Corolla ile ihracat 2,5 milyar dolara çıkıyor

Dünyadaki tek sıfır hata unvanına sahip tesis olan Toyota Türkiye fabrikası, yeni Corolla ile birlikte yıllık 1,5 milyar dolar olan ihracatını 2,5 milyar dolara çıkaracak.

Toyota Türkiye Üst Yöneticisi Orhan Özer, yeni Corolla modelinin haziran ayı gibi üretime alınacağını belirterek, “İki yıldır üzerinde çalıştığımız yeni modelle üretim hızını artıracağız. 800 yeni istihdamla birlikte üretimde tam kapasiteye yakın bir noktaya ulaşacağız. 170 bin olan kapasiteyi iki vardiyalı sistemde 180 bin otomobile kadar çıkarabiliriz. İlk yıl üretim açısından çok hareketli olmayacak. Ancak ondan sonraki yıl, yeni modelle birlikte otomobil üretim sayımız 150 bini geçecek.” dedi. Toyota Türkiye fabrikası olarak 2 dakikada bir yeni otomobil ürettiklerini ifade eden Özer, yeni Corolla ile her 1,5 dakikada bir yeni bir otomobil üreteceklerini dile getirdi. İhracat artışının önemli bir kazanç sağlayacağını anlatan Özer, “Halihazırda 30 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yeni Corolla ile birlikte ihracat yapacağımız ülke sayısı 50’ye çıkacak. 2011 yılında 1,5 milyar dolarlık ihracat yaptık, yeni Corolla, ihracat rakamımızı 2,5 milyar dolara taşımamıza imkân sağlayacak. Bu da bizi ihracatçılar sıralamasında daha yukarılara çıkaracak. Üretim rakamlarımızı daha fazla artırmak için çabalıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de üretilecek Gaz’ın hedefinde Avrupa var

Rus ticari araç markası Gaz, Sakarya Söğütlü’de yeni montaj üretim tesisi açtı. 15 milyon Euro yatırımla kurulan tesiste firmaya ait GAZelle Business marka ticari araçlar bantlardan inecek.

Üretilecek araçlar iç pazarın yanı sıra bölge ülkelere de ihraç edilecek. Firma 5 ayrı model ve 9 değişik versiyonla otomotiv sektöründe yer alacak. Yatırımı gerçekleştiren Mersa Otomotiv’in Yönetim Kurulu Başkanı Adil Gören, Türkiye hafif ticari araç pazarının Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olduğunu belirterek “Sakarya’da öz sermayemizle montaj üretim hattını kurduk. Burada montajlanacak araçlar yurtiçi ve yurtdışı pazarlara Türkiye’den ulaştırılacak. Kuzey Afrika ve Avrupa’yı öncelikli pazarımız olarak görüyoruz. 2013 yılı için belirlenen satış hedefimiz iç pazar ve ihracat olarak toplam 2 bin 500 adet. Böylece yan sanayimiz ve istihdam başta olmak üzere ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlama amacındayız. Bunun yanında Rusya ile Türkiye arasında temeli dostluğa uzanan işbirliklerine bir yenisini eklemenin gururunu da yaşıyoruz.” dedi. Gaz Grup İcra Kurulu Başkanı Bo Inge Andersson, törende yaptığı konuşmada GAZelle modelinin 2010 yılında Avrupa’da tanıtımını gerçekleştirdiklerini ve geçen süre içinde Rusya’da 600 bin adet satış yaptıklarını söyledi. Rusya’da hafif ticari araç pazarının yüzde 50’sine sahip olduklarını, ayrıca Rusya Federasyonu’nda da yüzde 52 payla yine lider olduklarını vurgulayan Andersson, daha önce bir müddet yer aldıkları Türkiye pazarına geri döndüklerini ve buradaki fabrikada üretilen araçları yüzde 20 oranında Avrupa pazarına ihraç etmeyi planladıklarını kaydetti. Türkiye’nin geniş ve rekabetçi bir pazara sahip olması sebebiyle yatırım yaptıklarını vurgulayan Andersson, “Bu sebeple Türkiye’yi tercih ettik. Türkiye pazarına girmek oldukça kârlı. Burada başarılı olursak Avrupa’da her yere satış yapabiliriz. Uzun vadeli bir yatırım yapacağız ve başarılı olacağız. Buradaki fabrikada müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacağız.” dedi.

Yerli otomobil Etox ‘dizel sedanla’ geldi

Daha önce iki kapılı sportif “Zafer” modeli tanıtılan yerli otomobil Etox’un, dört kapılı ve dizel motora sahip versiyonu da ODTÜ işbirliğiyle tamamlandı. Alüminyum şasi kullanılan Etox’un elektrikli versiyonunun hazırlıklarının da son aşamada olduğu belirtildi.

Etox Yöneticisi Tuncay Çoban, 2007’de ürettikleri Etox Zafer’e 50’ye yakın sipariş aldıklarını ama o dönem euro5 motor bulamadıklarından siparişleri teslim edemediklerini söyledi. Yerli otomobil yapmak konusundaki kararlılıklarını sürdürdükrlerini dile getiren Çoban, ODTÜ ortaklığıyla 1.5 yıldır yeni bir model üzerine çalıştıklarını bildirdi.

Akademisyen, mühendis ve tasarımcıların da olduğu 50 kişilik ekiple 1.6 dizel motorlu 4 kapılı Etox modelini geliştirdiklerini söyleyen Çoban, “Bilim ve Sanayi Bakanımız Sayın Nihat Ergün’ün maddi manevi her türlü desteğini bekliyoruz” dedi.

Şirketin Satış ve Pazarlama Sorumlusu Melike Kocaman da Etox modellerinin Ar-Ge, tasarım ve üretimi için yaklaşık 3 milyon dolara yakın harcama yaptıklarını belirtti.

TURBO SİSTEMİ NEDİR, NASIL ÇALIŞIR?

Son yıllarda otomobil üreticileri, vergi avantajları ve yakıt ekonomisi sağlamak için düşük hacimli motorlardan daha yüksek güç elde yolunu seçti. Firmalar bunu gerçekleştirmek için ise turbo sistemi kullanmayı tercih ediyor.

Üreticilerin küçük hacimli dizel motorlarda uzun yıllardır kullandıkları bu sistem bu yıl 1.0 litre ve altındaki benzinli motorlarda da tercih edilmeye başladı. Turbo sistemi 1.500 - 1.750 devir aralığında devreye girerek motorun performansını gözle görülür bir artış sağlar.

Turbo, herkesin bildiği gibi aşırı besleme sistemlerinden biridir. Bu motorun silindirlerine daha fazla hava ve yakıt karışımı ile daha yüksek güç sağlamaya yarar. Gerek küçük halk sınıfı otomobilde kullanılan küçük boyutlu turbo olsun, gerekse büyük iş makinelerinde kullanılan büyük ebatlardaki turbo olsun çalışma prensibi hepsinde aynıdır. Genel olarak Turbo besleme sistemi 0.2 bar'dan 2.0 bar'a kadar basınç üretebilmekte ve motor gücünde yüzde 50'lere varan bir artış sağlanmasına yardımcı olur.

Turbo aldığı havayı, basıncını ve hızını artırarak yanma odasına göndermeye yardımcı olur. Bu işlemi yaparken de egzoz gazlarından yararlanır. Egzozun gazının döndürdüğü türbinler sayesinde yüksek devirlere ulaşır. Yaklaşık olarak bir turbonun dönüş devir hızı ortalama 150 bin rpm civarındadır.

Bu kadar yüksek devirlere ulaşabilen turbo sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için en önemli etkenlerden biri yağlama ve hava sisteminin kusurluk bir şekilde çalışmasıdır. Bunun gerçekleşmesi için de otomobil kullanıcılarına büyük iş düşüyor. Aksi taktirde performans ve ekonomi sağlayan bu sistem büyük masraflara yol açabilir.

TURBONUN ÖMRÜ NASIL UZATABİLİRSİNİZ?

Aracınızın turbosunun ömrünü uzatmak için şu kurallara dikkat etmek gerekiyor:

Öncelikle motor yağı, yağ filtresi ve hava filtresinin düzenli bir şekilde değiştirmelisiniz. Motor yağı eksildikçe tamamlayın. Yağ değiştirme süresini kesinlikle geçirmeyin. Yağ içinde olabilecek çapaklar ve hava filtresinden sızabilecekler toz parçacıkları turboya zarar verebilir.

Yağlamanın sağlanması için motor yağının yeterli ısıya ulaşması gerekir. Özellikle kış aylarında katılaşan motor yağı yeterli yağlama sağlayamaz. Bu sebeple motor soğukken hemen hareket etmeyin, rölantide bir süre ısıttıktan sonra hareket edin.

Rölantide ısınmasını beklemek istemiyorsanız aracınızı düşük devirlerde kullanın, kesinlikle yüksek devirlere çıkmayın.

Otomobili çok sert kullanan, sık sık ani yüklenmelerle yüksek devirlere çıkan biriyseniz bu durum motorunuzun ve turbonun ömrü başta olmak üzere mekanik aksamın tamamının ömrünü olumsuz etkileyen bir durumdur.

Mümkün olduğu kadar kaliteli yakıt veya yakıt katkısı kullanın. Aksi halde belli bir süre sonra turbo sisteminizin içinde kurumlanma olabilir.

Otomobilinizin hava filtresini önerilen periyotlarda değiştirin ve kesinlikle basınçlı hava tutarak temizlemeyin.

Turbonuzda intercooler (soğutma sistemi) bulunmuyorsa şehirlerarası yollarda uzun süre tam gaz gitmeyin, ara sıra ayağınızı gazdan çekin.

Gaza bastığınız zaman aracınızın turbo sisteminden ses geliyorsa türbinlerdeki balans bozulmuş ya da turbonuz ömrünü tamamlamış olabilir. Bu durumda servisinize danışmanızda fayda var.

Bu araçlarda motoru stop etseniz de turbo sistemi belli bir süre daha dönmeye devam eder. Bu durumda motor durdurulduğunda yağlama da durur ve erken aşınmaya yol açar. Bunun önüne geçmek için önce bir süre rölantide beklenmesi ve ara gazı verilmemesi gerekir.

Bir çok kişiye göre gereksiz olsa da "Uzun yola gitmedim rölantide çalıştırmaya gerek yok" düşüncesi yanlıştır. Turbonuz çok kısa bir yola gitseniz bile mutlaka devreye girecektir.

Hyundai ve Karsan'dan yeni tacari

Otomotiv üreticileri Karsan ile Güney Koreli Hyundai Motor Company (HMC), ortak yeni hafif ticari araç projesi kapsamında, 7 yılda 200,000 adet aracın üretimi için toplam 260 milyon dolar yatırım yapacak.

Karsan ve Hyundai arasında 2011 yılı Haziran ayında imzalanan 'Çerçeve Anlaşması'nın devamı niteliğindeki anlaşma bugün imzalandı. Anlaşmaya göre, HMC tarafından yeni geliştirilen 3-6 ton arasında (Gross Vehicle Weight) azami yüklü ağırlığa sahip panel van, hafif kamyon ve minibüs versiyonları bulunan hafif ticari araç serisinin üretim başlangıç tarihi 2014 yıl sonu olarak belirlendi.

Karsan'ın Akçalar fabrikasında gerçekleştirilecek proje kapsamında 2013-2014 yıllarında, fabrika ve ürün için Karsan 60 milyon dolar, üretim hattı için Hyundai ise 200 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirecek.

Yeni modelden, ilk 7 yılda toplam 200,000 adedin üzerinde üretim gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Yeni ürün grubu HMC'nin Kore'deki üretim tesisi dışında sadece Karsan'da üretilecek ve Karsan iç pazarın yanı sıra Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Bağımsız Devletler Bölgesi'ndeki (CIS) Kafkas ülkeleri için münhasır üretici konumunda olacak.

Anlaşmanın imza töreninde konuşan Karsan CEO'su Murat Selek, "Üretimi Akçalar fabrikamızda yapacağız. Kapasitemiz projenin ilk yılları için yeterli. Yıllık üretim adetleri 50,000 adetlere ulaşınca kapasite artışı gündeme gelecek. İstihdam da artışı da olacak" dedi.

Üretimin en az yüzde 85'ini Avrupa başta olmak üzere ihracat pazarlarına yönelik yapacaklarını söyleyen Selek, üretim sürecinde hem Türkiye hem de Güney Kore'den hammadde tedariki imkanlarını kullanacaklarını ve rekabetçi olmayı amaçladıklarını söyledi.

Hyundai Motor Company Ticari Araç İhracatından Sorumlu Başkan Yardımcısı Young Hoon Jung da, Karsan'la Avrupa, Afrika ve Ortadoğu pazarlarına açılmayı hedeflediklerini söyledi.

Jung, "Tahminlerimize göre başlangıç aşamasında yüzde 20 yerli girdi kullanarak bu projeyi gerçekleştireceğiz. Projenin devamında Türkiye'den girdi kullanımını artırmayı düşünüyoruz" dedi.

Türkiye'nin ilk hidrojen dolum istasyonu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadir Topbaş, Türkiye'de ilk defa sadece otomobillere değil, deniz araçlarına da dolum yapabilecek hidrojen dolum tesisinin açılışında, ''10 liraya 120-130 kilometre gidebiliyorsunuz. Hem maliyeti düşük hem de çevreye saygılı'' dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve UNIDO-ICHET işbirliğiyle hizmete açılan Türkiye'nin ilk hidrojen dolum istasyonunda ilk resmi dolum Hyundai ix35 Fuel Cell ile gerçekleştirildi. Hyundai ix35 Fuel Cell Türkiye'de yollara çıkan ilk hidrojenli araç oldu.

Türkiye'nin ilk hidrojen dolum istasyonunun açılış töreninde konuşan Topbaş, hidrojen dolum tesisinin geleceğin yakıtı olarak düşünüldüğünü belirterek, bu törende tarihe tanıklık ettiklerini kaydetti.

Topbaş, dünyada ciddi anlamda çevre kirliliğinden bahsedildiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Yakın gelecekte dünya nüfusunun 60-70'leri şehirlerde yaşayacak değerlendirmesi yapılmaktadır. Şehirler çevreyi kirletmektedir. Bu sorunu çözebilecek ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünyayı bırakacak olana yine şehirler ve yerel yönetimlerdir. Fosil yakıttan kurtulma çalışmaları içindeyiz. Tabii bu ciddi teknojik araştırma isteyen bir süreç. Bilginin çokça paylaşıldığı ve çözüm yolları arandığı bir dönemde yaşamaktayız. Böyle bir süreçte, Türkiye'de ilk defa sadece otomobillere değil deniz araçlarına da dolum yapabilecek hidrojen dolum tesisinin Haliç sahilindeki açılışından dolayı dünyada ilkler arasında zikredileceğiz. Sudan enerji elde etmek olayını burada konuşuyoruz.

Yıldız Teknik Üniversitesi'nin hem güneş hem de hidrojen enerjileriyle çalışan bir teknesinin bulunduğunu anlatan Topbaş, ''Çevreye olan saygımızın bir nişanesi olarak bu dolum tesisinin devreye girmesi çok anlam taşıyor. İnşallah hidrojen enerjili araç üretimi giderek artacak, biz de hidrojen dolum tesisini giderek arttıracağız. 10 lira gibi bir rakamla 120-130 kilometre gidebiliyorsunuz. Hem maliyeti düşük hem de çevreye saygılı. Bu tesis, günlük 25 araçlık bir yakıt üretiyor. Dünyaya örnek teşkil edecek. Bu adeta tekerleğin icadı gibi bir olay'' diye konuştu.

Yeni Golf Bluemotion ile tüketim 3.2 lt/100 km!

W’nin efsane haline gelmiş modeli Golf yenilendi ve son neslinde de büyük ses getirdi. Tasarım açısından büyük yenilikler barındırmasa da teknik anlamdaki iyileştirmeleri Golf’ü sınıfının en iyi otomobillerinden biri yapıyor hatta bazıları için en iyisi!

Yeni nesilde de Bluemotion çalışmaları yapan VW tüketim değerlerini düşürmek için çok çaba sarf etmiş ve ortaya çıkan sonuç etkileyici. 3.2 lt/100 km yakıtla yetinen 1.6 TDI dizel motorlu Golf Bluemotion 109 hp gücünde ve 250 Nm tork değerine sahip. 0.27 Cd rüzgar direnç katsayısına sahip modelde aerodinamik bir body kit, alçaltılmış süspansiyon, daha uzun vites oranlı 5 kademeli şanzıman ve özel lastikler var.

4.8 milyon KGS'li için son 1.5 ay

Köprü ve otoyollarda kartla geçişi sağlayan Kartlı Geçiş Sistemi (KGS), 1 Ocak 2013 itibarıyla devre dışı kalacak.

PTT Genel Müdürü Osman Tural, yaptığı açıklamada, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı koordinatörlüğünde, Karayolları Genel Müdürlüğü ile yaptıkları anlaşma kapsamında 17 Eylül itibarıyla uygulamaya konan HGS'nin, KGS'nin yerini almak üzere dizayn edildiğini söyledi.

KGS'nin 1 Ocak 2013 itibarıyla yok olacağını kaydeden Tural, tüm PTT merkez ve şubelerinde HGS etiketi satışı yaptıklarını, ayrıca satış için otoyol ve köprülerde yeni PTT şubeleri açtıklarını bildirdi.

Tural, KGS kartı sahiplerinin, hizmetlerden yararlanabilmesi için kartlarını HGS etiketi ile değiştirmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Son dakikayı bekleme hastalığımız var. Ne yazık ki etiket satışları istediğimiz rakamlara ulaşmadı. Yaklaşık 200 bine yakın HGS ile ilgili etiket sattık. Yıl sonuna kadar değiştirilmesi gereken etiket sayısı asgari 5 milyon civarında. Diğer kart sahipleri yıl sonuna kadar değişim yapacak. Müşterilerimiz biran evvel alsınlar ki, yılın sonuna doğru yoğunluk nedeniyle zorlanmasınlar veya satışlarda sıkıntı yaşamayalım.''

AKARYAKIT İSTASYONLARINDA HGS SATIŞI
KGS kartı olanların 5 liraya HGS etiketi alarak bakiyesini etikete taşıyabildiğini ifade eden Tural, HGS satışı için petrol istasyonlarıyla anlaşmak üzere olduklarına işaret etti.

Tural, istasyonların yazılımlarını tamamlar tamamlamaz satış ve dolum yapabileceğini, bankaların da bu konudaki yazılım çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, ''Bu işi yapacak kurum ve kuruluşların ilave ücret koyma hakkı olacak. Onların kendi bileceği bir şey'' dedi.

'AMAÇ KUYRAKLARI ENGELLEMEK'
KGS'den dolayı oluşan kuyrukları ve zaman kaybını HGS ile engellemeyi amaçladıklarını vurgulayan Tural, ''Hem de daha ucuz bir sistem ortaya koyduk. OGS almak isterseniz asgari olarak cihaz için 50-60 lira ödemeniz gerekiyor. Cihazın ömrü de yaklaşık 3 yıl. Etiket için ödemeniz gereken fiyat 5 lira, ömrü de 8 yıl. Dolayısıyla aynı işlevselliği gören çok daha ucuz bir ürün'' diye konuştu.

KGS'nin sona ermesiyle bu gişelerdeki bariyerlerin kalkacağını belirten Tural, otoyol ve köprü giriş-çıkışlarında bulunan beton yapıların da kaldırılması ile ilgili fizibilite çalışması yaptıklarını söyledi.

Bu alanda dünyada ''open road'' adıyla bir sistem olduğunu ancak karayolları sistemindeki araç tespiti ve sınıflandırma farkı nedeniyle ayrı bir çalışma yapmak durumunda kaldıklarını ifade eden Osman Tural, ''Köprülerden başlamak suretiyle, yazılım ve donanım çalışmamız başarılı olursa, beton yapıları da kaldırmak hedefimiz arasında. Büyük ihtimalle 2013 içerisinde belli yerlerde bunun uygulamasına geçebiliriz'' şeklinde konuştu.

Yeni Symbol dünyaya İstanbul'da tanıtıldı

Uzun yıllar Türkiye'nin en çok satılan otomobil modellerinden biri olan Yeni Renault Symbol ve yüzü yenilenen Flueence'nin dünya promieri İstanbul Auto Show'da yapıldı. Clio 4'ün Renualt'un Bursa fabrikalarında üretilme kararının ardından artık Romanya'da üretilecek olan Yeni Symbol markanın yeni kimliğini taşıyor. Otomobilin ön yüzü daha büyük logo, geniş siyah krom ızgara ile birlikte Yeni Clio, yan ve arka tasarımda ise daha çok Dacia Logan'ın çizgilerini Yeni Symbol'de artan iç hacim ve arka koltuklarda daha fazla diz mesafesiyle artık 5 yetişkin daha rahat bir şekilde yolculuk yapabilecek. İç mekan bazı tasarım farklılıklarıyla birlikte Clio 4'ü andıran Yeni Symbol daha kapsamlı bir donanım paketiyle birlikte geliyor. Aracın üst donanım seviyelerinde yine ilk olarak Clio 4'te karşımıza çıkan dokunmatik Renault Media Nav multimedia navigasyon sistemi geliyor. Bununla birlikte USB ve Bluetooth bağlantısı sayesinde araç kullanırken güvenli telefon görüşmesi ve müzik keyfi imkanı tanıyor. Otomobilde ayrıca hız sabitleme sistemi de mevcut. Yeni Symbolda TCe 90 benzinli, dCi 75 ve dCi90 dizel üniteler görev yapacak. Benzinli motor 90 beygirlik motor gücüyle birlikte fabrika verisi olarak 5,3 litrelik karma bir tüketim değeri sunarken çevreye 122 gr/km karbon salıyor. Dizel motorlarda ise yakıt tüketiminde 3,9 litre değerlerini görürken, karbon salım değerleri ise 103 grama kadar düşüyor. Yeni Renault Symbol, Türkiye'de 2013 yılının başlarında satışa çıkacak.

Ford'dan Gölcük'ü büyütecek karar

Ford Avrupa'dan yapılan açıklamada, İngiltere'nin Southampton ve Dagenham kentlerindeki Ford tesislerinin gelecek yıl kapatılacağı belirtildi.
Southampton fabrikasındaki Transit modeli ticari araç üretimini bundan böyle Ford Otosan'ın Kocaeli Gölcük'teki fabrikasının devralacağı belirtilen açıklamada, bu kararla Gölcük'ün Ford'un ticari araçlarda ana üretim merkezi haline geleceği İngiltere'deki tesislerin motor üretimi ve geliştirilmesine yoğunlaşacağı kaydedildi.
1972 yılından beri Ford'un Transit modelinin üretildiği Southampton'ın gelecek yaz kapatılmasıyla 500'ün üzerinde çalışan işsiz kalacak. Yedek parça üreten Dagenham tesisinin de kapanmasıyla bu rakamın bin 500'ü bulacağı belirtiliyor.
Kapatılması kararlaştırılan Southampton fabrikasında yılda 28 bin araç üretiliyordu. Gölcük'teki fabrikada bu rakam ise yaklaşık 80 bin.
Ford, dün de Belçika'nın Genk kentinde, 4 bin 300 işçinin çalıştığı fabrikayı kapatma ve buradaki Mondeo, S-Max and Galaxy modellerinin üretimini İspanya'ya kaydırma kararı almıştı.
Ford, kriz nedeniyle daralan Avrupa pazarında yeniden yapılanarak yılda 450 - 500 milyon dolar tasarruf hedefliyor.

Citroen C-Elysee

Citroen’in gelecek haftadan itibaren dünyada ilk kez Türkiye'de satışa sunacağı yeni B segmenti sedan otomobili C-Elysee, platform kardeşi Peugeot 301 ile aynı fiyattan, yani 29 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla pazara çıkacak. B platformunda bir otomobil olmasına rağmen isminde bir üst segmenti temsil eden 'C' bulunan yeni Citroen’in neden böyle bir isim seçtiği aslında otomobilin içine girer girmez anlaşılıyor.

4 metre 43 cm uzunluğunda, 1.75 m genişliğinde ve 1.47 m yüksekliğinde olan Citroen C-Elysee geniş bir iç hacme sahip ve 2.65 metrelik dingil mesafesi ile ferah bir oturma alanı sağlıyor. Boyutları böyle olunca da Fransızca'da ‘ferah yer’, mitolojide ise cennet anlamına gelen Elysee'nin neden C ile birleşerek, B segmenti bir otomobilin ismini meydana getirdiğini anlamak kolaylaşıyor.

Aileleri hedefleyen Citroen Türkiye’de satılacak olan tüm versiyonlarında ESP, ABS, EBD (Elektronik Fren Güç Dağılımı) ve EBA’yı (Acil Fren Destek Sistemi) standart olarak sunuyor. PSA'nın Avrupa'daki krizin biteceği tarih olarak öngörülen 2015 yılına kadar, Rusya, Türkiye, Çin gibi yükselen pazarlarda kârlı işler yapma operasyonunun ön önemli parçası olan yeni Citroen C-Elysee tüm dünyadaki toplam satışının yüzde 10'unu yani yılda yaklaşın 10 bin adetlik satışını Türkiye'de gerçekleştirecek.

ÜÇ FARKLIMOTOR SEÇENEĞİ

Yeni C-Elysee'de ikisi benzinli biri de dizel olmak üzere üç farklı motor seçeneği bulunacak. Başlangıç seviyesinde yeni 3 silindirli 72 beygirlik 1.2 VTi motor sunulacak. Bu motor manuel ya da otomatikleştirilmiş 5 vitesli BMP şanzımanla satın alınabilecek. 115 beygirlik 1.6 VTi ise manuel ya da 4 ileri tam otomatik BVA şanzımanla tercih edilebilecek. Markanın dizel motoru ise ortalama tüketimi 100 km'de 4.1 litre olan 92 beygirlik 1.6 litre Hdi olacak.

Toyota Corolla yeniden Adapazarı'nda

Toyota, Paris Otomobil Fuarı'nda Adapazarı fabrikasında üretilecek C segmentindeki sedan modelin ismini ''Corolla'' olarak açıkladı.

Corolla'nın 11'nci jenerasyonu 150 milyon avro yatırımla 2013 yılının ikinci yarısından itibaren Adapazarı'nda üretilecek.

Toyota, Adapazarı fabrikasında üretilecek C segmentindeki sedan modelin ismini Paris Motor Show'da ''Corolla'' olarak açıkladı. Toyota Corolla, 1994-2006 yılları arasında da Adapazarı fabrikasında üretilmişti.

Yeni Auris ve Yeni Auris Touring Sports ilk kez sergileniyor
Toyota Yeni Auris ve Yeni Auris Touring Sports Paris'te ilk kez sergilendi.

Toyota, C- hatchback modeli Auris'in Avrupa için tasarlanan yeni neslini ilk kez Paris Motor Show'da otomobil meraklılarının beğenisine sundu.

Dışarıdan ve içeriden tamamen yeniden tasarlanan yeni nesil Auris'te sunulan benzinli, dizel ve elektrikli hibrit motor seçenekleri ile Toyota, C segmentinde üç motor teknolojisi seçeneği sunan tek marka oldu.

Yenilenen Verso'nun dünya lansmanı Paris'te
Kapsamlı bir değişimden geçerek yeni Auris ve Auris Touring Sports'dan izlenimlere sahip olan Yenilenen Verso, Toyota'nın ''Keen Look-Keskin bakış'' ve ''Under Priority-Öncelikli'' yeni tasarım anlayışını yansıtıyor.

Toyota Türkiye Adapazarı fabrikasında üretilecek olan yenilenen Verso, geliştirilmiş geniş iç hacmi ile aile otomobili kimliğini vurguluyor.

C segmentindeki Toyota ürün atağının bir parçası olarak Paris Motor Show'da ilk defa sahneye çıkan yenilenen Verso'da çok yönlülük, genişlik ve pratik kullanım detayları düşünülerek 300'den fazla parça değiştirildi.

Yeni Verso'nun yaratıcısı Türk mühendis
Paris Otomobil Fuarı'na katılanlar arasında Yeni Verso'nun yaratıcısı Türk Mühendis Mehmet Kılıç da yer aldı.

Toyota'nın Adapazarı fabrikasından 30 kişilik bir Türk ekibinin de bulunduğu toplam 150 kişilik bir kadronun başında bulunan Mehmet Kılıç tarafından ortaya çıkarılan Yeni Verso 26 ayda tamamlandı.

Toyota'nın Türk Mühendisi Mehmet Kılıç, Toyota'nın önümüzdeki 24 ay içinde 20 yeni ürün projesi geliştireceğini de söyledi.

Toyota'daki kariyerinin büyük kısmını Araştırma-Geliştirme Departmanı içerisinde mevcut olan Prototip bölümünde, parça/ araç uzmanı olarak sürdürdükten sonra, 2008 yılı sonu itibari ile, TME R&D Prototip bölümünün ilk lokal müdürlüğüne atandı.

2010 yılı sonunda, Avrupa'da tasarlanıp, geliştirilmek üzere onay almış 2013 Verso modelinin ''Assistant Chief Engineer- Baş Mühendis Yardımcısı'' pozisyonuna tayin edildi.

Mehmet Kılıç, Toyota organizasyonu içerisinde bu göreve tayin edilen ''Japon olmayan, Avrupalı ve Türk'' ilk kişi unvanına sahip bulunuyor. Kılıç, bu görevini yaklaşık 2 yıldır, Brüksel'de bulunan Toyota Motor Europe Araştırma-Geliştirme merkezinde sürdürüyor.

Yeni Auris 2013

Kendi sınıfında Golf, Focus, Megane, Astra, i30 gibi bir çok kuvvetli rakibi bulunan yeni Auris önümüzdeki ay Paris Motor Show'da boy gösterecek, 2013'ün ilk aylarından itibaren de Avrupa'nın bazı ülkelerinde yollara çıkacak.

  YENİ DİZEL MOTORLAR ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA

Selefinden yaklaşık 40 kilogram daha hafif olan yeni modelde Toyota'da halen kullanılan 1.33 ve 1.6 litre benzinli ile 1.4 dizel motorun güncellenerek biraz daha iyileştirilmiş versiyonları görev yapacak. BMW'nin dizel motorlarını ise önümüzdeki yıllarda Yeni Auris'te görebileceğiz.

  DAHA UZUN, DAHA ALÇAK VE DAHA HAFİF

4.275 metre uzunluğa, 1.760 metre genişliğe ve 1.460 metre yüksekliğe sahip olan yeni model, halen yollarda gördüğümüz güncel modelden 30 mm. daha uzun, 55 mm. daha alçak. Bu değerlerle yeni Auris artık sınıfında en az yüksekliğe sahip otomobil olacak. Aynı zamanda 2.60 metre dingil aralığı ile daha ferah bir oturma alanı vaat eden araç 360 litre bagaj hacmi sunuyor. Aracın üst kısmında kullanılan çelik kafes sayesinde gövde mukavemeti yüzde 10 oranında artarken ağırlığı ise 40 kilogram azaltıldı. Yeni Auris 55 mm. alçaltılan yüksekliği ve yeni aerodinamik tasarımı sayesinde ise sınıfının en iyisi olan 0,28 Cd sürtünme değerini yakaladı. Otomobilin yerçekimi ağırlık merkezinin alçalması ve eski modellerde bulunan burulma kirişli arka akslar yerine çift salıncaklı süspansiyon sistemi kullanılması sayesinde ise Yeni Auris'in yol tutuşu iyileştirildi, daha konforlu hale getirildi.

  TASARIMI DİKKAT ÇEKİYOR

Ön yüzü daha çekici hale getirilen Yeni Auris, ince burun yapısı, LED gündüz farlarına sahip mercekli far grubu, yeniden tasarlanan tamponlar ile daha dikkat çekici bir tasarıma kavuşmuş. Otomobilin yanında ise farların bitiminden başlayıp keskin hatlara sahip yeni stop lambalarının kenarında biten yan stil çizgisi ile Auris dinamik bir görüntüye kavuşmuş. C sütununa uygulanan kelebek cam ile de yüksekliği azalan otomobilin içinin daha aydınlık olması hedeflenmiş. Otomobilin arka tasarımında ise, yeni stop lamba tasarımıı, geniş bir bagaj kapağı ve yine yeni tasarım arka tampon yapısı selefine göre hoş bir görüntüye sahip.

  KOKPİT ÇOK FAZLA YARİS!

Kokpiti tamamen yenilenen Yeni Auris, kullanıcısına daha geniş bir Yaris'in içinde bulunduğu izlenimi veren bir stile sahip. Aracın içinde en çok dikkat çeken noktalardan biri konumu daha alçağa alanan vites kolu. Ön göğüste ses sisteminin üzerinde bulunan hava kanallarının yanına konumlandırılan dijital saat ile de adeta eskiye bir atıfta bulunuluyor.

Çankırı'ya lastik yatırımı Sumitomo

Abdülkadir Özcan AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özcan, Japon Sumitomo Rubber ile Çankırı'da 516 milyon dolarla gerçekleştirecekleri fabrika yatırımı ile 2 bin kişiye istihdam sağlanmasının öngörüldüğünü söyledi.

Abdülkadir Özcan ile Japon lastik üreticisi Sumitomo Rubber'in yapacağı ortak yatırımla ilgili Ankara'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Özcan "AKO group ve Sumitomo'nun Çankırı'da 516 milyon dolarla gerçekleştireceği fabrika yatırımında 2 bin kişinin istihdam edilmesi öngörülmektedir. Fabrikanın en geç iki yıl içinde üretime geçmesini planlamaktayız" dedi. Tesisin 2019 yılı sonuna dek günde 30 bin lastik kapasiteye ulaşması planlanıyor.

 Sumitomo Rubber CEO'su Ikuji Ikeda ise "Bu yatırıma ek olarak Türkiye'de Japon otomobil üreticilerinin üretim faaliyetlerini artırmasını, ayrıca pazarda hem orijinal hem de yedek lastik satışlarında önemli düzeyde artış olmasını bekliyoruz. Bu anlamda Türkiye artık bizim için stratejik bir üstür" dedi.

Ford Otosan 16 ayda 15 yeni model çıkaracak

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “2014'ün Şubat ayına kadar 15 yeni model çıkarmış olacağız. Bu kadar kısa sürede bu kadar yeni modelin piyasaya girmesi bizim sektörde bir rekor” dedi. Bayi ziyareti için Erzurum'a gelen Yenigün, Cindilli Otomotiv'de düzenlediği basın toplantısında, Ford Otosan'ın 100'ü aşkın satış ve yaklaşık 150 servis noktasında hizmet verdiğini söyledi. Bayileri gezme amaçlarının “onlara iyi işler ve bol kazanç dilemek, ortamı görmek” olduğunu belirten Yenigün, “Bayi sahiplerimizden de birincilik sözü alıyoruz. Gittiğim her yerde bayilerimiz bu sözü veriyor. 10 yıldır Türkiye'de piyasa birincisiyiz. 11'inci yılda da bu devam edecek.

Yeni ürünlerimizle de bunu pekiştirmeyi planlıyoruz” dedi. Yenigün, 2013 yılının Ocak ayında piyasaya yeni bir kamyon modeli çıkaracaklarını ifade ederek, Ağustos ayında yurt dışında kamyon yarışması yapan yılın kamyonunu seçen bir organizasyonda Ford kamyonun üçüncü olduğunu, kamyonla ilgili esas projelerinin 2017 yılı için planlandığını söyledi. Yenigün, 2013'te yeni ürünler piyasaya süreceklerini belirterek, şunları kaydetti: “Almanya'da tanıtımı yapılan Ford Transit'in daha büyük versiyonunu önümüzdeki yılın son çeyreğinde piyasaya süreceğiz. Kuga, Fiesta, Connect yenileniyor. Dolayısıyla 5-6 yeni ürünümüz var.

Yılın sonuna doğru büyük arabamız çıkacak. 2014'te de Connect'ten daha küçük bir ticari marka çıkaracağız. O aracı da çıkardığımız zaman otomobillerle birlikte 2014'ün Şubat ayına kadar 15 yeni model çıkarmış olacağız. Bu kadar kısa sürede bu kadar yeni modelin piyasaya girmesi bizim sektörde bir rekor.” Hükümetin Cumhuriyetin 100. yıl vizyonu kapsamında kendilerine de görev düştüğünü ifade eden Yenigün, “Bu ölçekte hem üretim hem ihracat anlamında sayılar çok yüksek. Önümüzde de 10 yıl kaldı. Bu 10 yılda da Otosan olarak çok plan, program yapıyoruz. Yeni fabrikamızın temelini attık. 2014 yılında çalışmaya başlayacak” diye konuştu. Yenigün, Türkiye'de otomotiv pazarının 2012 yılının 8 ayında ekonomide alınan önlemlerin, ÖTV oranındaki artış ve ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlama sonucunda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 daraldığını belirterek,

Ford Otosan olarak 8 aylık dönemi yüzde 13,8'lik pazar payı ile lider kapattıklarını sözlerine ekledi. Cindilli Otomotiv'in sahibi Muammer Cindilli toplantının sonunda Yenigün'e tablo hediye etti. Yenigün de el yapımı bir minibüs maketini Cindilli'ye armağan etti. Yenigün daha sonra Cindilli Otomotiv'i gezerek çalışanlarla görüştü.

Kelepir CLS

Mercedes-Benz’in sınıf yaratan modeli CLS, 6 ve 8 silindirli seçeneklerinden sonra, ilk bir 4 silindirli motorla satışa sunularak, daha makul bir fiyat etiketi sunmaya başladı.
Ekonomi ve çevre bilinci önem kazandıkça markalar da yeni tarzlara yöneliyorlar. Örneğin lüks ve büyük otomobillerde 4 silindirli motorları kullanmak gibi. Mercedes-Benz de bu tarzı benimseyen üreticilerden biri ve lüks coupe sedanı CLS'de 2143 cc'lik 4 silindirli dizelini göreve çağırıyor. Markanın C Serisi'nden büyük SUV'u M Serisi'ne kadar pek çok modelinde karşımıza çıkan 204 HP gücündeki dizel şimdi de CLS'de tercih edilebiliyor. 1600 devirden itibaren 500 Nm maksimum tork üreten 4 silindirli dizel 7 kademeli otomatik şanzımanlı kombine edilirken, güç arka tekerleklere iletiliyor.



Sport donanım paketiyle ithal edilen CLS 250 CDI için 305.800 TL'lik başlangıç fiyatı belirlenirken, bu değer, CLS 350 CDI 4MATIC'ten 58.800 TL daha az. 0-100 km/s hızlanmasını 7.5 saniyede tamamlayarak 242 km/s maksimum hıza ulaşan CLS 250 CDI'ın ortalama yakıt tüketimi ise 5.1 lt/100 km. 4940 mm'lik uzunluğuyla platformunu kullandığı E Serisi ile Mercedes-Benz'in amiral gemisi S Serisi arasında yer alan CLS'nin standart donanım listesi bir hayli kabarıkken, havalı süspansiyon, tam LED farlar, adaptif hız sabitleyici, gece görüş sistemi, aktif park asistanı, geri görüş kamerası, televizyon ve DVD destekli navigasyon sistemi, anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi, AMG spor paketi gibi donanımlar opsiyonel olarak sunuluyor.

Freelander'a İkinci Makyaj

Land Rover’ın en kompakt modeli olan Freelander, 2010 yılındaki mikro makyajın sonrasında, bu kez kayda değer bir değişikliğe uğrarken, yeniliklerde amaçlanan şey daha fazla premium algısı.
İngiliz arazi aracı üreticisi Land Rover, lüks markası Range Rover'dan sonra sırayı kendine verdi. Önce Evoque ve son olarak da yeni Range Rover ile lüks düşkünlerini mutlu eden İngilizler, göreceli de olsa daha ekonomik ama aynı zamanda da prestijli bir alternatif isteyenler için en kompakt modeli olan Freelande2'yi modernleştirdi.
Yapılan görsel değişiklikler kendini LED'lerin eklendiği far ve stop grubunda gösterirken, ön ızgara ve tamponlarda da küçük ancak belirgin değişiklikler yapılmış. Seçenekler arasına eklenen yeni yeşil, mavi ve füme karoser renklerinin yanında kabinde de bir takım yenilikler göze çarpıyor. Yenilenen gösterge tablosunda artık yüksek çözünürlüklü bir ekrana da yer verilirken, ön konsolun tepesindeki 7 inçlik dokunmatik bilgi eğlence sistemi de yeni. Kokpitte analog saat ve yeni kumanda elemanları da fark edilirken, orta konsolda artık elektrikli bir park frenine ve düğmelerle kumanda edilen Terrain Response sistemi yer verilmesiyle daha geniş bir kullanım alanı yaratılmış. Sonbaharda satışa sunulacak olan makyajlı Freelander2'de 2.2 lt'lik dizeller ve 2.0 lt'lik benzinli turbo motor kullanılmaya devam ediliyor.

17.09.2012 HGS Başlıyor...

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Hızlı Geçiş Sistemi'nin (HGS) 17 Eylül'de ülke genelinde kullanılacağını, 2013 yılı başına kadar Kartlı Geçiş Sistemi'nin yerini almasını amaçladıklarını açıkladı.

İstanbul başta olmak üzere otoyol ve köprü geçişlerinde trafiğin akışını yavaşlatan Kartlı Geçiş Sistemi (KGS) tamamen bitecek.

8 milyon KGS kartının yerini Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) kartları alacak.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, KGS’nin yerine Hızlı Geçiş Sistemi'nin geleceğini açıkladı.

Bakan Yıldırım, HGS'nin 17 Eylül'de ülke genelinde kullanılacağını, 2013 yılı başına kadar KGS'nin yerini almasını amaçladıklarını ifade etti.

KGS'DEN YÜZDE 20 DAHA UCUZ
Yıldırım, HGS'nin yapışkan tipi etiketinin 5 lira olduğunu, kart tipi etiketin ise 15 liradan satışa sunulacağını belirterek, KGS'den yüzde 20 daha ucuz geçiş imkanı sağlayacağını ifade etti.

Bakan Yıldırım, PTT kart sahiplerinin HGS'nin yapışkan tipi etiketini ücretsiz alacağını da sözlerine ekledi.

HGS ile trafikteki yoğunluğun azalacağını belirten Karayolları Genel Müdürü Cahit Turan, ''Amacımız vatandaşlarımıza daha rahat ve ekonomik bir ulaşım sağlamak'' diye konuştu.

HGS'nin, vatandaşın fiyatının yüksek olması nedeniyle fazla ilgi göstermediği Otomatik Geçiş Sistemi'ne de rakip olması bekleniyor.

Ehliyet ve ruhsatlar değişiyor

Sahtecilik ve dolandırıcılıkla mücadelenin kapsamını genişleten ekonomi yönetimi ehliyet ve ruhsatları değiştiriyor.

Önümüzdeki yıldan itibaren öncelikli olarak ehliyetler banka kartları gibi plastik malzemeden üretilecek. Ebatları ve içeriğine yönelik çalışmalar devam ederken basımın pasaportta olduğu gibi tek bir merkez üzerinden yapılması üzerinde duruyor.

Zaman'ın haberine göre, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü ile emniyetin ortaklaşa yürüttüğü projenin tamamlanması ile birlikte sürücü belgesi ve araç tescil belgelerinin yıpranma, bozulma ve sahteciliğe karşı polikarbonat malzemeden üretimi yapılacak. Belgelerin kâğıt yerine plastikten yapılmasının ardından yıpranma sebebiyle bozulmanın önüne geçilmiş olacak.

2013 yılında ilk etabının tamamlanması öngörülen çalışmalar hakkında bilgi veren emniyet kaynakları, ehliyetin plastik olarak üretimi konusunda süreçte önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirterek, "Hem ehliyet hem de ruhsatta kâğıt dönemini kapatmak için görüşmeler yürütülüyor. Bunlar kâğıt değil de banka kartı gibi plastik malzemeden yapılacak. Basımı da tek merkezden yapılacağı için hem vatandaş hem de memurların iş yükü hafifleyecek. Onayı yine emniyet yapacak." dedi. Edinilen bilgilere göre sürücü belgesi ve araç tescil belgesinin yanı sıra mevcut kimliklerin de plastik malzemeden yapılması üzerinde görüşmelere hız verildi. Türkiye'de 2010 yılı sonu itibarıyla toplam 21 milyon 600 bin kişinin sürücü belgesi bulunuyor. Ehliyeti olanların 17 milyon 500 bini erkeklerden, geriye kalanları ise kadınlardan oluşuyor.

TAŞIT SAYISI 16,5 MİLYON ADET

Trafiğe çıkan araç sayısı arttıkça ve ikinci el otomobil alım satımının miktarına göre her yıl milyonlarca araç tescil belgesi düzenleniyor. Trafiğe kaydı yapılan motorlu taşıt sayısı haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 22,4 azalırken, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 15,3 düşüş gösterdi. Haziran ayında 79 bin 875 taşıt trafiğe kaydedilirken, 8 bin 36 taşıtın trafikten kaydı silindi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2012 yılı Ocak-Haziran döneminde 530 bin 916 adet taşıtın kaydı yapılırken, 59 bin 903 aracın trafikten kaydı silindi. Böylece bu yılın ilk 6 ayında trafikteki taşıt sayısının 471 bin 13 adet artmasıyla haziran ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı 16 milyon 560 bin 541 olarak kayıtlara geçti.

Audi R8 2013

Aradan geçen yıllara rağmen bir Audi R8, hala insanın başını çevirmesine neden olabiliyor. Ingolstadt’tan çıkan süpersporcu için eskidi veya demode görünüyor demek imkansız. Ancak biraz makyaj tazelemenin de kimseye zararı yok

Böyle düşünen Audi, 2006’dan beri yollarda olan alüminyum sporcusunu 2013 yılı için bir dizi yeniliklere tabi tuttu. Görsel açıdan bakıldığında R8’deki değişiklikleri, yeni farlar, ön ızgara ve tamponla birlikte yeni LED stoplar olarak sıralamak mümkünken, ön tamponda opsiyonel olarak karbon-fiber spoyler seçeneği de sunuluyor. İç mekanda direksiyon ve döşeme gibi bölümlerde küçük değişiklikler yapılırken, şimdiye kadar sunulan otomatikleştirilmiş manuel şanzıman R tronic’in yerini 7 kademeli çift debriyajlı S tronic şanzıman almış.

4.2 lt’lik V8 ile 5.2 lt’lik V10’un, sırasıyla 430 HP ve 525 HP olan güçlerinde bir değişiklik yapılmazken her iki versiyon da yeni şanzıman sayesinde daha iyi performans değerlerine sahip. 4.2 lt V8’in 0-100 km/s hızlanması 4.3 saniye sürerken, maksimum hız 300 km/s’de son buluyor

525 HP’lik V10’un performans değerleriyse 0-100 km/s 3.6 saniye ve 314 km/s maksimum hız. Makyaj öncesinde 560 HP’lik GT versiyonuyla daha çok performans isteyenlere bir alternatif sunan R8, makyajla birlikte Plus isimli yeni bir versiyona da kavuşmuş.

GT’nin yerini alan R8 Plus, 550 HP ile selefi kadar güçlü olmasa da, 3.5 saniyelik 0-100 km/s hızlanması ve 319 km/ s’de son bulan maksimum hız GT’yi aratmıyor.

Sadece 333 adet üretilecek olan Plus versiyonu, gereksiz donanımların sunulmaması ve daha çok hafif malzemenin kullanılmasıyla manuel şanzımanlı bir R8 V8’den sadece 10 kg daha ağır.

Yılın son aylarında satışa sunulacak olan cilalı R8’in dünya prömiyeri ise eylüldeki Paris Otomobil Fuarı’nda gerçekleşecek.

Kia Quoris

Kia’nın K9'u yeni ismiyle pisaya sunuluyor.
Kia'nın yeni amiral gemisi olan ve anavatanında K9 adını alan lüks sedan, Avrupa ve Amerika pazarları için yeni bir isme kavuştu. İngilizce "core"(merkez) ve "quality"(kalite) kelimelerinden türetilen Quoris adını alan yeni sedanda 3.3 lt ve 3.8 lt hacimli iki benzinli V6 tanıtılmış olsa da, farklı pazarların ihtiyaçlarına göre dizel V6 veya benzinli V8 motorların da seçenekler arasına eklenmesi bekleniyor. Yılın son çeyreğinde satışa sunulacak olan Koreli lüks sedanda adaptif hız sabitleyiciden şerit takip asistanına kadar pek çok elektronik yardımcı standart olarak sunulacak

Gaz Yeniden Türkiye'de

Rusya’nın en büyük ticari araç üreticilerinden biri olan GAZ, Sakarya’da kurulan montaj hattında üretilecek modellerle Türkiye pazarına girmeye hazırlanıyor.
Rusya'nın en büyük ticari araç üreticilerinden GAZelle, standart şasili, uzun şasili, panelvan, çift ve tek kabin olarak 5 farklı karoseri ile sonbahara doğru, Sakarya'da kurulan üretim tesislerinde bantlardan inecek.
2010 yılında yeniden revize edilerek mekanik özellikleri tamamen yenilenen GAZelle Business'da görev yapan 2.8 lt'lik Cummins üretimi dizel motor, 120 HP güç ve 270 Nm tork üretiyor. Bu araçta hidrolik direksiyon ve elektrik destekli fren sistemi görev yapıyor.
Eksi 70 ile artı 50 santigrat derece arasında çalışabilen "T-Rad" isimli radyatör, GAZelle Business'ın öne çıkan özellikleri arasında yer alıyor. Mersa Otomotiv öz sermayesiyle yaklaşık 15 milyon Euro'yu bulacak bir yatırımla kurulan üretim hattında montajı yapılacak araçlar yurtiçinin yanı sıra Kuzey Afrika ve Avrupa'ya ihraç edilecek.

AA'dan bir ilk daha

AA-Daimler Mercedes işbirliği ile yeni nesil Mercedes araçların bilgi ekranlarına Türkçe dil seçeneğini de eklendi.

Anadolu Ajansı (AA), dünyaca ünlü otomobil markası Daimler Mercedes ile gerçekleştirdiği işbirliğiyle Türkiye'de otomobil bilgi ekranına içerik sağlayan ilk basın kuruluşu oldu.
Müşterileri memnuniyetini artırmak için yeni uygulamalar geliştirmeye çalışan otomobil markalarının rekabetinde önemli bir aşama olan bilgi ekranı uygulaması, sağlanan haber içeriği sayesinden araçta bulunanlara habere hızlı ulaşabilme imkanı sağlıyor.

Daimler Mercedes'in dünyada öncülerinden olduğu uygulamanın çözüm ortakları arasına imzalanan işbirliği sözleşmesiyle AA'da dahil oldu.
Alman Airmotion firmasıyla yürütülen teknik altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından hizmete giren uygulamayla, daha önce Almanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca yayın yapılan Daimler Mercedes araçların bilgi ekranına AA'nın haberiyle Türkçe dil seçeneği de dahil edildi.

100. kuruluş yıl dönümü hedefleri kapsamında son dönemde pek çok yeniliğe imza atan ve birçok mecraya içerik sağlayan AA, bu işbirliğiyle hizmet ağına otomotiv sektörüne de eklemiş oldu. Yeni nesil otomobillerde bulunan uygulamaya politika, spor, ekonomi başta olmak üzere farklı kategorilerde 24 saat içerik sağlayan AA, dünyanın dört bir yanında görev yapan muhabirlerinin yazdığı haberler ile çektiği fotoğrafları en kısa sürede Daimler Mercedes kullanıcılarına ulaştırıyor.
Brezilya'dan Almanya'ya, Japonya'dan Kanada'ya kadar dünyanın herhangi bir yerindeki Daimler Mercedes sürücüsünün Türkçe haber okuyabilme gereksinimine cevap veren bilgi ekranı uygulaması, özellikle yurt dışında yaşayan Türkler tarafından beğeniyle takip ediliyor.

Otomatik Şanzımanlı Otomobil Satışları

Otomotiv sektöründeki satışlarda geçen yıla oranla yaşanan düşüş eğilimi devam ederken, yılın ilk yarısında satılan otomatik şanzımanlı araç sayısı, adet olarak azalsa da toplam satışlardaki pay arttı.
Geçtiğimiz yıl Türkiye'de binek ve hafif ticari araçların toplam satışı 864.439 olmuş ve 2010 yılına kıyasla yüzde 13.61 oranında artış yaşanmıştı. 2012'de ise, geçen yılın rakamları mumla aranıyor. Öyle ki, 2011'in Ocak- Haziran dönemine göre yüzde 19.26'lık bir düşüş yaşanıyor.
Sektörün geneline hakim olan bu rüzgardan, otomatik şanzımanlı araçlar da etkilendi. Otomatik şanzımanlı otomobil satışı, geçen yıl ilk 6 ayın toplamında 96.483 adetken, bu sene yüzde 9.7 oranında azalarak, 87.160'da kaldı. Buna rağmen otomatiklerin toplam otomobil satışlarındaki payı yükseldi.

Audi’nin dijital dikiz aynası

Dijital dikiz aynası bu yılın sonunda Audi R8 E-tron’da küçük ölçekli üretime girecek. Bu yıl Le Mans’ı kazanan araçlar gibi, bu modelde de arka pencere ve dolayısıyla geleneksel dikiz aynası bulunmuyor.

Dikiz aynasının yerini bir kamera/monitör sisteminden oluşan yüksek teknolojili dijital dikiz aynası alıyor.

Bir kontrol birimi kesintisiz, yüksek kontrastlı, kusursuz bir görüntü oluşturuyor. Zeki kontrol sistemi, gece saatlerinde diğer araçların farlarının sürücünün gözlerini almasını önlüyor. Sürücü istediği zaman ekranın ışığını azaltabiliyor veya devreden çıkarabiliyor. Audi gelecekte monitörde başka bilgilerin de gösterilmesi üzerinde çalışıyor.

Küçük, ultra hafif kamera aerodinamik olarak optimize edilmiş, soğuk havalarda ısıtılan bir muhafazada bulunuyor.

Kamera sadece birkaç milimetre çapında bir mercek kullanıyor ve geleneksel dikiz aynasına göre çok daha büyük bir görüş alanına sahip. Kameradan gelen dijital görüntü verilerini göstermek için, geleneksel dikiz aynasının yerine monte edilmiş 7,7 inç (19,6 cm) çapında renkli bir monitör kullanılıyor.

Geliştirme ortağı Samsung’un ürettiği bu AMOLED (Aktif Matris Organik Işık Yayan Diyot) ekran bir binek otomobilde ilk defa kullanılıyor.

AMOLED ekran geleneksel LCD monitörlere göre çok daha az enerji tüketimine ve ağırlığa sahip.

Dijital dikiz aynası ilk olarak efsanevi Le Mans 24 saatlik dayanıklılık yarışında, Audi’yi ilk üçe sokan R18 E-tron quattro ve R18 yarış otomobillerinde kullanıldı ve büyük takdir topladı. Yeni sistem çok zorlayıcı yarış koşullarında bile sorunsuz çalıştı.

Ford Focus 1.0 Litrelik EcoBoost Motoru

Kısa bir süre önce "2012 Yılın Motoru" ödülünü alan Ford'un en yeni motoru 1.0 litrelik EcoBoost, Türkiye yollarına çıkmaya hazırlanıyor.

Yeni Focus modeli ile satışa sunulacak Ford’un gelmiş geçmiş en verimli ve en düşük hacimli benzinli motoru yüksek çekiş gücü, düşük karbondioksit salımı ve ekonomik yakıt tüketimi ile segmentinin standartlarını bir kez daha belirliyor.
Ford’un ileri teknolojiye sahip küçük hacimli ve 3 silindirli yeni 1.0 litrelik EcoBoost motoru Türkiye’de satışa sunuluyor. Bu yıl Avrupa'da ilk kez Focus'ta sunulmaya başlanan yeni motor yakıt ekonomisi, performans, yüksek çekiş gücü, sessizlik ve yumuşak çalışma karakteri ile 13 yıldır düzenlenen "Yılın Motoru - Engine of the Year" organizasyonu tarafından, gelmiş geçmiş en yüksek puanı alarak “2012 Yılın Motoru” ödülünü kazandı. 1.0L EcoBoost aynı zamanda "En İyi Yeni Motor" ve "1.0 Litrenin Altındaki En İyi Motor" kategorilerinde de ödüllerin sahibi oldu.
Ford'un İngiltere Dunton ve Almanya Merkenich'teki teknik merkezlerinde tasarlan 1.0L EcoBoost’un motor bloğunun bir A4 kağıdın üzerine sığacak kadar küçük olduğunu belirten Ford Otosan Pazarlama Müdürü Tibet Soysal, “1.0L EcoBoost motorumuzu Türkiye’de ilk olarak Yeni Focus ile 125PS olarak satışa sunuyoruz. Motor, alt devirlerde yakaladığı 170 Nm’lik yüksek torku geniş devir aralığında devam ettirerek yüksek çekiş gücü sağlıyor. Yeni Focus 1.0L EcoBoost 125PS, 5.0 litrelik ortalama yakıt tüketimi ve km başına 114 gr’lık CO2 salımına sahip. 1.0L EcoBoost motorlu modellerimiz yakıt tüketimini daha azaltmaya yönelik Otomatik Start-Stop, aktif ön ızgara gibi birçok çevreci teknolojiyi de beraberinde getiriyor. Bu motorla donatılan modellerimiz, sahip oldukları yakıt verimliliği ve düşük CO2 salımı özellikleriyle bundan böyle ECOnetic Teknolojisi amblemi taşıyacak” dedi.
Türkiye’de 1.0L EcoBoost motorun ilk olarak Yeni Focus ile satışına başlandığını belirten Soysal, “Segmentinin en küçük hacimli ve en düşük yakıt tüketimine sahip motoru olan 1.0L benzinli motorumuzla müşterilerimize performans ve çekiş gücünü düşük yakıt tüketimi ile sunacağız. Yeni Focus 1.0L EcoBoost’u, 1.6lt Ti-VCT 125PS benzinli motorun üzerine yaklaşık 1.500 TL fiyat farkı ile satışa sunuyoruz. Böylece senelik 15 bin km yapan bir kullanıcı araç fiyatı ve kullanım maliyetleri birlikte düşünüldüğünde 3 yılda normal benzinli motora göre 1.000 TL, dizel motora göre ise yaklaşık 6.500 TL daha az ödemiş olacak” dedi.
Satışa sunulduğu ilk günden itibaren sürüş keyfini ve güvenliği artıran akıllı teknolojileri ile öne çıkan üçüncü nesil Focus, üstün teknolojilerine yenilerini eklemeye devam ediyor. Birçoğu sınıfında birer ilk olan bu yeni teknolojiler sayesinde Yeni Ford Focus ile yolculuklar çok daha güvenli ve konforlu hale geliyor.
Şimdiye kadar sadece premium markalara verilmiş olan “Euro NCAP İleri Güvenlik” ödüllerini Ford’a kazandıran “Aktif Şehir İçi Güvenlik Sistemi” ve “Şeritte Kalma Yardımcısı”, Focus’ta kaza önleme teknolojileri ve gelişmiş yolcu koruma sistemlerine verilen önemin en büyük göstergesi. Yeni Focus’un ürün gamında hali hazırda sunulan Aktif Şehir İçi Güvenlik Sistemi’ne diğer bir ödüllü teknoloji olan “Şerit Takip Sistemi ve Şeritte Kalma Yardımcısı” da ekleniyor.
Yeni Focus’ta ön kamera sistemiyle entegre çalışan ’Şerit Takip Sistemi ve Şeritte Kalma Yardımcısı’ ile birlikte Sürücü Dikkat Takip Sistemi, Otomatik Uzun Far teknolojisi ve Kör Nokta Uyarı Sistemi gibi ileri güvenlik teknolojileri de kullanıcılara sunuluyor. Tüm bu yenilikçi teknolojiler Yeni Focus’ta opsiyonel olarak “Tekno Paket” donanım seviyesinde sunuluyor.
Bu özellik, ön kameranın şeritten istemeden çıkıldığını belirlemesi durumunda direksiyon simidindeki bir titreşimle sürücüyü uyarmak üzere tasarlandı. Ön cama entegre kamera sayesinde 65 km/s üzerinde hızla seyrederken aracın şerit içerisindeki konumunu sürekli olarak gözlemleyerek istem dışı (sinyal verilmeden veya kesin bir şerit değiştirme manevrası yapılmadan) şerit değişimi yapılması durumunda, öncelikle gösterge panelinde beliren görsel bir uyarı yardımıyla; eğer sürücü tepki vermez ise direksiyonun titretilmesi yolu ile sürücüyü uyarıyor. Sürücü sistemin hassasiyetini ve uyarının şiddetini ayarlayabiliyor veya sistemi bütünüyle kapatabiliyor.

Sistem, Elektrik Destekli Direksiyon Sistemi’ni (EPAS) kullanarak sadece bir uyarıyla yetinmeyip, aracı aktif bir şekilde şeridine döndürerek Şerit Takip Sistemi’nin fonksiyonunu genişletiyor. Şerit Takip Sistemi'nin yaptığı uyarılara sürücünün tepki vermemesi durumunda ‘Şeritte Kalma Yardımcısı’ otomatik olarak devreye girerek direksiyona hafif bir tork uygulamak suretiyle aracı yumuşak ve hassas bir şekilde şeridine döndürüyor. Eğer şerit değiştirme bilinçli bir şekilde yapılıyorsa, sistem sürücü tarafından kolayca devre dışı bırakılabiliyor. Sürücü iki hassasiyet düzeyinden birini seçebiliyor ve isterse sistemi bütünüyle kapatabiliyor.

Bu özellik, kamera sistemini kullanarak sürücünün yorulduğunu ve hatta uyumak üzere olduğunu belirliyor. ‘Sürücü Dikkat Takip Sistemi’, sürüş esnasında aracın yol çizgilerine göre konumunu sürekli olarak gözlemleyerek yalpalama ve sapma algılaması durumunda sürücüyü uyarıyor. Sistem, sürücü performansının düştüğünü belirlerse, iki aşamalı bir uyarı süreci başlatıyor. Birincisi, gösterge panelinde bir uyarı mesajıyla birlikte sesli bir uyarı gönderiliyor. Sürücü yorgun davranışlar göstermeye devam ederse, ekranda sürekli bir uyarı gösterilmeye başlanıyor ve sürücünün OK düğmesine basarak bunu fark ettiğini belirtmesi gerekiyor.

Otomatik uzun far teknolojisi, gece uzun far kullanımını daha fazla görüş alanı sağlamak için maksimum verimlilikte tutmayı amaçlıyor. Sistem, karşı yönden gelen ya da önünüzde seyahat eden bir araç tespit edilmesi durumunda otomatik olarak uzun far-kısa far geçişi yaparak, diğer sürücülerin uzun farlardan etkilenmesini engelliyor. Öndeki engel kalktıktan sonra sistem tekrar uzun fara geçiş yapıyor. Aynı şekilde ışık şiddetinin az olduğu bir ortamda ise sistem otomatik olarak kısa fardan uzun fara geçişi sağlıyor. Yeni Focus’u segmentinde öne çıkaran bu aktif güvenlik donanımları Tekno Paket dahilinde 4.500 TL’lik rekabetçi fiyatı ile opsiyonel olarak satışa sunuluyor.

Ford’un bir litrelik motoru, 15 yıllık büyük bir iddia ile geldi!
1.0 L Ecoboost basın toplantısında üç iddia öne çıktı. Birincisi Ford bu yeni motorun düşük hacmi, yüksek gücü ve düşük karbon salınımı ile gelecek 15 yılını garanti altına alacağı, ikincisi bu motorun 5 litrelik ortalama yakıtı ile dizel motorları tahtından edeceği, üçüncüsü Ford ve yeni teknoloji vizyonunun yeni gelişmeler ile bir bütün olarak devam edeceği idi. Basın toplantısında 2013 sonuna kadar Fiesta’dan, C-Max’a kadar kullanılacağının bilgisini alınca 15 yıllık bir gelecekte bu motorun 15 yıl gündemde olacağı kesinleşti. Bilgilerin detaylarında Ocak’ta Fiesta Ecoboost Powershift olacağı ve 100 HP’lik versiyonun B-Max seviyesinde kalacağı açıklandı. Bu bilgi ile de dizel motorlara geniş bir ürün yelpaze ile güçlü bir cevap verileceği şimdiden açıklanmış oldu. Ford’un teknoloji kullanımı ise otomatik parktan sonra şeritte kalma asistanı ve otomatik yanan uzun farlar ile devam etmesi markanın teknoloji iştahının devam ettiğinin kanıtı oldu.

Ford’un 1.0 Ecoobost motorunu kısa bir süre Focus Sedan ile İstanbul trafiğinde, Focus HB ile 35 km kadar Kilyos-İstanbul yolunda kullandım. Focus Sedan’la 1 litrelik motorla Sedan bir modelin taşınabildiğine kısa da olsa şahit oldum. Sedanın motordan gelen titreşimine dikkat ettiğimde ise beklentilerden daha az olduğunu söyleyebilirim. Yakıt tüketiminde Sedan modelinde ve HB modelinde fabrika yakıt tüketimine yakın bir değeri ben tutturamadım ama performanslı kullanıma gelince HB modeli için 1 litrelik motorun performans için umulandan fazla cevap vereceği izlenimini edindim. 1.0 litrelik motor düşük devirde ve yüksek hızlarda istediğim kadar kullanamasam da bu motorun kesinlikle küçüklüğüne aldanıp kolayca gözden çıkartılacak bir motor olmadığını söyleyebilirim

İkinci elde pert vurgununa dikkat

Bursa Oto Galericileri Sitesi (Oto-Koop) Başkanı Rasim Hazar, pert (tam hasarlı) araçların, hasarsızmış gibi satılmasıyla yapılan dolandırıcılığın uyarılarına rağmen, yeni mağdurlar yaratmaya devam ettiğini bildirdi.
Hazar, yaptığı açıklamada, ikinci el otomobil piyasasında, durgunluğun sürdüğünü belirterek, ürününü paraya çeviren çiftçilerin talebi nedeniyle son günlerde ticari araç talebinde bir miktar hareketlenme olduğunu, ancak onun da beklentilerin çok uzağında bulunduğunu söyledi.

Kayıt dışı ve internet üzerinden satışlar ile bayilerin yaptıkları kullanılmış otomobil satışlarının, ikinci el oto galericilerinin alanını daha da daralttığını vurgulayan Hazar, aylardır fiyatların değişmediğini, buna rağmen satışlar açısından iyi bir yıl geçirmediklerini dile getirdi.

"Bir haftada 3 şikayet"

Hazar, ikinci el araç satın alırken, güvenilir yerlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu konuda müşterileri çok sayıda tehlikenin beklediğini, özellikle son günlerde pert araç konusundaki şikayetlerin dur durak bilmediğini ifade etti.
Araçların pert kayıtlarının motor ve şasi numaralarıyla oynanarak değiştirildiğini ve hasarsızmış gibi satıldığını anlatan Hazar, doğrudan hurdaya gitmesi gerekirken, yenilenerek satılan bu araçlardan piyasada şu anda 16-17 bin adet olduğunu söyledi.
Kullanılmış araçların satışlarında belli bir kontrol mekanizmasının olmadığını, bu yüzden internet üzerinden ya da kayıt dışı şekilde isteyen herkesin ikinci el araç alım satımı yaptığını, bunun da dolandırıcılar için uygun bir ortam yarattığını belirten Hazar, şöyle konuştu:
"Pert araçların, hasarsızmış gibi satılmasıyla yapılan dolandırıcılık, uyarılarımıza rağmen yeni mağdurlar yaratmaya devam ediyor. Son bir haftada bize 3 tane pert araç şikayeti geldi. Bunların noter satışlarında sıkıntı yok, ancak kasko, sigorta yapılmıyor, banka kredi vermiyor. Hasarsızlık ve hasarlılık bilgilerinin yer aldığı Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) kayıtlarına girildiğinde arabanın pert olduğu ortaya çıkıyor. Araç da alanın elinde kalıyor."

Yeni BMW 316i satışa sunuldu

Bu sene içerisinde altıncı jenerasyonu tanıtılan Yeni BMW 3 Serisi'ne artık en gözde motor seçeneği olan 1.6 litrelik Twinpower Turbo motor eklendi. Verimlilik esas alınarak geliştirilen BMW Twinpower BMW 316i'nin ortalamada 5,8 litre yakıt tüketmesini sağlarken 136 beygir güç ile 220 Nm tork değerlerine ulaşabiliyor. 8 ileri otomatik şanzıman ve joystick vites ile konforlu yolculuklar sunuluyor. Fiyatı 39 bin 950 eurodan başlıyor.

Optima özel dikim İtalyan takım elbise gibi

Avrupalı kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerine hitap eden Kia Optima, Türkiye'de 43 bin 500 euro ve 950 TL bandrol ve plaka masraflarından oluşan fiyat etiketiyle satışa sunuluyor. Kia Optima, ülkemizde 1.7 lt. dizel 6 ileri tiptronik otomatik vites seçeneği ile satışa sunuluyor. Yeni nesil CRDI sistemi ve geliştirilmiş motor yapısı sayesinde 100 km' de karma kullanımda 6.0 lt.'lik bir yakıt tüketim değerine sahip olan Kia Optima, yüksek motor gücü ve torku sayesinde 0-100 km/h hıza 11.6 sn'de çıkabiliyor. Yeni Kia Optima, Peter Schreyer'in liderliğindeki Kia tasarım ekibi tarafından Kia'nın Frankfurt ve California'da bulunan tasarım merkezlerinde tasarlandı. Kia'nın Baş Tasarımcısı Peter Schreyer, modelin tasarımıyla ilgili olarak şunları söylüyor: "Sade ve akıcı hatları, zarif ve belirgin tasarım unsurları ile bu yeni model, Kia'nın değişen tasarım DNA'sına yeni bir boyut kazandırıyor. Tıpkı özel dikim bir İtalyan takım elbisesi gibi göz alıcı bir duruş sergiliyor."