan yeni motor yakıt ekonomisi, performans, yüksek çekiş gücü, sessizlik ve yumuşak çalışma karakteri ile 13 yıldır düzenlenen "Yılın Motoru - Engine of the Year" organizasyonu tarafından, gelmiş geçmiş en yüksek puanı alarak “2012 Yılın Motoru” ödülünü kazandı. 1.0L EcoBoost aynı zamanda "En İyi Yeni Motor" ve "1.0 Litrenin Altındaki En İyi Motor" kategorilerinde de ödüllerin sahibi oldu.
Ford'un İngiltere Dunton ve Almanya Merkenich'teki teknik merkezlerinde tasarlan 1.0L EcoBoost’un motor bloğunun bir A4 kağıdın üzerine sığacak kadar küçük olduğunu belirten Ford Otosan Pazarlama Müdürü Tibet Soysal, “1.0L EcoBoost motorumuzu Türkiye’de ilk olarak Yeni Focus ile 125PS olarak satışa sunuyoruz. Motor, alt devirlerde yakaladığı 170 Nm’lik yüksek torku geniş devir aralığında devam ettirerek yüksek çekiş gücü sağlıyor. Yeni Focus 1.0L EcoBoost 125PS, 5.0 litrelik ortalama yakıt tüketimi ve km başına 114 gr’lık CO2 salımına sahip. 1.0L EcoBoost motorlu modellerimiz yakıt tüketimini daha azaltmaya yönelik Otomatik Start-Stop, aktif ön ızgara gibi birçok çevreci teknolojiyi de beraberinde getiriyor. Bu motorla donatılan modellerimiz, sahip oldukları yakıt verimliliği ve düşük CO2 salımı özellikleriyle bundan böyle ECOnetic Teknolojisi amblemi taşıyacak” dedi.
Türkiye’de 1.0L EcoBoost motorun ilk olarak Yeni Focus ile satışına başlandığını belirten Soysal, “Segmentinin en küçük hacimli ve en düşük yakıt tüketimine sahip motoru olan 1.0L benzinli motorumuzla müşterilerimize performans ve çekiş gücünü düşük yakıt tüketimi ile sunacağız. Yeni Focus 1.0L EcoBoost’u, 1.6lt Ti-VCT 125PS benzinli motorun üzerine yaklaşık 1.500 TL fiyat farkı ile satışa sunuyoruz. Böylece senelik 15 bin km yapan bir kullanıcı araç fiyatı ve kullanım maliyetleri birlikte düşünüldüğünde 3 yılda normal benzinli motora göre 1.000 TL, dizel motora göre ise yaklaşık 6.500 TL daha az ödemiş olacak” dedi.
Satışa sunulduğu ilk günden itibaren sürüş keyfini ve güvenliği artıran akıllı teknolojileri ile öne çıkan üçüncü nesil Focus, üstün teknolojilerine yenilerini eklemeye devam ediyor. Birçoğu sınıfında birer ilk olan bu yeni teknolojiler sayesinde Yeni Ford Focus ile yolculuklar çok daha güvenli ve konforlu hale geliyor.
Şimdiye kadar sadece premium markalara verilmiş olan “Euro NCAP İleri Güvenlik” ödüllerini Ford’a kazandıran “Aktif Şehir İçi Güvenlik Sistemi” ve “Şeritte Kalma Yardımcısı”, Focus’ta kaza önleme teknolojileri ve gelişmiş yolcu koruma sistemlerine verilen önemin en büyük göstergesi. Yeni Focus’un ürün gamında hali hazırda sunulan Aktif Şehir İçi Güvenlik Sistemi’ne diğer bir ödüllü teknoloji olan “Şerit Takip Sistemi ve Şeritte Kalma Yardımcısı” da ekleniyor.
Yeni Focus’ta ön kamera sistemiyle entegre çalışan ’Şerit Takip Sistemi ve Şeritte Kalma Yardımcısı’ ile birlikte Sürücü Dikkat Takip Sistemi, Otomatik Uzun Far teknolojisi ve Kör Nokta Uyarı Sistemi gibi ileri güvenlik teknolojileri de kullanıcılara sunuluyor. Tüm bu yenilikçi teknolojiler Yeni Focus’ta opsiyonel olarak “Tekno Paket” donanım seviyesinde sunuluyor.
Bu özellik, ön kameranın şeritten istemeden çıkıldığını belirlemesi durumunda direksiyon simidindeki bir titreşimle sürücüyü uyarmak üzere tasarlandı. Ön cama entegre kamera sayesinde 65 km/s üzerinde hızla seyrederken aracın şerit içerisindeki konumunu sürekli olarak gözlemleyerek istem dışı (sinyal verilmeden veya kesin bir şerit değiştirme manevrası yapılmadan) şerit değişimi yapılması durumunda, öncelikle gösterge panelinde beliren görsel bir uyarı yardımıyla; eğer sürücü tepki vermez ise direksiyonun titretilmesi yolu ile sürücüyü uyarıyor. Sürücü sistemin hassasiyetini ve uyarının şiddetini ayarlayabiliyor veya sistemi bütünüyle kapatabiliyor.

Sistem, Elektrik Destekli Direksiyon Sistemi’ni (EPAS) kullanarak sadece bir uyarıyla yetinmeyip, aracı aktif bir şekilde şeridine döndürerek Şerit Takip Sistemi’nin fonksiyonunu genişletiyor. Şerit Takip Sistemi'nin yaptığı uyarılara sürücünün tepki vermemesi durumunda ‘Şeritte Kalma Yardımcısı’ otomatik olarak devreye girerek direksiyona hafif bir tork uygulamak suretiyle aracı yumuşak ve hassas bir şekilde şeridine döndürüyor. Eğer şerit değiştirme bilinçli bir şekilde yapılıyorsa, sistem sürücü tarafından kolayca devre dışı bırakılabiliyor. Sürücü iki hassasiyet düzeyinden birini seçebiliyor ve isterse sistemi bütünüyle kapatabiliyor.

Bu özellik, kamera sistemini kullanarak sürücünün yorulduğunu ve hatta uyumak üzere olduğunu belirliyor. ‘Sürücü Dikkat Takip Sistemi’, sürüş esnasında aracın yol çizgilerine göre konumunu sürekli olarak gözlemleyerek yalpalama ve sapma algılaması durumunda sürücüyü uyarıyor. Sistem, sürücü performansının düştüğünü belirlerse, iki aşamalı bir uyarı süreci başlatıyor. Birincisi, gösterge panelinde bir uyarı mesajıyla birlikte sesli bir uyarı gönderiliyor. Sürücü yorgun davranışlar göstermeye devam ederse, ekranda sürekli bir uyarı gösterilmeye başlanıyor ve sürücünün OK düğmesine basarak bunu fark ettiğini belirtmesi gerekiyor.

Otomatik uzun far teknolojisi, gece uzun far kullanımını daha fazla görüş alanı sağlamak için maksimum verimlilikte tutmayı amaçlıyor. Sistem, karşı yönden gelen ya da önünüzde seyahat eden bir araç tespit edilmesi durumunda otomatik olarak uzun far-kısa far geçişi yaparak, diğer sürücülerin uzun farlardan etkilenmesini engelliyor. Öndeki engel kalktıktan sonra sistem tekrar uzun fara geçiş yapıyor. Aynı şekilde ışık şiddetinin az olduğu bir ortamda ise sistem otomatik olarak kısa fardan uzun fara geçişi sağlıyor. Yeni Focus’u segmentinde öne çıkaran bu aktif güvenlik donanımları Tekno Paket dahilinde 4.500 TL’lik rekabetçi fiyatı ile opsiyonel olarak satışa sunuluyor.

Ford’un bir litrelik motoru, 15 yıllık büyük bir iddia ile geldi!
1.0 L Ecoboost basın toplantısında üç iddia öne çıktı. Birincisi Ford bu yeni motorun düşük hacmi, yüksek gücü ve düşük karbon salınımı ile gelecek 15 yılını garanti altına alacağı, ikincisi bu motorun 5 litrelik ortalama yakıtı ile dizel motorları tahtından edeceği, üçüncüsü Ford ve yeni teknoloji vizyonunun yeni gelişmeler ile bir bütün olarak devam edeceği idi. Basın toplantısında 2013 sonuna kadar Fiesta’dan, C-Max’a kadar kullanılacağının bilgisini alınca 15 yıllık bir gelecekte bu motorun 15 yıl gündemde olacağı kesinleşti. Bilgilerin detaylarında Ocak’ta Fiesta Ecoboost Powershift olacağı ve 100 HP’lik versiyonun B-Max seviyesinde kalacağı açıklandı. Bu bilgi ile de dizel motorlara geniş bir ürün yelpaze ile güçlü bir cevap verileceği şimdiden açıklanmış oldu. Ford’un teknoloji kullanımı ise otomatik parktan sonra şeritte kalma asistanı ve otomatik yanan uzun farlar ile devam etmesi markanın teknoloji iştahının devam ettiğinin kanıtı oldu.

Ford’un 1.0 Ecoobost motorunu kısa bir süre Focus Sedan ile İstanbul trafiğinde, Focus HB ile 35 km kadar Kilyos-İstanbul yolunda kullandım. Focus Sedan’la 1 litrelik motorla Sedan bir modelin taşınabildiğine kısa da olsa şahit oldum. Sedanın motordan gelen titreşimine dikkat ettiğimde ise beklentilerden daha az olduğunu söyleyebilirim. Yakıt tüketiminde Sedan modelinde ve HB modelinde fabrika yakıt tüketimine yakın bir değeri ben tutturamadım ama performanslı kullanıma gelince HB modeli için 1 litrelik motorun performans için umulandan fazla cevap vereceği izlenimini edindim. 1.0 litrelik motor düşük devirde ve yüksek hızlarda istediğim kadar kullanamasam da bu motorun kesinlikle küçüklüğüne aldanıp kolayca gözden çıkartılacak bir motor olmadığını söyleyebilirim

Pazartesi, Temmuz 23, 2012

Ford Otosan'ın iki yeni modeli hattan indi


Ford'un ticari aracı Transit ürün ailesinin yeni üyeleri, Tourneo Custom ve Transit Custom, Ford Otosan Kocaeli Fabrikası'nda düzenlenen törenle hattan indirildi.

Ford Otosan Kocaeli Fabrikası'nda gerçekleştirilen törende konuşan Ford Avrupa Üretimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Jeff Wood, Transit'in üretiminin 47 yıldır devam ettiğini belirterek, bunun Ford Avrupa ürün portföyündeki en uzun ömürlü model olduğunu ifade etti.

Ford Transit'in, ticari araçlar dünyasında saygı duyulan ve global olarak benimsenmiş gerçek bir otomotiv ikonu olduğunu belirten Wood, ''Transit modeli 47 yıldır üretilmekte ve Ford'un Avrupa ürün gamı içinde en uzun soluklu modellerinden birisi. Bugün bu uzun ve prestij dolu tarihte, tamamen yeni bir sayfa açmak üzere Transit ürün ailesinin yeni üyeleri Tourneo Custom ve Transit Custom modellerine 'hoş geldin' demek için buradayız'' dedi.

Wood, bu iki modelin, 2001 yılından bu yana Transit'in evi sayılan ve bu güne kadar 2 milyon 250 bin adet üretim yaparak dünyanın dört bir yanında 70 ülkeye ihraç eden Ford Otosan Kocaeli Fabrikası'nda üretileceğini ifade ederek, Dünya lansmanı Birmingham Ticari Araçlar Fuarı'nda yapılan Transit Custom ve Cenevre Fuarı'nda tanıtılan Tourneo Custom'ı Ekim ayının başlarında Türkiye, Avrupa ve diğer uluslararası pazarlarda satışa sunacaklarını bildirdi.

Tourneo Custum ve Transit Custom modellerinin, Ford Otosan'ın Kocaeli ve Gebze tesislerinin büyük desteği ile Ford Ürün Geliştirme Ekibi tarafından geliştirildiğini anlatan Wood, bu iki modelin hazır hale gelmesinin, ticari araç ürün portföylerinin 2013 yılı sonuna kadar yenilenme sürecinin ilk adımı olduğunu kaydetti.

Wood, Tourneo Custom ve Transit Custom modellerinin tasarım ve mühendisliklerindeki mükemmelliğinin dünya çapında üretim deneyimine sahip Kocaeli Fabrikası'nın eseri olduğunu dile getirerek, ''Tourneo Custom ve Transit Custom gibi, gelecek nesil Ford Transit modellerinin başlıca üretim merkezi, Kocaeli olmaya devam edecek'' dedi.

Pazar, Mayıs 10, 2009

Ford Fiesta Sport


Fiesta yelpazesi yeni Fiesta Sport ile daha da genişliyor.

Ford Fiesta Sport 'un dışında farklı alt ızgara, koyu farlar, ön apron, kısa ve kalın marşpiyeler, difüzörün montre edildiği arka apron ve 16 inç sportif alaşım jantlar farklılığı ortaya koyarken içerde ise sportif ön koltuklar, sportif deri direksiyon simidi ve vites topuzu gibi detaylar sportif havayı arttırıyor.

Standart Fiesta 'dan 8 mm daha alçak olan spor süspansiyon, yenilenen direksiyon sistemi ve isteğe göre devre dışı bırakılabilen ESP sayesinde Ford Fiesta Sport daha sportif bir sürüş karakterine sahip.

Üç kapılı yeni Ford Fiesta Sport 'ta biri dizel olmak üzere üç motor seçeneği bulunacak. Bunlar 96 bg 1.4 lt,120 bg 1.6 lt benzinli ve 90 bg 1.6-litre TDCi dizel motorlar.

Pazar, Mart 08, 2009

ELEKTRİKLİ FORD TOURNEO CONNECT

 
 

Konsept Tourneo Connect BEV, ticari elektrikli araç teknolojisinin kombi modele nasıl uygulanacağının mükemmel bir örneği. Araçtaki BEV teknolojisi, merkezi İngiltere’de bulunan Tanfield Grubu’nun iştiraki olan Smith Electric Vehicles tarafından geliştirilmiş. 

Konsept Tourneo Connect BEV için en son elektrikli motor teknolojisi tercih edildi. 21 kWh’lık Lithium-Ion Fosfat akü paketi, 50 kW’lık kalıcı manyetik motoru sürecek gücü biriktirirken; arabanın torku şaftlara tek hızlı bir şekilde iletilir. Smith Electric Vehicles bu düzenlemeyi kullanarak 160 kilometrelik bir azami menzile ve saatte 113 km hıza ulaşmayı hedefliyor. 

Ford Motor’un elektrifikasyon atağında güç kaynağını “One Ford” küresel ürün vizyonu oluşturuyor. Şirketin geçen Ocak ayında Kuzey Amerika Uluslararası Oto Show’da açıkladığı iddialı yeni elektrikli araç planı kapsamında bir dizi saf akülü araç, hibridler ve dışarıdan da şarj edilebilen hibridler yer alacak. Bunlar öncelikle ABD pazarına sunulacaklar. 4 yıllık bir vade içinde de dünyanın diğer bölgelerinde piyasaya çıkacaklar. 

Şirketin uygun maliyetli, sürdürülebilir hareketlilik konusundaki yaklaşımı Avrupa’da kısa vadede, Ford Flexifuel araçların genişletilmiş serisi olan Ford ECOnetic ultra-düşük CO2 dizel modellere dayanacak. 2010’dan itibaren ise Ford EcoBoost doğrudan benzin enjeksiyonlu turbo motorlar bu yaklaşımın odağında olacak. Bu modeller, araç tipine bağlı olarak % 20’ye kadar yakıt ekonomisi ve % 15’e kadar CO2 azalması sağlayacaklar.

Pazartesi, Ocak 05, 2009

Yeni FORD KA






Dünya lansmanı Ekim ayı içerisinde Paris Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilen, Türkiye’deki meraklıları ile ilk buluşmasını ise İstanbul Autoshow’da yaşayan ve büyük heyecan yaratan Yeni Ford KA, ikinci nesli ile Türkiye’de.

12 yıl önce piyasaya sunulduğunda küçük otomobil pazarına getirdiği yeni şıklık ve eğlence anlayışı ile bir ikon haline gelen ilk KA'nın yerini, 2008’de Yeni KA alıyor.

Her bakımdan güvenli
Yeni KA, kullanıcıları için yüksek güvenlik standartları sunuyor. Araç, dengeli bir çarpışma yapısı sağlayacak ve bir kaza durumunda yolcuları koruyacak şekilde geliştirilen güçlü bir gövdenin yanı sıra, Akıllı Koruma Sistemine (IPS) sahip bulunuyor. Bu sistemdeki hava yastıkları, yolcu tutma sistemleri ve koltuk teknolojisi entegre bir şekilde son derece etkili bir güvenlik sağlıyor.

Türkiye’de sadece Titanium modeli ve 1,2L 69PS benzinli motor ile satışa sunulacak olan Yeni KA sınıfının ötesinde bir standart donanıma sahip. Araçta standart olarak sunulan ABS, sürücü ve yolcu ön hava yastığı, klima, Elektrik Güç Yardımlı Direksiyon Sistemi (EPAS), ön sis farları, MP3 çalabilen müzik sistemi ve portatif müzikçalar bağlantı soketi Yeni KA’nın rakiplerinin bir adım önüne geçmesini sağlıyor.

Yeni KA Türkiye’de Aralık ayına özel 23.915YTL’ye satışa sunulacak.

Salı, Kasım 04, 2008

YENİ FORD FIESTA







Yeni Fiesta'nın tanıtımı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Ford Otosan Genel Müdürü Michael Flewitt, Ford için Fiesta'nın global açıdan da çok büyük önemi olduğunu vurgulayarak, Fiesta'nın 32 yıldan bu yana 12 milyondan fazla sattığını anlattı.
Ford Kinetik Tasarım Felsefesinin en modern yorumunun, Fiesta'da görüldüğünü kaydeden Flewitt, Yeni Fiesta'nın öyküsünün, 2007 yılında Verde konsepti ile başladığını söyledi.
Flewitt, Fiesta'nın 2005-2007 yıllarında B sınıfının lideri olduğunu ve mevcut Fiesta'nın, yüzde 8 pazar payına sahip bulunduğunu ifade ederek, "Yeni Fiesta'nın getirdiği özelliklere ilave olarak kinetik tasarımla bu başarının daha da artacağına inancım tamdır" dedi.
Soruları da yanıtlayan Flewitt, Yeni Fiesta'nın insanların kalplerine de sesleneceğini belirterek, Fiesta ile filolara çok hitap ettiklerini ve satışlarının yüzde 60'ının filolardan geldiğini kaydetti ve Yeni Fiesta ile perakende satışlarda yüzdelerinin artmasını, filo satışlarının da olduğu gibi sürmesini beklediklerini ifade etti.
"Bu pazarda hedef koymak zor" değerlendirmesinde bulunan Flewitt, "Biz bu araçla yüzdelerimizi artıracağız" dedi.

YÜZDE 10'LUK PAZAR PAYI HEDEFİ

Ford Otosan Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aykut Özüner de, Yeni Fiesta ile 7 yeni renk seçeneğinin devreye alındığını, aracın akıllı güvenlik sisteminin yüzde 55 oranında yüksek güçte çelik içerdiğini ve aracın darbelere karşı yüzde 10 daha fazla güçlendirilmiş olduğunu, aynı zamanda bir önceki Fiesta'ya göre 40 kilogram daha hafif olduğunu anlattı.

Özüner, B sınıfının, Türkiye pazarının yüzde 33-34'ünü oluşturduğunu kaydederek, burada Fiesta'nın yüzde 8 seviyesindeki pazar payıyla oldukça başarılı olduğunu vurguladı. Özüner, bu başarının kendilerini geleceğe yönelik motive ettiğini ve yüzde 10'luk pazar payı hedeflediklerini bildirdi.

YENİ FORD FIESTA

Toplantıda verilen bilgiye göre, küçük sınıf 5 kapı sınıfında yer alan Ford Fiesta'nın yedinci nesil modeli, 26 bin 200 bin YTL ile 32 bin 700 YTL arasında değişen fiyatlarla Türkiye'de satışa sunuldu.

Yeni Fiesta'nın tasarımı, Avrupa'dan Amerika'ya, Çin'den Avusturalya ve Güney Afrika'ya kadar müşterilerin ihtiyaçlarına uygun olarak gerçekleştirildi. Yeni Fiesta, 5 kıtada satılmak üzere 3 kıtada üretilecek ve aşamalı olarak tüm dünya pazarlarında yerini alacak.
Titanium ve Trend olmak üzere iki donanım seviyesiyle pazara sunulan Yeni Fiesta'da, 1,25L 82PS ve 1,4 96PS benzinli ve 1,4L 68PS ve 1,6L 90PS dizel olarak 4 adet motor seçeneği bulunuyor.
Yeni Fiesta, geliştirilen motorlar sayesinde genel olarak azalan ağırlıkla "daha iyi performans", "daha az yakıt tüketimi" ve "daha düşük karbondioksit atıkları"nı birleştiriyor. Yapılan geliştirmelerle elde edilen tasarruf sayesinde potansiyel olarak önceki Fiesta'ya göre Avrupa'da havaya yılda 11 bin ton daha az karbondioksit salınacak.

Cumartesi, Ağustos 02, 2008

Ford KA






Dünya lansmanı Ekim ayında Paris Otomobil Fuarı’nda yapılacak olan yeni Ford KA’nın birçok ayrıntısı hala gizli tutulsa da fotoğraflar bazı şeyleri anlatmaya yetiyor!

Daha önceki haberlerimizde de belirttiğimiz gibi teknik detaylar için Paris’i beklemek zorundayız. Ama biz hâlihazırda yeni KA’nın Fiat’ın başarılı minik otomobili 500’ün platformunda üretileceğini biliyoruz. Fakat aynı platformu paylaşmalarına rağmen iki otomobil arasında görsel olarak hiç bir benzerlik yok.

İki otomobilin fotoğraflarını detaylı bir şekilde incelediğimizde bulabildiğimiz tek şey orta konsoldaki klima kontrol düğmelerinin benzerliği oldu. Genel olarak baktığımızda yeni KA’nın daha taze ve dışa dönük bir görünüme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Açıkçası ilk nesil KA’nın radikal tasarımından hiç bir şekilde eser kalmamış. Diğer taraftan Ford’un yeni “Kinetik Tasarım” anlayışının KA’ya da sirayet ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Cumartesi, Haziran 14, 2008

Ford Fiesta ST500




2007’nin sonlarında tanıtılan Focus ST500’ün ayak izlerini taşıyan Fiesta ST500’de herhangi bir mekanik değişiklik yok. Otomobilde standart versiyonda da kullanılan 150 HP 2.0 litre motora yer verilmiş. Fiesta ST500’de mekanik değişikliklerin yerine benzersiz çizgiler ve birçok detaylı tasarım değişiklikleri tercih edilmiş.

Fiesta ST500'de panter siyahı gövde rengi ve motor kaputunda “U” şeklinde gümüş çizgiler ile profilde klasik Escort RS2000’den hatırlayacağımız yan çizgiler ilk anda göze çarpan görsel değişiklikler oluyor. Buna ilaveten Fiesta ST500’de 17 inç 11 kollu alaşım jantlar, kırmızı fren kaliperleri, iç döşemelerde karbon fiber malzemeler, Sony müzik sistemi ve abanoz renginde ısıtmalı deri koltuklar gibi sportifliği ve konforlu yolculuğu arttıracak birçok görsel değişiklikler bulunuyor.

Pazar, Nisan 13, 2008

Focus CC “Black Magic”



Bu özel yapım Focus Coupe-Cabriolet, siyah rengi ve 17 inç özel olarak karartılmış alaşım jantları, 205/50 R17 lastikleri, spor süspansiyonları, kenarları koyulaştırılarak belirginleştirilen farlar ve krom çerçevelere sahip sis lambaları ile diğer kardeşlerinden ayrılıyor. Otomobilin içerisinde ise siyah renkli deri koltuklar, MP3 uyumlu ve Bluetooth özellikli müzik sistemi, özel paspaslar, park asistanı ve bir rüzgâr deflektöründen oluşan detaylı değişikler yapılmış.
Focus CC “Black Magic”, 145 HP 2.0 litre benzinli ve 136 HP 2.0 litre turbo dizel olmak üzere iki farklı motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. 28.100 Euro ve 30.100 Euro fiyatlarla satışa çıkarılan Focus CC “Black Magic” e sadece elini çabuk tutanlar ulaşabilecekler…

Pazar, Ekim 07, 2007

Ford Otosan'da namaz kılan safdışı



Koç’un İzmit’teki Ford Otosan fabrikasında çalışan işçilerin namaz kıldıklarından dolayı işten çıkarıldığı iddiaları sivil toplum kuruluşları ile fabrika yönetimini karşı karşıya getirdi.

FORD'TA GARİP UYGULAMA

1 milyon 600 bin metrekarelik devasa bir alanda kurulu Ford Otosan fabrikasında, 6 binden fazla işçi çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda da mescit yeri istediği için Emrah Kirişçi isimli işçinin kovulduğu Ford Otosan’da 500’e yakın işçi namaz kılmasına rağmen, bir tek mescid bulunmuyor.

Gazetemizi arayarak namaz kılanlara karşı yapılan kıyımı anlatan işçiler “Namaz kılanlara karşı korkunç bir kıyım var. Namaz kılanları gördükleri anda hukuki kılıfını önceden hazırladıkları tutanaklarla işten kovuyorlar. Örneğin abdest almak için botlarımızı çıkarmamızı bahane ederek hakkımızda tutanak tutuyorlar. Böylece işçilere tazminat da vermemiş oluyorlar” dediler.

Ford Otosan Kocaeli Fabrika Müdürü Haydar Yenigün’ün namaz kılınabilecek alanları dahi kapattığını belirten fabrika çalışanları “Duş ile depo arasında küçük bir alan vardı ve orada namaz kılıyorduk. Haydar Yenigün, namaz kıldığımızı gördüğü zaman küçücük alana sırf ‘namaz kılmayalım diye’ duvar ördürttü” şeklinde konuştular.

SUDAN SEBEPLERLE İŞTEN ATILIYORLAR
Öte yandan Ford Otosan’daki namaz baskısı Mazlum-Der tarafından da protesto edildi. Mazlum-Der Kocaeli İl Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu yaptığı açıklamada, Otosan’da namaz kılanlara yönelik baskı olduğunu belirterek, “Çalışma düzenini aksatmayacak şekilde ifa edilen namaza fabrika yönetiminin tahammül edemeyişini şaşkınlıkla karşılıyoruz. Hele uydurma bahanelerle işçiler hakkında soruşturma açılması kabul edilebilir değildir. Mazlum-Der olarak bu olayın takipçisi olacağız” dedi.
Gergerlioğlu, açıklamasında Koç’un Ramazan alerjisine dikkat çekti. Diğer taraftan konuyla ilgili bilgi almak üzere aradığımız fabrika yetkilileri sorularımıza cevap vermekten kaçındılar.

Pazartesi, Ekim 01, 2007

Ford'un motoruna Gebze'den destek


Ford Otosan'ın Türkiye'nin yanı sıra İngiltere ve Almanya'daki merkezine mühendislik desteği sağlayacak Ar-Ge merkezi faaliyete geçti

Ford Otosan'ın hem Türkiye hem de Avrupa'daki Ar-Ge çalışmalarına kapsamlı destek sağlayacak 1.2 milyon dolar yatırımla kurulan Ford Otosan Gebze Teknoloji Merkezi dün açıldı.
Açılış toplantısında konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, bugün Türkiye'nin iftihar edeceği bir sanayi devi haline gelen Ford Otosan'ın, kuruluş aşamasında karşılaşılan engellerle yapılan mücadeleye değdiğini söyledi.
Gebze'de TÜBİTAK MAM'ın içinde kurulan Ar-Ge merkezi, ilk etapta 200 mühendis ve personelle ek bir tesis olarak Ford Otosan ürünleri ve Ford Avrupa'nın gelecekteki model geliştirme programlarına destek hizmetleri sağlayacak.
Koç Holding'in otomotiv sektöründeki konumunu da değinen Koç şunları söyledi: "2006 yılında Türkiye toplam otomotiv üretiminin ve ihracatının yüzde 45'ini gerçekleştirdik. Topluluğa ait otomotiv şirketleri Ford Otosan ve Fiat 2006'da pazar paylarını artırarak yüzde 29'a ulaştı."
Ortaklıklarının 80 yıllık geçmişe dayandığını hatırlatan Koç, "1997'den bu yana çalışan sayımız 3 bin 400'den 9 bin 200'e, üretimimiz 42 binden 285 bin adede, ihracatımız 667 adetten, 185 bin adede, ciromuz ise 858 milyon dolardan 4.8 milyar dolara yükseldi" dedi. Otomotiv sektöründe son beş yıldır lider marka olduklarını da söyleyen Mustafa Koç, "İhracatta son 3 yıldır adette, son 8 ayda ise hem adet hem ciroda birinci sıradayız" diye konuştu.
Ford Otosan Genel Müdürü Mike Flewitt ise merkezin Koç Topluluğu'nun Ar-Ge'ye verdiği önem ve ayırdığı kaynakla Türk sanayisi için örnek teşkil etme misyonunun da bir parçası olduğunu belirtti.
Flewitt, "Koç Topluluğu, Ar-Ge çalışmalarını, 'yalnızca montaj yapan değil geliştirip üreten ve uluslararası arenada da söz sahibi' bir yerel sanayiye ulaşmada ve etkin rekabette son derece önemli bir güç unsuru olarak değerlendirmektedir" dedi.


1 milyar dolar yatırım hedefi
Koç Holding CEO'su Bülent Bulgurlu da, Koç Holding'in yatırım tutarlarına ilişkin bir soru üzerine, "Önümüzdeki yıl için yatırımda hedeflenen rakam 1 milyar dolara yakın" dedi.
Ciroya ilişkin olarak da hedeflerinin tutacağını ümit ettiklerini belirten Bulgurlu, genelde yüzde 10'un üzerinde bir büyümeyi hedeflediklerini, 2008'de de bunun benzerinin olmasını öngördüklerini söyledi.

'İleride model çalışması olabilir'

Ford Avrupa Başkanı John Fleming, Gebze'nin, Ford Otosan'a ve Ford Avrupa'nın ürün geliştirme merkezleri olan İngiltere'deki Dunton ve Almanya'daki Merkenich'e mühendislik desteği sağlayacağını söyledi.
Düşük emisyonlu motorlar konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin önem kazandığını, bu konuda şimdiye kadar dışarıdan aldıkları desteği Gebze sayesinde azaltacaklarını hatırlatan Fleming, "İlk etapta motor konusunda çalışmalar yapılacak. Daha sonraki aşamada bu bir model de olabilir" diye konuştu.
Fleming, Türkiye'nin sadece araç üretmek değil, geliştirmek için de harika bir ülke olduğunu ifade etti.

Cuma, Eylül 21, 2007

Ford'un 1.4 milyar $'yıl yatırımını kaçırdık

Kapasitesinin sınırına dayanan otomotivde, yetkililer yeni yatırımları çekebilmek için bürokrasinin azaltılarak yatırımın önündeki engellerin kaldırılması yönünde destek istiyor.

Hafta arasında Frankfurt Otomobil Fuarı’nda Ford Avrupa Başkanı John Fleming ile Romanya Başbakanı Calin Popescu Tariceanu, yaklaşık 1.4 milyar dolarlık bir yatırım anlaşmasına imza attılar. Krayova kentinde inşa edilecek fabrikada üretilecek 300 bin aracın ve modellerin yüzde 90’ı bu ülkeden ihraç edilecek. Fabrika 2012’de tam kapasiteye geçtiğinde bölgede tam 7 bin kişiye iş imkanı sağlayacak. Vatan Gazetesi’nde yer alan arkadaşımız Mete Tansu’nun haberine göre, söz konusu yatırımın Türkiye’ye gelmesini bürokrasi engellemiş. Koç Holding Otomotiv Grup Başkanı Turgay Durak, Romanya’ya kaçan yatırımın Türkiye’de yapılması halinde Ford Otosan’ın konumunun daha da güçlendireceğini belirtmiş, “Yatırım Kocaeli’nde yapılsaydı, fabrikanın kapasitesi 300 bin adetten 700 bine çıkacaktı” diye de eklemiş.

YETERLİ DESTEK YOK

Bir kez daha yazık demek gerekiyor. Öyle ya, yıllardır süregelen yenilenme yatırımlarının yanına tamamen yeni bir model almak için kelimenin tam anlamıyla canını dişine takan otomotivciler, maalesef Ankara’dan yeterli desteği alamıyor.

Şirketlerin ABD’deki, Japonya’daki, Avrupa’daki merkezlerindeki masalarda edinilen kazanımlar, Ankara’da takılıp kalıyor. Kimsenin iyi niyetinden şüphe etmemekle birlikte, Türkiye’nin bir numaralı sektörü nedense sadece vergi kazancının artırılması gündemdeyken ya da rekor üzerine rekorlar kırılırken zafer paylaşmak adına biraraya gelindiğinde hatırlanıyor. Gerek yatırım gerekse vergi anlamında hem satışları hem de üretimi yukarı taşıyacak, yeni istihdam sahaları yaratacak yatırımları ülkemize çekecek teşvikler bir türlü çıkmıyor.

MİLYAR DOLARLIK YATIRIM

Üstelik her yıl bir iki tane milyar dolar üzeri yatırım bizden çok daha az üretim yapan yan sanayisi gelişmemiş Slovakya, Polonya ve Romanya gibi ülkelere giderken. Geçtiğimiz hafta Frankfurt Otomobil Fuarı öncesinde 62 yıldır hiç olmadığı kadar çok politikacının ziyaret edeceğini yazmıştım. Hintliler, Meksikalılar, Koreliler, Hırvatlar üst düzey lobi yaparken, Romanya Başbakanı yatırım anlaşması imzalarken, Türk otomotiv sektörü gerekli ilişkileri kuramadı.

Sektörel ilişkilerin mutlaka hükümet, etkili sivil toplum örgütleri ve sektörel dernekler aracılığıyla desteklenmesi gerekiyor. Bu tespitim Ekonomi Müdürümüz Celal Toprak’ın yazdığı bir yazıyla da desteklendi. Fuarda konuştuğumuz sektörün önde gelen yöneticileri de konunun önemini vurguladı. Başbakan Tayyip Erdoğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Hyundai’de yaptıkları lobinin sonucu ortadayken, artık bu sektörün layıkıyla desteklenmesinin vakti geldi de geçiyor.

Çarşamba, Eylül 12, 2007

Ford'u anavatanına satıyoruz



Ford Otosan Kocaeli, Fabrikası ürettiği Transit Connect'i otomotivin anavatanı ABD'ye Eskişehir'de üretilen Mini Kargo'ları da Rusya ve çevresine gönderecek.
FORD OTOSAN'IN GURURU - 12 / 09 / 2007 13:28

Ford Otosan Kocaeli Fabrikası’nda ürettiği Transit Connect’i otomotivin anavatanı olan Amerika’ya ihraç etmeye hazırlanırken, Eskişehir’deki İnönü fabrikasında ürettiği Kargo ile de Rusya ve çevresinde büyüme planı yapıyor.

Ford Otosan Genel Müdürü Michail Flewitt, Frankfurt’ta düzenlenen Uluslarası Otomobil Fuarında Türkiye’ye yönelik önemli mesajlar verirken, dünyada sadece Kocaeli fabrikasında üretilen Transit Connect’in, Amerika’ya ihracatı için son aşamaya geldiklerini belirtti.

GÜNEY AMERİKA’YA GÖNDERDİK: Ayrı bir ekip oluşturarak Connect’lerin Amerika’ya uyumu konusunda çalıştıklarını söyleyen Flewitt, bu konuda şu bilgileri verdi: "Bu uyum motordan güvenliğe, koltuktan emisyon değerlerine kadar araştırılıyor. Çalışmaların ardından üçüncü aşamaya geçeceğiz. Bu aşama Amerikaya yönelik üretilecek araçlar için yapılacak yatırımı kapsıyor. İhracatla ilgili tarihi 2008’de açıklayacağız. G. Amerika’ya araç yolladık, testler yapılıyor, isteğe bağlı olarak kısa sürede ihracata başlayabiliriz."

YENİ MODELLER GELEBİLİR: Transit Connect’in ne zaman yenileneceği konusunda henüz kararın verilmediğini kaydeden Flewitt, şunları söyledi: "Ama Ford’un global stratejisi doğrultusunda yeni Connect’in Focus platformunda üretileceğini söyleyebilirim. Bu doğrultuda yeni Connect’in Focus platformunda üretilmesi kararı alındı. Bu, Kocaeli fabrikasına önemli bir esneklik sağlayacak. "

RUSYA’YA KAMYON İHRACATI: Ford Otosan’ın Türkiye’de hafif ticari araç sınıfında lider olduğunu söyleyen Flewitt, kamyon üretiminde ve ihracatında da hızla büyüdüklerini kaydetti. Flewitt, "Yılda 7 bin adet üretilen Ford Kargo’da hedefimiz üretimin yüzde 50’sini ihraç etmek. Bu yıl girdiğimiz Rusya pazarına 800 adet Kargo ihraç edeceğiz. Bu ülkede kendi bayilerimizi de oluşturacağız. Hedefimiz Rusya ve çevre ülkelerinde kamyonda hızla büyümek" diye konuştu. Flewitt, Tofaş tarafından Fiat ve Peugeot-Citroen markaları için üretimine başlanan Minicargo’nun ise kendileri için herhangi bir risk oluşturmadığını belirtti.

Başkandan kapasite artırım sinyali

FORD Motor Avrupa Başkanı John Fleming, Kocaeli tesislerinin üretim kapasitesini artırabileceklerini söyledi. Sadece Koceli tesislerinde üretilen Transit’in Avrupa’da daha fazla talep görmesi halinde üretim kapasitesini artıracaklarını belirten Fleming, Kocaeli’nin Ford Motor için çok stratejik bir tesis olduğunu söyledi. Fleming, "Ar-Ge çalışmaları çok başarılı. Motor geliştirmede iddilayız. Doğu Avrupa’da da büyüme planlarımız var. Ford Otosan’la ilişkilerimiz gelişerek devam edecek."

Cumartesi, Eylül 08, 2007

FORD MONDEO 1.6İ






Önemli bir toplantıya katıldığınızda herkesin içinde kendinize tanıdık bir yüz ararsınız sürekli. Çünkü bu tür toplantılarda ortamın yarı-resmi olmasından dolayı herkes bir miktar gergindir. Fakat arkadaş grubunuzu bulduğunuzda ise değmeyin keyfinize! Bazen böyle toplantılar öncesi ayaküstü sohbet ederken birden toplantıyı tertip eden şirketin yöneticilerinden biri size doğru yaklaşır ve siz çok fazla samimi olmanıza rağmen ceketinizin önünü ilikleme ihtiyacı duyarsınız. Bir süre sonra koyu bir sohbete dalacağınızı ve esprilerin havada uçuşacağını bilmenize rağmen tamamen doğal olarak bu tavrı sergilenirsiniz. Çünkü karşınızdaki insana içten bir saygı duyar ve aynı zamanda gıpta edersiniz. Aslında onun sizden böylesi bir saygı beklemediğini de bilirsiniz ama ilk tanışmanız ve daha sonraki ilişkileriniz sizi ister istemez bu çizgiye getirmiştir. Buradaki saygı; karşınızdakinin bilgi, görgü ve sosyal zekâsına olan hayranlığınızdan kaynaklanan tamamen içgüdüsel bir tavırdır. En nihayetinde karşınızdaki sohbetiyle, duruşuyla ve diğer insan ilişkileriyle sizden biridir ama aynı zamanda sizi sürekli daha iyiye, daha kaliteliye ve daha mükemmele çeken bir duruşu temsil eder.

İnsanlar ve otomobiller o kadar birbirine benziyor ki artık bu beni daha çılgın düşüncelere sevk ediyor. Sanki otomobiller onları tasarlayan ve üretiminin her aşamasında bulunan tüm insanların kişiliğinden ve karakterinden bir parça taşıyor. Ama özellikle stratejistler ve tepe yöneticileri bir otomobile kişilik katma hususunda herkesten daha fazla kafa patlatıyorlar. Onların çizdiği sınırlar bir otomobilin karakterinin yapı taşlarını oluşturuyor. Bu noktadan hareketle baktığımda bazı otomobillerin çok silik ve sıradan bazılarınınsa tamamen nev-i şahsına münhasır olduğunu görüyorum. Tabii bu öyle bir şey ki zaman zaman kişiliksiz olmakla eleştirdiğimiz modeller kendini geliştirip bambaşka bir halet-i ruhiye’ye bürünüyor. İşte Yeni Mondeo’da böyle bir otomobil. 90’lı yılların sonundan beri sürekli adı var olan ama bir türlü kendi gibi olamayan Mondeo nihayet kabuğunu kırmış görünüyor. Bu haliyle Mondeo insanda müthiş saygı uyandırıyor ve bu kesinlikle hak ettiği bir saygı. Yazımın başında bahsettiğim insanlar gibi Mondeo’ya da bambaşka bir ruh kazandırılmış, diğerlerinin arasından hemen sıyrılıyor. Tabii bunda Ford’un “Kinetik Dizayn” felsefesinin etkisi kesinlikle yadsınamaz. Eski tepeden bakan tavrından eser yok ama saygınlığı bir kat daha artmış. Her şeyden önemlisi de tamamen özgün bir karaktere bürünmüş.

Yeni Mondeo’yu yolda gördüğünüzde ilk anda bir şaşkınlık geçiriyorsunuz. Çünkü önden ve yandan bir sedan otomobille karşı karşıya olduğunuzu anlamanız çok kolay değil. Ancak yanınızdan şöyle bir geçip rüzgârıyla sizi savurduğunda anlayabiliyorsunuz onun bir sedan olduğunu. Aslında tasarımdaki bu ince ayrıntı bile başlı başına incelenmesi gereken bir vaka! Bu muhteşem tasarım daha otomobili ilk gördüğünüzde sizi vuruyor. Önde üst ızgara ve ters trapezoid formundaki alt ızgara ile büyük farlar Mondeo’nun saygın duruşuna işaret eden ilk unsurlar olarak göze çarpıyor. Çöldeki kumların rüzgârla şekil alarak kat kat çizgiler oluşturmasından esinlenen ve “Kinetik Dizayn” felsefesinin bir sonucu olan katlı çizgiler Mondeo’nun görünümünü müthiş sportif ve aynı zamanda dinamik hale getirmiş. Büyük sis farları ile daha da pekişen atletik yapı Mondeo’nun tasarımında ne kadar detaycı davranıldığının en büyük işareti. Kapı üzerindeki çıtalar ve alaşım jantlar Mondeo’nun prestijli duruşuna önemli katkıda bulunuyor. Arkadan yatık konumlandırılan cam sportif görünüme önemli katkıda bulunurken büyük arka lambalar ön taraftaki farlarla bütünsellik oluşturarak prestije vurgu yapıyor.

Yeni Mondeo’nun boyutları eski versiyona göre biraz daha büyümüş. Mondeo’nun boyu 113mm uzayarak 4844mm’ye, genişliği 74mm uzayarak 1886mm’ye, yüksekliği 71mm uzayarak 1550mm’ye uzarken dingil mesafesi de 99mm artarak 2850mm’ye çıkmış. Tüm bunların sonucunda Mondeo’nun hem ön hem de arkasında geniş bir oturma alanına sağlanmış. Mondeo’nun iç tasarımı da tek kelimeyle eşsiz, sanki evinizde gibisiniz. Sürücü koltuğuna oturduğunuz anda otomobil hareket etmese bile kendinizi koltuğa yapışmış gibi hissediliyorsunuz. İnsanı saran koltuk yapısının yanı sıra kaliteli koltuk döşemeleri de konforu bir hayli arttırıyor. Görüş açıları tamamen sorunsuz olan Mondeo’nun gösterge paneli ve diğer kumanda düğmeleri ile orta konsolun konumu işlevsellik göz önünde bulundurularak tasarlanmış. İçeride şık ama abartısız tasarım dışarısı ile tamamen uyumlu. Direksiyon üzerindeki kumandalar sayesinde gözünüzü yoldan ayırmanıza gerek kalmıyor, ayrıca bu kumandaların tasarımı da çok şık. Tüm hareketleri gösterge panelinin tam ortasındaki dijital ekranda izleyebiliyorsunuz. Akıllı anahtar sistemi sayesinde siz otomobilin yanında ayrılmadığınız sürece kapılar kilitlenmiyor. Ayrıca start-stop düğmesi sayesinde anahtara gerek kalmadan otomobili çalıştırabiliyorsunuz ama bazı markalardakinden farklı olarak elinizi düğmenin üzerinde biraz daha uzun tutmanız gerekiyor.

Yeni Mondeo’ da 1.6lt 125HP Ti-VCT benzinli motorun yanı sıra 2.0lt 140HP TDCi ve 130HP TDCi dizel motorlar da bulunuyor. Test ettiğimiz 1.6lt benizli motor vergi avantajı sebebiyle tercih edilmiş. Tabii bu motor ürettiği 125HP güç ve 160Nm tork ile eski nesil 2.0 motorlardan bile daha güçlü. Otomobilin ağırlığı 1449kg olmasına rağmen 1.6lt motor bu kasayı rahatlıkla taşıyor. Özellikle yüksek devirlerde bu gücü hissetmeye başlıyorsunuz. Tabii bu motor ve bu kasanın bileşiminden çok düşük bir yakıt tüketimi beklememeli.100km’de 7,4 litre yakıt tüketen 1.6lt motor bu kasaya göre normal sayılabilir. 0-100km hızlanmasını 12sn civarında tamamlayan Mondeo 100-0km fren mesafesini de 40m civarında tamamlıyor. Yine otomobilin boyutları dikkate alındığında bu değerler makul sayılabilir.
Yeni Mondeo ile sürüş çok keyifli, sanki rallideymiş gibi bir his veriyor insana. Bunu koltuğa oturup kaza basmadan direksiyonu tuttuğunuz anda anlıyorsunuz. Çünkü otomobilin sınıfına ve boyutlarına baktığınızda ve hatta ilk anda 1.6lt motoru duyduğunuzda hantal bir otomobil bekliyorsunuz ama hiç de öyle olmadığını hemen anlıyorsunuz! Hem düz yollarda hem de viraj da sanki kompakt bir alt sınıf otomobildeymişsiniz gibi yola adeta yapışan bir otomobille karşılaşıyorsunuz. Süspansiyonlar güvenli yol tutuşuna önemli katkı sağlasa da bu kadar sert olmasa daha iyi olurdu diye düşünüyoruz. Mondeo ile yolda ilerken canımızı en fazla sıkan ve anlam vermediğiniz şey ise mekanik tıkırtılar oldu!
Son söz olarak diyebiliriz ki Mondeo artık eskisi gibi değil, hem daha saygın hem de daha dinamik. Rakipleri yeni Mondeo’yu gördükten sonra yeni model hazırlıklarını hızlandırmış olabilir.