Cumartesi, Ocak 14, 2006

Ulu Cami

Takvimler 1396 yılını göstermektedir. Bütün Avrupa ülkelerinin katılımıyla oluşan Haçlı ordusu, Macar Kralı Sigismund’un kumandasında harekete geçer.
Papanın da desteğini alan ittifakın asıl amacı beş yıldır kuşatma altında bulunan İstanbul’u kurtarmaktır. İlk önce Tuna kıyısındaki Niğbolu Kalesi kuşatılır. Sultan I. Bayezid, zafere ulaşırsa elde edeceği ganimetle 20 cami yaptırmayı vaat edip ordusunun önüne düşer. Yolları yıldırım gibi aşıp Niğbolu’ya yetişir. Zafer kazanılır. Sıra gelmiştir yirmi adet camiyi yaptırmaya. Padişah, fikrini damadı ‘Emir Sultan Hazretleri’ne açar. Emir Sultan, yirmi cami yerine yirmi kubbeli bir cami yapılmasını tavsiye eder. Tarihler böyle anlatıyor, Bursa Ulucamii’nin yapılış hikâyesini. İsmail Hakkı Bursevî, Ulucami’nin Mekke, Medine, Kudüs ve Şam’dan sonra beşinci makam olduğunu yazar. Hazreti Üftade ise “Ey Ulucami, ey uluların cem olduğu yer / Gece ve gündüz seni ziyaret edene ne mutlu” der. Gerçekten de asırlar boyunca Ulucami hep büyük şahsiyetlerin toplanma mekanı olmuş. Yapılmasını teklif eden Emir Sultan; ilk namazı kıldıran Somuncu Baba; ilk cemaati Emir Sultan, Molla Fenârî, Yıldırım; ilk imamı Süleyman Çelebi; müezzinlerinden Üftade...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder