Salı, Nisan 04, 2006

Biz hepimiz biriz

Ülkede Türk-Kürt çatışması çıkarmayı hedefleyen güçlerin varlığı, Türkiye kamuoyu tarafından yavaş yavaş anlaşıladursun, Haber Yönetimi tarafından 7 ili kapsayan bir güneydoğu gezisi için görevlendirildim.

Gidecek, duruma bakacak, bölgenin önde gelen kanaat önderleriyle konuşacaktım. Hep ekranlara yansıtılanların değil bir de yansıtılmayanların sesini sizlere duyuracaktım. Aralarında din adamları, aşiret reisleri, yerel yöneticiler, eski siyasetçiler ve işadamlarından olan çok sayıda “sözü dinlenir” kişiyle konuştum, dertleştim. Misafirleri oldum, yemeklerini yedim. Şu sonuca vardım: Karanlık eller hala çirkin emellerini gerçekleştiremediler ve Türkiye’nin bu bölgesini koparıp götüremedilerse, bunda bölgedeki sağduyunun küçümsenmeyecek bir rolü var.


Güneydoğu’da sözü geçen, kitleleri üzerinde ciddi tesiri bulunan bu insanlar, hep birlik ve beraberliğin sesi olmuşlar ve ayrılığa, gayrılığa karşı koymuşlar. Bütün tehditlere, onca yıldırma politikalarına rağmen devletin ve milletin yanındaki dik duruşlarını bozmamışlar. Bunu gördüm, bunu anladım.


Konuştuğum hemen herkes aynı şeyi söylüyor:

“Bu ülkenin sınırlarını dedelerimiz beraber çizdi, biz yanyana düştük vatan toprağına, kız alıp kız verdik, birlikte canlar getirdik dünyaya, biz bir elmanın iki yarısıyız “biz hepimiz biriz” diyorlar.


Şırnak’tan Mardin’e, Hakkari’den Diyarbakır’a kadar Güneydoğu’da halk Kürtçe konuşuyor ama Türkçe düşünüyor. Onlar huzur ve güven istiyor. Ve huzuru, ve güveni, Türk bayrağının gölgesinde buluyorlar.


Ayrıca yöre halkı farkında olmasa bile kanaat önderleri dönen/döndürülen dolapları, kimler tarafından çevrildiğini ve ne yapılmak istendiğini çok ama çok iyi biliyorlar. Tehdit mektuplarıyla bu akil insanlar sindirilmek istense de, kapı kapı dolaşıp kirli oyunlara figüranlar aransa da, bulamayınca bindirme kıtalarla provokasyonlara girişilse de boş. Güneydoğu’ya hala sağduyu hakim. Ve gün görmüş insanların halk üzerindeki tesiri devam ettiği müddetçe bu böyle olacak.


Ancak unutulmamalı ki, içte ve dışta ülkeyi bölmek isteyenler henüz vaz geçmiş değiller. Kapalı kapılar ardında bir araya gelip “Şırnak hadisesi bizi durdurmamalı, daha sert ve kararlı olmalıyız” dediklerini duyar gibi oluyoruz. Ama biz kadere ve bu bölgenin yüreği sıcak, inancı kavi insanlarına itimat ediyoruz.


Allah’ın izniyle bu hain planlar bir kez daha akim kalacak ve Anadolu insanı tarihteki ‘kahraman’ rolünü bir kez daha, hem de en güzel tiratlarıyla oynayacak.

C. Tayyar Kala

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder