Pazar, Aralık 04, 2011

Yerli otomobil Oscar ElectriCity 2012 yılında trafiğe çıkacak




90 kilometre hız yapabilen ve 160 kilometre menzili olan elektirikli otomobil Oscar City 2012 yılında yollarda olacak.
Elektrikli endüstriyel araçlarından Koby modelinden ilk ihracatlarını
geçtiğimiz hafta Mısır'a yaptıklarını ifade eden şirket genel müdürü Aydın Cömert, hali hazırda alışveriş
merkezlerine, hava limanlarına ve savunma sanayine elektrikli araçlar ürettiklerini ve bu deneyimlerini de arkalarına alarak elektrikli otomobil üretmeyi başardıklarını kaydetti.
Türkiye'nin gururu ANKA'yı çeken aracı da kendilerinin ürettiğinin altını çizen Cömert, sözlerine şöyle devam etti:
''Hepimizin gurur duyduğu yerli yapım ANKA insansız hava uçağını çeken aracı da yine biz ürettik. Bu da bizim için bir kıvanç kaynağıdır. Altı farklı modelde elektrikli endüstriyel araçlar üretmekteyiz. Biz bunları yaparken elektrikli otomobil de üretmek istedik ve bunun için tüm üretim belgelerimizi aldık. Ayrıca dünyanın her yerinde bizim ürettiğimiz araçların geçerli olabilmesi için üretim lisansımızı da aldık. Şu anda prototip üretimini yaptık, test sürüşlerimiz devam etmektedir. Şase olarak hazır ancak üst kısmının çizimleri bitti ve kalıpları hazırlanıyor. Şu anda sadece çarpışma testi kaldı. O da Türkiye'de yapılamıyor. Bunu biz Ortadoğu Teknik Üniversitesinde sanal ortamda yapacağız. İnşallah 2012 yılında prototipin son halini trafiğe çıkararak piyasaya tanıtacağız.''
Maliyet hesabı yapıldıktan sonra Oscar City modelinin 2012 yılında piyasaya tanıtılacağını kaydeden Cömert, ''Bu tip üretimlerde sipariş usulüyle çalışılmaktadır. Biz 20'li, 50'li gruplar halinde siparişler alarak üretime başlayacağız'' şeklinde konuştu.

Ev Elektriğinde 8 Saatte Şarj Oluyor...
Oscar City modelinin mimarlarından biri olan Can Cüneyt Aşıklar ise, otomobilin saatte 90 kilometre hız yaptığını ve 160 kilometre menzili bulunduğunu söyledi. Hafif olması nedeniyle kaporta kısmının tamamen karbon fiberden olacağını vurgulayan Aşıklar, ''Modelimizin ismi Oscar City ve 72 volt DC motor
ile çalışan yaklaşık 160 kilometre menzile sahip bir otomobil. Maksimum hızı 90 kilometreye sabitleyeceğimiz bir model. Tamamen yollarda gördüğümüz otomobillerle aynı sisteme sahiptir. Ev elektriği ile yaklaşık 8 saat şarjla toplam menzili kat edebiliyor. Gerektiği zaman yolda kalma gibi durumlarda da hızlı şarj ünitesiyle yaklaşık 30 dakikada yüzde 80 gibi bir dolulukta şarj edilebiliyor. İlk modelimiz iki kişilik ve konsept bir araç olacak, ilerleyen zamanlarda bunun 4 kişiliğini de düşünmekteyiz'' dedi.
Aşıklar, fiyatın 12 bin ila 15 bin dolar arasında olacağını sözlerine ekledi.

Çarşamba, Kasım 09, 2011

Hyundai Eon

Güney Koreli üretici Hyundai, Hindistan pazarı için geliştirdiği yeni modeli Eon’un fotoğraflarını yayınladı.
Bu Pazar için tasarlanan Eon, Hindistan’ın en çok satan modeli Suzuki Alto ile rekabet etmesi için geliştirildi.
İ10’a benzeyen tasarımıyla dikkat çeken modelin gücü 0.8 litrelik 56 hp gücüdeki motordan ön tekerlere iletiliyor.
Aracın ülkemize gelmesi ise söz konusu değil.





2012 BMW 3 Serisi

BMW’nin F30 kodlu yeni 3 serisi tanıtıldı. BMW CEO’su Norbert Reithofer tarafından sınıfının en sportif aracı ve en yüksek sürüş zevki veren otomobili olarak tanımlanan yeni 3 serisinin detayları açıklandı.

6. jenerasyonuna kavuşan yeni 3 serisi, selefinden 93 mm uzun. Uzayan boyutlar 3 serisinin aks mesafesinde de kendini gösteriyor. 50 mm daha uzun aks mesafesine sahip olan yeni 3 serisinin boyutlarındaki bu büyüme arka koltuklardaki diz mesafesini ise az miktarda arttırdı.
Yeni model artık 15 mm daha fazla diz mesafesi ve 8 mm daha fazla baş mesafesi sunuyor. Büyüyen boyutlarına rağmen 3 serisin ağırlığı ise 40 kg düşürülmüş.
BMW’nin en çok satan model ailesi olan 3 serisinde ilk etapta iki benzinli ve iki dizel motor sunulacak. Tüm modellerde 6 ileri manuel şanzıman standartken, isteyen müşterilere sınıfında tek olma özelliği taşıyan 8 kademeli otomatik şanzıman da sunuluyor.

Benzinli motorlardan 328i ve 3.35i’nin ikisi de BMW’nin yakıt ekonomisi amacıyla geliştirdiği EfficientDynamics paketine sahip. 328i’de 2.0 litrekik turbo beslemeli motor görev yapıyor. Twinscroll turbo ile nefes alan motor, double vanos ve değişken subap kontrolü teknolojilerine sahip. 240 hp güç ve 350 Nm tork değeri sunabilen motorla 3 serisinin 0-100 km/s hızlanması 5,9 saniye alırken, ortalama yakıt tüketimi 6,4 lt/100 km olarak açıklanıyor.

Motor kaputunun altında sıralı altı silindirli turbo beslemeli motorun görev yaptığı 335i’nin 100 km/s hıza ulaşması içinse sadece 5,5 saniyeye ihtiyacı var. 306 hp güç ve 400 Nm tork değeri olan motorun ortalama yakıt tüketimi ise 6,4 lt/100 km.

Ülkemizde en çok ilgi gören 3 serisi versiyonu olan 320d ise artık iki versiyona sahip. 320d EfficientDynamics modeli 2.0 litrelik turbo motorundan 163 hp güç üretiyor. Bu versiyon 0-100 km/s hızlanmasını 8 saniyede gerçekleştirirken ortalama yakıt tüketimi sadece 4,1 lt/100 km.
Dizel motorlu 3 serisisin güçlü seçeneği ise 184 hp güç üretiyor. Bu otomobil 0-100 km/s hızlanmasını 7,5 saniyede gerçekleştiriyor. 235 km/s maksimum hız verisine sahip modelin ortalama yakıt tüketimi 4,5 lt/100 km.
2012’nin ilk yarısında 3 serisi model ailesine üç yeni motor daha eklenecek. Yeni eklenen motorlardan benzinli olan 320i 184 hp hüç ve 270 Nm tork değerine sahip olacak 2.0 litre turbo ünite. Dizel üniteler ise ülkemize geldiği zaman çok ilgi göreceğini düşündüğümüz 116 hp güç ve 260 Nm tork üreten motorla (316d), 143 hp güç ve 320 Nm tork üreten motorlar(318d).
Agresif bir tasarımla gelen yeni 3 serisinde, geçtiğimiz günlerde tanıştığımız yeni 1 serisinde de standart olan sürüş deneyimi kontrol butonu yer alıyor. Sürüş stilinize göre seçebileceğiniz Comfort, Sport ve Sport+ modlarının yanında Eco Pro modu sayesinde yüzde 20’ye kadar tasarruf yapabilirsiniz.
Zengin bir donanım listesine sahip olan 3 serisi Sportline, Modern Line ve Luxury Line olmak üzere üç farklı donanım seçeneğine sahip. Daha sportif bir 3 serisi isteyen müşteriler için M paketi de opsiyonel olarak sunulacak.




Pazar, Ekim 23, 2011

Dacia Duster LPG


Dacia’nın ezber bozan arazi aracı Dacia Duster, şimdi de LPG versiyonuyla tüketicinin beğenisine sunuluyor.

Türk otomotiv tüketicilerinin beklentilerini ve alışkanlıklarını çok yakından takip eden ve müşteri memnuniyetine odaklanan Dacia, Logan Sedan, Sandero ve Logan MCV’nin ardından Duster’ı da fabrikada orijinal LPG’li olarak üreterek bir ilke imza atıyor. Özel olarak geliştirilen bu LPG kitlerinin bakımları da Dacia Yetkili Servislerinde gerçekleştiriliyor ve tüm Dacia ürünlerinde mevcut olan 3 yıl/100bin km garanti hizmetinden yararlanıyor.
Duster sağlam, geniş iç mekanlı, kullanımı kolay bir arazi aracının ulaşılabilir olduğunu gösteriyor. Duster 1.6 16V 105bg 4x2 LPG versiyonu ile 35.500TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Üstelik şimdi Duster, navigasyon hediyesi ile birlikte satışa sunuluyor.

Cumartesi, Ekim 22, 2011

Seat UP

Volkwagen grubunun şehir üçüzleri birer birer dünyaya geldi.

VW up! ve Skoda Citigo’dan sonra Seat Mii tanıtıldı. Hepsi aynı platformda üretilen ve aynı motorları kullanacak modellerin tek farkları üzerlerindeki logoları ve bazı ufak tasarım detayları. 3.65 metre uzunluğundaki Seat Mii’de 1.0 litrelik Volkswagen motoru kullanılacak. 60 ve 75 hp olmak üzere iki farklı güçteki motorlardan 60 hp’lik versiyon 160 km/s hıza izin verirken ortalama yakıt tüketimi 4,5 lt/100 km olarak açıklanıyor. 75 hp’lik seçenek ise 170 lm/ hıza çıkabilioyr ve ortalama yakıt tüketimi 4,7 lt/100 km. Start&Stop sistemini standart sunan modellerin önümüzdeki günlerde doğalgazla çalışan versiyonlarını da göreceğiz.
Seat Mii tıpkı diğer kardeşleri gibi ilk olarak üç kapılı olarak satışa sunulacak. 5 kapılı versiyon ise gelecek yılın sonunda tanıtılacak.

Skoda Citigo 2012

Skoda zengin ürün yelpazesine 6. araç olarak Citigo’yu ekliyor. Markanın büyüme stratejisinde önemli bir rol oynayacak olan Citigo, küçük araç sınıfında şehrin akıllısı olarak tanımlanıyor…

Skoda tarafından küçük araç segmentinde piyasaya sunulmaya hazırlanan Citigo, maksimum güvenlik özellikleri, çekici tasarımı, ekonomik motorları, çevikliği ve etkileyici kullanım performansı ile şehir trafiğini eğlenceli bir hale dönüştürecek. Özel olarak tasarlanan farları, krom ön ızgarası ile hafızalara kazınan Skoda görüntüsüne sahip Citigo, 2011 yılı sonunda Çek Cumhuriyeti, 2012 yılı yaz aylarında ise Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bir çok Avrupa ülkesi pazarında boy gösterecek.
Düşük yakıt tüketimi, uygun fiyatı ve düşük bakım maliyeti ile ana hedef kitlesi genç sürücüler olan Citigo, 356 cm boyu, 165 cm genişliği ve 148 cm yüksekliği ile sınıfındaki en küçük araçlardan biri olmasına rağmen geniş bir iç hacim sunuyor. 4 kişilik yolcu kapasitesine sahip Citigo’nun 251 litre olan bagaj hacimi, arka koltukların yatırılmasıyla 951 litreye kadar çıkabiliyor.
Sürücü ve ön yolcu göğüs kafesi ve baş yan hava yastıklarının bulunduğu ilk Skoda modeli olma özelliğine sahip Citigo, “city safe drive” fren sistemi yardımcısı donanımı ile de dikkat çekiyor. Sistem, 30 kilometrenin altındaki hızlarda herhangi bir çarpışma tehlikesini, sahip olduğu sensörler vasıtasıyla algılayarak otomatik frenleme yapabilmekte. Citigo, hitap ettiği segmentte grup modelleri dışında bu sistemi kullanan tek model olarak da öne çıkıyor.
Citigo’nun sahip olduğu yenilikler motorlarıyla da devam ediyor. İki yeni 3 silindirli 1.0 litrelik motorlar ilk kez Citigo’da kullanıldı. 60 ve 75 beygirlik güç seçeneğine sahip motorlar,97 ve 99 gramlık karbondioksit salınımları ve 100 kilometre de 4.5 litrelik yakıt tüketimi ile Skoda’nın çevreci vizyonu ve çevreci ürün gamı ile de örtüşmekte.

Hyundai’den 10 kademeli otomatik şanzıman!


Hyundai Motor Grup Başkanı Park Seaong Hyon markanın 2014 yılından itibaren lüks modellerinde 10 kademeli otomatik şanzıman kullanacağını söyledi.

Tıpkı motor hacmi küçültme modası gibi çok kademeli şanzımanların da tek bir hedefi var; ‘Yakıt tüketimini düşürmek’. Şu anda Volkswagen grubu ve Mercedes modellerinde 7 kademeli şanzımanlar kullanılırken BMW ise 8 kademli otomatik şanzımanı kullanıyor. Güney Koreli üreticinin 10 kademeli yeni şanzımanını 2014

Opel Combo, Bursa'da Kasım'da banttan inecek!


Tofaş'ın Bursa'daki fabrikasında Fiat Doblo bantlarında imal edilecek Opel Combo'nun kasım ayında banttan ineceği ve yıl sonuna kadar 6 bin adet üretileceği bildirildi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Fiat ve Opel arasında yapılan anlaşma gereği Bursa'da üretilecek Opel Combo için bantlarda gerekli yatırım ve geliştirmeler, Tofaş fabrikasında tatile girilen Ağustos ayında tamamlandı.

Yeni Fiat Doblo platformunda, Opel ve Vauxhall markaları için üretilecek hafif ticari araç modeli Opel Combo, kasım ayında bantlardan inecek.

Tofaş; Cargo, Combi ve Panorama karoser versiyonlarına sahip olarak imal edilecek yeni araçtan, 2011 sonuna kadar 6 bin adet üretim yapacak ve ihraç edecek.

-2018'E KADAR 250 BİN ADET ÜRETİLECEK-

Fiat-Opel işbirliğiyle 2018 yılına kadar 250 bin adet üretilecek Opel Combo, Ocak 2012'den itibaren ABD, Kanada, Meksika hariç Avrupa ve tüm diğer pazarlarda satışa sunulacak.

Yılda ortalama 40 bin adetlik yeni araç ile Tofaş, Fiat Doblo bandındaki üretim kapasitesini 2012'de 160 bin adete çıkarmış olacak.

Tofaş, 2012 yılında Yeni Fiat Doblo üretim kapasitesini 160 bin adete çıkaracak. Yılda ortalama 40 bin adet Yeni Fiat Doblo bazlı Opel Combo, Tofaş'ın Bursa fabrikasındaki bantlardan inecek.

-BİN KİŞİLİK EK İSTİHDAM-

Öte yandan Tofaş, Opel Combo araç üretim planlarına paralel olarak çalışan sayısını kademeli olarak artırarak, 8 bine çıkardı. Yıl başından itibaren bin kişilik ek istihdam yaratan Tofaş'ın Bursa fabrikası, bu yılın mart ayında 3 vardiyalı üretime geçti. Fabrikada halen bu şekilde üretime devam edildiği öğrenildi.

Şu anda 400 bin adetle Türkiye'nin en büyük üretim kapasitesine sahip otomotiv fabrikası olan Bursa fabrikasında, halen yüzde 84 seviyesinde olan kapasite kullanım oranının Opel ve Vauxhall markaları için yapılacak üretimle daha da yukarılara çıkacağı belirtildi.

Fiat Doblo üretiminde, 120 Türk yan sanayi firmasının çalıştığı, Fiat Doblo projesiyle birlikte Tofaş'ın 360 bin adet olan yıllık üretim kapasitesinin 400 bin adete çıkarıldığı bildirildi.

Pazar, Temmuz 17, 2011

İşte Opel’in Türkiye’de 11 yıl sonra Tofaş’la üretime döndüğü Combo


İtalyan Fiat’ın Opel’le yaptığı anlaşma sonrası Tofaş tarafından Bursa’da Opel ve Vauxhall markaları için yılda 40 bin, toplamda ise 250 bin adet civarında üretilmesi planlanan yeni Combo, Kasım ayında bantlardan inip satışa sunulacak. Yeni Doblo platformunda geliştirilen ve üretilecek aracın ilk resmi fotoğrafları dün Opel tarafından tüm dünyaya servis edildi. Opel, yeni Combo’yla birlikte 2000 yılında üretimden çekildiği Türkiye pazarına dolaylı yoldan da olsa geri dönmüş oldu.

Araç ortak olarak geliştirildi
Opel ve Vauxhall markaları için toplam 250 bin adet üretilecek olan yeni araç, Kasım ayından itibaren NAFTA hariç Avrupa ve tüm diğer pazarlarda satışa sunulacak. Mevcut Opel Combo’nun yerini alacak ve Fiat Doblo platformu kullanılarak Tofaş tarafından üretilecek olan yeni araç, Cargo, Combi ve Panaroma karoser versiyonlarına sahip olarak banttan inecek. Yeni aracın tasarımı için Russelsheim’daki Opel-Vauxhall tasarım ekibi ile birlikte Fiat Group’un Torino ve Tofaş’daki mühendislik ve tasarım ekipleri birlikte aktif biçimde çalıştı. Tofaş, 2011 yılının son 2 ayında toplam 10 bin adetlik yeni Combo üretip ihraç etmiş olacak. Tofaş CEO’su Ali Pandır, ilk etapta 6 bin adetlik üretim planladıklarını bunu 10 bin adede çıkartıklarını belirterek, “Opel Combo üretimiyle birlikte kapasite kullanımız 2012 yılında yüzde 81’den yüzde 90’a çıkacak. 150 milyon Euro’luk yatırım olacak. Opel Combo için 3’üncü vardiyaya çıkıp 1000 yeni işçi aldık” dedi.

Doblo üretimi 160 bin olacak
2012 yılından itibaren ise Opel, Tofaş’tan yılda 40 bin adet yeni Combo olacak. Fiat ve Opel arasındaki anlaşma, Tofaş tarafından Fiat-Opel işbirliği için üretilecek yeni Doblo bazlı 250 bin adet aracı kapsayacak. Böylece proje ömrü boyunca 1 milyon adet üretilmesi planlanan Yeni Fiat Doblo platformundaki araç versiyonlarının toplam üretimi 1.3 milyon adete yükselecek. 2012 yılından itibaren Tofaş, Yeni Fiat Doblo üretim kapasitesini 160 bin adete yükseltecek.

Doblo’dan farkı tamponları

FIAT Doblo’nun temellerini taşıyarak, binek ve ticari panel van tiplerinde üretilecek olan yeni nesil Combo’nun panel van versiyonu iki farklı gövde uzunluğuyla dikkati çekecek. Doblo’dan görünüm olarak sadece tamponlarıyla ayrılan yeni Combo’nun binek versiyonundaysa 5 ve 7 kişilik seçenekler bulunuyor. Satılacağı pazarlara dördü dizel olmak üzere toplam 6 farklı motor seçeneğiyle sunulacak olan yeni Opel Combo’da dizel motorların bir bölümü yeni Doblo’dan da tanıdık. Dizel motorlar 1.3 lt (90 HP), 1.6 lt (90 ve 105 HP) ve 2.0 lt (135 HP) olarak sıralanıyor. Benzinli motorsa 1.4 lt (95 HP) gücünde.

Hyundai'nin Yeni Sedanı


Hyundai'nin D Segmentine yeni bir boyut kazandıracak modeli i40'ın Sedan versiyonu Barcelona Motor Show'da ilk kez görücüye çıktı.
Mart ayında Cenevre'de Station karoseri ile dünya prömiyerini gerçekleştiren ve otoritelerden geçer not alan i40, Sedan Karoseri ile de büyük beğeni topladı. Hyundai i40 özellikle Avrupa Pazarı hedef alınarak Almanya Rüsselsheim'da bulunan Hyundai Avrupa Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirildi. 4.74 metre uzunluğundaki yeni model ücretsiz yol yardımı, ücretsiz Check-up ve garanti ayrıcalığı sunarak markaya sektörde farklılık kazandıran "5 Yıl, Üçlü Bakım Paketi" ile müşterilerle buluşacak. Hyundai'nin "akıcı tasarım" anlayışı ile şekillenen i40 Sedan, markanın karakteristik çizgilerini taşıyor. Hyundai'nin i40'dan önce iX35, iX20 ve Veloster modellerinden tanıdığımız ve bu modellere tasarım konusunda ödüller kazandıran yeni çizgiler, i40 Sedan'da da bizi etkilemeyi başarıyor. Hyundai i40, ikisi benzinli ve ikisi dizel olmak üzere 115 ile 177 beygir güçleri arasında toplam 4 motor seçeneği sunuyor.

Liderlik koltuğunda şimdi Fiat var


Merkez Bankası'nın Mart ayında açıkladığı kararlar büyüme hızını yavaşlatmasına rağmen Mayıs ayında yılın en yüksek pazarı ortaya çıktı. 59 bin 377 binek otomobilin müşteriye ulaştığı geçen ay toplamda 80 bin bandı da kırılmış oldu. Yılın ilk 5 ayında araç sahibi olan sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 arttı. Markalar bazında bakıldığında ilk 4 ay lider konumda olan Ford bu ay koltuğu Fiat'a bırakırken bu iki markayı Renault, Volkswagen, Hyundai, Opel, Peugeot, Toyota ve Citroen takip etti. Satışlarda yerli oranı yüzde 38.4'de kaldı.

Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin verilerine göre, Ocak-Mayıs döneminde toplam pazar 339 bin 650 adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın ilk 5 ayında pazar yaklaşık 217.4 bin olarak gerçekleşmişti. Otomotiv sektör uzmanları, Euro ve doların TL karşısında değer kazanmasıyla araç fiyatlarında artış yaşandığını, buna rağmen satışların hız kesmediğini belirtiyor. Seçim ekonomisi uygulanmamasının bu hareketlilikte etkili olduğunu kaydeden uzmanlar, "Merkez'in kararı kredi kullanımını azaltmayı hedefliyor. Ancak, tüketici küçük artışlar yüzünden otomobil talebini ertelemek istemiyor. Nisan ayında da bu görüldü. Tatil öncesi dönemin yaşanıyor olması da satışların yüksek çıkmasında etkili." değerlendirmesinde bulundu.

Bu yılın ilk ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın ilk ayına göre yüzde 123 büyürken, şubatta büyüme yüzde 88, martta yüzde 51, nisanda yüzde 41 oranlarında gerçekleşti. İlk 5 aylık toplam otomobil satış verileri segmentlere göre değerlendirildiğinde, en yüksek satış yüzde 45 pay ile C segmenti ve hemen ardından yüzde 38 pay ile B segmentinde gerçekleşti. Satışlar motor türlerine göre ele alındığında dizel otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 89 oranında artış gösterdi. Otomobil satışlarının yüzde 61'ini dizel araçlar oluşturdu. Motor hacmine göre incelendiğinde en yüksek paya yüzde 89 oranıyla 1600cc altındaki otomobiller sahip oldu. Bunu, yüzde 9 pay ile 1600-2000cc aralığındaki otomobiller ve yüzde 2 pay ile 2000cc üstü otomobiller izledi. 2011'in ilk 5 ayında otomatik şanzımanlı otomobil satış adetleri 2010'un aynı dönemine oranla yüzde 69 arttı. Bu yıl 5 ayda toplam otomobil satışının yüzde 33'ünü oluşturan 77 bin 183 adedini otomatik şanzımanlı araçlar oluşturdu. Geçen ay lüks sınıfta 48 adet Porsche, 14 adet Infiniti, 4 adet Ferrari, 4 adet Maserati, 2 adet Lamborghini satıldı.

Cuma, Mayıs 27, 2011

Nissan, yatırıma iyice yaklaştı


ürkiye, otomotivde 14 yıl sonra ilk dev yatırıma çok yakın. Japon Nissan’ın Türkiye’de büyümesi için yatırım yapmasının kaçınılmaz olduğunu açıklayan Renault-Nissan Dünya Başkanı ve CEO’su Carlos Ghosn, 5 Temmuz’da düğmeye basmak için Türkiye’ye geliyor. Ghosn, Bursa ve İstanbul’da temaslarda bulunduktan sonra İskenderun’a gidip Oyak Grubu’nun Nissan yatırımı için önerdiği arazileri inceleyecek. Ghosn, hükümetten yatırım için daha çok “cazibe” isteyecek.

TÜRKİYE ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri haline gelmesine ve beklentilerin üstünde büyümesine rağmen 14 yıldır sıfırdan yeni bir markanın yatırımını çekmeyi başaramayan otomotiv sektörü, Nissan’la bu duruma son vermeye hazırlanıyor. Nissan’ın Türkiye’de büyümek için Renault gibi yatırım yapmasının kaçınılmaz olduğunu açıklayan Renault-Nissan Dünya Başkanı Carlos Ghosn, 5 Temmuz’da Nissan yatırımında düğmeye basmak için Türkiye’ye geliyor.

1.5 günlük yoğun ziyaret

41 yıllık ortakları Oyak Grubu’ndan ‘Herşey hazır, gelin Nissan’ı da ortak üretelim’ teklifinin ardından temmuzda Türkiye’ye gelmeyi planlayan Ghosn, Bursa ve İstanbul’da temaslarda bulunduktan sonra İskenderun’a geçecek. Ghosn, İskenderun’da Oyak Grubu’nun fabrika için önerdiği arazileri inceledikten sonra Başbakan ve Sanayi ve Ticaret Bakanı’yla biraraya gelip, “Yatırımın önündeki engelleri kaldırın” diyecek. Ghosn’a 1.5 günlük ziyaretinde Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu Başkanı Celal Çağlar ile Renault yetkilileri eşlik edecek.

İlk sinyal Paris’te geldi

Nissan’ın Türkiye’de yatırımı düşündüğünü ilk olarak geçtiğimiz eylül ayında Paris Otomobil Fuarı’nda Renault Nissan ittifakı Başkanı Carlos Ghosn açıklamıştı. Ghosn, Türkiye pazarının artan önemi karşısında Nissan’ın da Renault gibi büyümek için yatırımı düşünmek zorunda kalacağını açıklamaştı. Bu açıklamanın ardından İstanbul Autoshow’a katılan Nissan Başkan Yardımcısı Gilles Normand da, yatırımın gündemlerinde olduğunu teyit etmişti. Normand, Türkiye’de büyümek için her türlü fırsatı değerlendireceklerini belirterek şu açıklamayı yapmıştı:

“Yatırım seçeneklerden bir tanesi. Bunun için Türkiye’de Renault’un tecrübeleri bizim için çok iyi bir örnek. Gerekli altyapı ve işbirliği fırsatlarına bakıp bir değerlendirme yapacağız. Türkiye’de yerli üretimin ne denli önemli olduğunu Renault’dan dolayı gayet iyi biliyoruz. Bugün Nissan’ın global otomotiv pazarındaki payı ortalama yüzde 5.6-5.7 civarındayken, Türkiye’de henüz yüzde 1.5 seviyelerinde. Dolasıyla Türkiye’deki peformansımızdan mutlu değiliz ve bu konuda hızlı adımlar atacağız.”

Etüt çalışmaları başlamıştı

Renault ve Nissan cephesinde bu gelişmeler yaşanırken, Renault’nun Türkiye’de 41 yıllık ortağı Oyak Grubu da, yatırımın peşini bırakmayarak, Nissan’a ortaklık teklifi yaptı. Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu Başkanı Celal Çağlar, Ghosn’a “Arazimiz var, liman var, mühendislik ve sermaye var. Karar verin hemen yatırıma başlayalım” teklifi yaptıklarını belirterek, “Bu teklifi yaptık. İsterlerse yüzde 60 Oyak, yüzde 40 Nissan ortaklığıyla bu yatırımı yapıp, üretime başlarız” demişti. Son olarak mart ayında Cenevre Fuarı’nda görüştüğümüz Renault Euromed Bölge Başkanı Jacques Chauvet ise, Ghosn’un yatırım düşüncesini doğrulamış, Nissan’ın Türkiye’de yatırım için etüt çalışmalarına başladığını açıklamıştı.

Bursa, Renault’nun en önemli üretim silahı

OYAK Renault, yıllık 360 bin otomobil ve 450 bin motor üretim kapasitesi ile Renault’nun Batı Avrupa dışında en yüksek kapasiteye sahip fabrikası konumunda yer alıyor. Oyak Renault, geçen yıl 307 bin adetle tarihi üretim rekorunu kırarken, bu yıl ise 320 bin adet üretim hedefliyor. Üretiminin 4’te 3’ünü ihraç eden Oyak Renault’nin geçen yılki ihracatı 233 bin adete çıkmıştı. Böylece Oyak Renault, Türkiye’nin ihracat şampiyonu olmuştu. Oyak Renault bugün Bursa’da Clio 3 ve 5 kapı, Clio Grand Tour, Fluence, Megane HB ve Symbol’ü üretiyor. Eylül ayında elektrikli Fluence Z.E’nin de üretimi başlayacak.

Nissan yeni yatırımlarını Japonya dışına yapacak

NİSSAN ve Renault’un CEO’su Carlos Ghosn, döviz dengesizliğinden korunmak için Nissan’ın üretim ve üretim destek kollarını dolara bağlı ülkelere çekeceğini belirtmişti. Ghosn bu konuda şu açıklamayı yapmıştı: “Japonya’da ürettiğimiz otomobilleri, ABD ve dolara bağlı Asya ülkelerine satıyoruz. Bu nedenle maliyetleri yene değil dolara bağlı olduğu ekonomilere taşımayı planlıyoruz. Ancak, bu operasyon Japonya’daki fabrikaların kapanacağı anlamına gelmez. Aksine, bu operasyon şirketin daha da genişleyeceği anlamına geliyor. Döviz kurundaki en küçük bir dengesizlik, bizim işimizde büyük hasarlara neden oluyor. Grubumuzun diğer şirketi Renault, döviz dengesini koruyabilirken, Nissan özellikle yen-dolar dengesizliği nedeniyle büyük zorluk yaşıyor. Bu da Nissan’ın, yeni fabrikalarını ve idari harcamalarını Japonya dışında gerçekleştirmesi gerektiği anlamına geliyor. Bu ABD ya da dolara bağlı başka ekonomiler olabilir.”

Kaynak : Emre ÖZPEYNİRCİ/ hurriyet.com.tr

İhaleyi Nissan kazandı


New York Daily News'in haberine göre, New York'ta geleceğin taksi modelinin belirlenmesi için açılan ihaleyi Japon otomobil üreticisi Nissan, NV200 minivan modeli ile kazandı. Yarışta finale Türkiye'den Karsan, ABD'den Ford Motor ve Japonya'dan Nissan kalmıştı.

Dün ABD basınında yer alan haberlerde, en iddialı şirket olan Karsan'ın elendiği ve kazananın Ford ile Nissan arasındaki yarış sonucunda belli olacağı belirtilmişti.
New York'taki taksilerin yenilenmesi için yapılan ihale sonucunda ihaleyi kazanan şirket ile 10 yıllık anlaşma imzalanacak ve şirket, New York'ta sarı taksi satma hakkına sahip olacak.

New York'da trafikte 13 bin 200 ticari taksi bulunuyor.

Dün ABD’nin New York Times gazetesi, Karsan’n New York şehri tarafından açılan şehirde kullanılacak yeni taksinin belirleneceği ihaleden elendiğini yazmış, haber ismi verilmeyen bir kaynağa dayandırılmıştı.

Haberde, “ABD pazarında deneyimli olmayan Türk şirketinin tasarlanan konsepti güvenilir bir şekilde icra edip edemeyeceği yönünde endişeleri dile getiren bir değerlendirmenin ardından red kararı alındı” denilmişti. Karsan tarafından haberlere ilişkin yapılan yazılı açıklamada ise henüz kendilerine ulaşan bir resmi açıklama olmadığı belirtildi.

BMW Türkiye'de montaj tesisi kurabilir


Alman otomobil üreticisi BMW, montaj tesisi kurmak üzere aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkeleri değerlendirdiğini açıkladı.

Brezilya'da bir montaj tesisi kurulması olasılığını inceleyen BMW'nin genel kurul toplantısında Türkiye, Brezilya, Rusya, Hindistan veya Kore'de de bir tesis kurulmasının da değerlendirildiği belirtildi.

BMW'nin Türkiye distribütörlüğünü 1984'ten beri Borusan Otomotiv yürütüyor.

Cumartesi, Mayıs 14, 2011

Hyundai Accent Blue 1.4 Prime AT






Hyundai’nin Türkiye’deki fabrikasında üretilen ilk model olan Accent dördüncü jenerasyonu ile karşımızda. Accent isminin sonuna Blue ekini alan yeni model büyüyen boyutlarıyla bir üst sınıftan rakipler arıyor. Türkiye’li Accent’in 1997 yılında başlayan macerası üretimi süren Accent Era ile devam ederken, yeni Accent Blue Rusya’da üretiliyor. Accent Blue ilk olarak 1.4 litrelik benzinli motor ile satışa sunuldu. Ancak kısa bir süre sonra 1.6 litrelik dizel motor da Hyundai bayilerindeki yerini alacak.

Tasarım
Hyundai Accent Blue tamamen yeni bir araç haline gelmiş desek yanlış olmaz. Accent Blue’da önceki nesil Accent’lerden çizgiler bulmak oldukça zor. Agresif bir tasarıma sahip ön kısımda en dikkat çekici bölüm alt tarafı uzatılmış sis farları oluyor. Sis farlarının üst köşesinden başlayan çizgi Accent Blue’nun arka stop grubuna kadar yükselerek devam ediyor. Ön far tasarımındaki çizgileri daha önce teste aldığımız ix20’den hatırlıyoruz. Profil görünümünde, sinyalleri üzerinde barındıran yan aynalar ve yana doğru taşmış stop grubu kendini gösteriyor. Ayrıca bagaj kapağının spoiler benzeri çıkıntısı da oldukça şık görünüyor. Çift renkli stop grubu ve tamponların köşelerine yerleştirilmiş kedigözleri Accent Blue’nun arka tasarımını oluşturuyor. Bagaj kapağının dışarıdan açma düğmesinin olmaması eksiklik olarak göze çarptı. Bagaj içeriden bir kolla veya dışarıdan anahtarla açılabiliyor. Accent Blue selefi Era’dan 90 mm daha uzun ve 5 mm daha geniş. Bu büyüme aracın dingil mesafesini de 7 cm arttırmış. Bütün bu rakamlara rağmen Hyundai’nin, Blue’ya rakip olarak gördüğü Fiat Linea 19,9 cm, daha uzun ve 2.8 cm daha geniş. Ayrıca Linea’nın dingil mesafesi de Blue’dan 3.3 cm daha uzun. Bizce gerçek rakibi olan Honda City ise 5 cm daha uzun ve 1.5 cm daha geniş bir otomobil. Dış tasarımındaki büyümeyi iç mekanına başarıyla yansıtan Blue, 465 litrelik bagaj hacmiyle sınıfının ortalamalarında yer alıyor.

İç mekan
Sert plastik malzemelerin kullanıldığı iç mekanda, orta konsolun başarılı tasarımı dikkatleri üzerinde topluyor. Şık görünen ses sistemi Bluetooth desteği de sunuyor. Bu sayede telefonunuz üzerinden görüşmeler yapmanın yanında müzik de dinleyebiliyorsunuz. Ayrıca en altta bulunan USB girişi ve AUX girişi sayesinde de harici müzik çalarlarınızı Accent Blue’ya bağlayabiliyorsunuz. Prime donanım seçeneği ile gelen dijital klima orta konsolun görselliğini desteklerken, bu donanımla beraber arka tarafta oturan yolcular için havalandırma kanalı da sunuluyor. Orta havalandırma kapaklarının kapatılamıyor oluşu göze çarpan eksikliklerden. Üç kollu direksiyon simidinin arkasından rahatlıkla okunan gösterge panelinin ortasında büyük bir dijital ekran yer alıyor. Gösterge tablosunun yan tarafından kontrol edilen yol bilgisayarının bilgileri de bu ekrandan görülebiliyor. Bu düğmeye ulaşmanın çok da rahat olmadığını söyleyelim. Eşya gözü açısından zengin olan araçta arkada oturan yolcuların eşyalarını koyabileceği büyük bir hazne de ön iki koltuğun arasına yerleştirilmiş.

Motor
Hyundai Accent Blue’da yeni nesil Gamma motorlarından 1.4 litrelik olanı görev yapıyor. 6300 d/d’da 109 hp güç üreten ünitenin maksimum torku 139 Nm 5000 d/d’da elde ediliyor. 1135 kg ağırlığındaki test aracımızı hızlandırmakta zorlanmayan ünitenin atik bir sürüş sergileyebilmesi için yüksek devir bandında dolaşması şart. Test aracımızla 0-100 km/s hızlanma 13,2 saniyede gerçekleştirilebilirken 182 km/s maksimum sürate ulaşılabiliyordu. Accent Blue’nun klasik otomatik şanzımanı hızlı vites geçişleriyle beğenimizi kazandı fakat 4 kademeli olması dezavantajı. Accent Blue testimiz süresince ortalama 8.3 lt/100 km ortalama yakıt tüketimine imza attı. Sunduğu rahatlıkla büyük bir konfor öğesi olan otomatik şanzımanın tüketim değerlerinin biraz yüksek çıkmasının en büyük nedeni olduğunu belirtelim.

Konfor ve yol tutuş
Hyundai Accent Blue’nun ön süspansiyon sisteminde bağımsız Mac Pherson, arka kısmında ise çift noktadan bağlantılı torsiyon çubuğu kullanılmış. Araç yoldan gelen orta şiddetteki darbeleri başarılı şekilde emebiliyor. Yine de Accent için yumuşak bir otomobil diyemeyiz. Orta sertlikteki koltuklar yolcularının minimum sarsıntıyla konforlu yolculuklar yapmasına imkan tanıyor. Koltukların yan destekleri çok fazla yok ancak bu araçla bu desteklere çok fazla ihtiyacınız olmayacağına eminiz. Accent Blue’nun yalıtım konusunda da bir hayli yol kat ettiğini söyleyebiliriz. Araç eskisinden daha sessiz ancak içeriye yol sesi almakta hala ısrarlı. Benzinli motorun sesi ise gayet iyi şekilde yalıtılmış, sadece yüksek devirlere çıkıldığında motorun sesi duyuluyor. Accent Blue’da karşılaştığımız diz mesafesi sınıfına göre iyi olarak değerlendirilebilir.
Dingil mesafesinin artması aracın yol tutuş kabiliyetini de arttırmış. Hyundai Accent Blue, rakiplerinin çoğunun opsiyonel olarak bile sunmadığı ESP sistemini standart olarak sunmasıyla büyük övgü hak ediyor. Hayati önem taşıyan bu donanımı standart olarak sunan Hyundai, diğer firmalara örnek olmalı. Yumuşak yapılı direksiyonu ile sürücüsünü yormayan Accent Blue’nun fren performansını da beğendik.

Güvenlik
Hyundai Accent Blue’nun EuroNcap çarpışma testine bir katılımı henüz bulunmuyor. Araçta sürücü ve yolcu hava yastığı ile ESP sistemi standart olarak sunuluyor. Yan ve perde hava yastıkları Prime versiyonla beraber sunulmaya başlanıyor.